Ahmet KIZILKAYA

Elazığspor'un En Uzun İki Haftası

Ahmet KIZILKAYA

Ligde son sekiz maçta yenilgi yüzü görmeyen Elazığspor,  bu sekiz haftada ligin altındaki üç takımdan 9 puan,  ligin zirvesindeki beş takımdan da yine 9 puan olmak üzere toplamda 18 puan alarak görkemli yürüyüşüne devam ediyor.

Bu maçlarda 15 gol atıp 7 golü kalesinde gören Elazığspor, aslında maç başına 2 puan ortalamasıyla şampiyonluk istatistiğini yakaladı. Ligin başında bu ivme yakalansa şimdi şampiyon Elazığspor’dan söz ediyor olacaktık.

Kümede kalma mücadelesinde uzun haftalar boyunca rakiplerinden hayli geride kalan Elazığspor’u kurtuluşun eşiğine getiren de bu son sekiz maçtaki performans aslında.

Takım geçen hafta Kütahya deplasmanında maçın uzatma dakikalarında beraberlik golünü yemese bugün çok daha rahat durumda olacaktık. Ancak ligin zirvesindeki bir takıma karşı deplasmanda alınan 1 puan da şu koşullarda çok iyi.

Bu moral ve motivasyonla yine ligin zirvesindeki rakiplerden biriyle bu hafta karşı karşıya geldi Elazığspor. Belki futbol olarak değil ama istek ve arzusu ile maçı 2-1 kazanmasını da bildi. Devre arası transferlerden bazılarının direkt katkı sağladığı takım, karşılaşmanın ikinci yarsında bulduğu iki golle maçtan zaferle ayrıldı.

Rahat gol pozisyonuna giren, iyi pas yapan ve alan savunmasında çok başarılı bir rakip karşısında galip gelmek doğrusu takdire değer. Elbette oyun anlamında, oyuncu performansları anlamında eleştirilecek yönler de yok değil. Ancak teknik heyetin ve oyuncuların haftalardır içinde bulundukları stres ortamı ve hassas durumu göz önünde bulundurmak gerekli. Böyle bir süreçte her takım bu kadar iyi bir performans gösteremez.

Elazığspor’un bana göre en büyük eksiği gol atıp öne geçtiği maçlarda kalan dakikaları çok iyi planlayamaması. Saha içi strateji bu anlamda çok önemli. Erbaa, Batman, Kütahya ve Arnavutköy maçlarında bu eksikliği bariz bir şekilde gördük. Öne geçtiğimiz maçlarda yenilen beraberlik gollerinden sonra bir bocalama görülüyor.  Bunu giderecek olan teknik heyet ile takımın deneyimli oyuncuları.

Kalan iki maçta da benzer bir durumun yaşanmaması için bu eksiğin acilen en aza indirilmesi şart. Zira bu saatten sonra kaybedilecek her puan bir anlamda  takımın kaderini belirleyecek.

Önümüzdeki hafta sonu, yine zorlu bir deplasmanda rakip Bursa Yıldırımspor karşısına çıkılacak. Bursa temsilcisi, gerek futbol anlayışı gerekse hücum futbolu becerisi bakımından Arnavutköy Belediyesi takımına çok benziyor. Hatta bir parça daha etkili bir ekip diyebiliriz. Onlar da ligde haftalardır yenilmiyorlar. Ancak ligdeki rahat konumu bizim için bir avantaj. Haftalardır ligin zirvesindeki takımlara yenilmeyen Elazığspor, Bursa Yıldırımspor deplasmanından da inancı ve motivasyonuyla 3 puanla dönecek bir potansiyele sahip. Maçın 90 dakikası boyunca topu çok verimli kullanmak, iyi pas yüzdesiyle oynamak, anlamsız hareketlerle takımın gardını düşürmemek futbolcularımızın en çok üzerinde durması gereken bir konu. Sağlam bir stratejiye ihtiyacı var Elazığspor’un.

Maç öncesi hazırlıklar ve maç günü yapılacaklar düşünüldüğünde sezon sonu gelmiş olsa da Elazığspor için çok uzun iki haftanın arifesindeyiz. Yüce Yaradan, hem teknik heyetimizin hem de futbolcularımızın yardımcısı olsun.

Daha önce de söyledim. Elazığspor’un marka ve forma değeri bu ligin çok çok ilerisinde. Futbolcularımız bu bilinçte olsunlar yeter. Maça inanmış bir Elazığspor, oradan kendine yetecek puanlarla dönecektir.

Tüm Elazığ ve Marmara bölgesinden Bursa’ya akacak olan taraftarlarımız destekleri, duaları ve pozitif enerjileriyle takımın yanında olacaklar zaten. Futbolcularımıza düşen, son deplasmandan da yüzlerinin akıyla dönecek bir oyunla sahada olmaları.

Tüm takıma inanıyoruz. Olacak.

Beni okuyan, beni dinleyen, sözcüklerimin izini süren herkese teşekkür ediyorum. Bir sonraki yazımda buluşuncaya kadar sevgiyle ve huzurla kalın.

Yazarın Diğer Yazıları