Ahmet KIZILKAYA

Elazığspor kredisini tüketti

Ahmet KIZILKAYA

Elazığspor’da işler yolunda gitmiyor ve bir şeyler eksik. Bu çok net. Kulüp kimliği, şehir ilgisi, taraftar potansiyeli, futbol geçmişi, stat ve tesis kapasitesi ile bu ligin çok üzerinde olan takımımız ne yazık ki bu psikolojik üstünlüklerini uzunca bir zamandır kullanamıyor. Belki de hala bu büyüklüğün farkında olmayanlar var.
Dün Serik’te oynanan maçı birçoğumuz ekrandan seyrettik. Lige ağırlık koyan, şampiyonluğa odaklanmış ve zirveden kopma niyetinde olmayan Antalya temsilcisi, tarlayı andıran kötü zeminde, köy futbol sahasına benzeyen bir statta ve yarısı boş tribünler önünde maçı kazanmasını bildi.
Ev sahibi Serik Belediyespor çok mu iyi oynadı, hayır! Ancak belli ki Elazığspor’u iyi analiz edip ve oyun planını deşifre etmişler. Bizim bireysel yetenekli oyuncularımıza fazla oyun alanı bırakmadan topu iyi kullanan ve duran toplardaki becerisini ortaya koyan Serik takımı, çok zorlanmadan maçı kazandı. Futbolda doğru olan da budur zaten, basit oynamak ve puanlar kazanmak.
Peki biz ne yaptık, her zamanki gibi çok pas yaparak topun bizde kalmasını sağladık. Topun oyunun büyük bölümünde bizde kalması çok işe yaradı mı, hayır. Haftalardır yaptığımız da bundan farklı değil.
Bir takım bu kadar pas yapıp, topu kendinde tutarak nasıl bu kadar az üretken olur, doğrusu şaşırtıcı. Bunun yanıtını bulmak için oyuncu profilimize bakmak yeterli aslında. Artık yazmanın da bir yararı yok ama haftalardır söylediğim alternatifsiz kadro ve yaratıcı oyuncu eksikliği gerçeğimiz, her defasında gelip karşımıza çıkıyor.
Sezon başı transfer planlaması yapılırken kaleci ve forvet oyuncularının tercihlerinde önemli hatalar yapılmış. İleri uçta oynayacak yeterli sağ ve sol kanat oyuncularının olmaması da ayrı bir handikap. 
Elazığspor, geçen yılki oturmuş kadrosundan Kaptan Mikail Koçak ve Yağızcan Erdem’in özverili oyunları; Hasan Ekici, Burhan Arman ve Berşan Yavuzay’ın katkıları ve Beykan Şimşek’in bireysel becerisi  ile bugüne kadar geldi. 
Bu süreçte beklentimizin yüksek olduğu yeni transferlerden Yusuf Mert Tunç dışında sonuca direkt katkı sunan çok oyuncumuz olmadı. Defansta Ercan Coşkun ve orta sahada Kerim Frei ile Maksut Taşkıran’dan ve ileri uçta Melih İnan ile Muhammet Arslantaş’tan hep daha iyi oyunlar bekledik, bekliyoruz.
Son maçlarda Bülent Yenihayat hocanın klasik bir defans oyuncusu olan ve iyi bir futbol kumaşı olduğuna inandığım Alpay Koldaş’ı skoru değiştirmek adına üçüncü bölgeye alması da kenar yönetimimizin oyuncu zenginliği anlamında elinin güçlü olmadığının göstergesi.
Elazığspor bu günleri atlatır. Puan farkı açılmış gibi görünse de adıyla, armasıyla, formasıyla ve yapacağı oyuncu transferleriyle  puan farkını kapatıp lige ağırlığını koyar, buna içtenlikle inanıyorum.
Ancak puan kaybı kredisini fazlasıyla tüketmiş bir Elazığspor var kaşımızda ve artık hata yapma lüksümüz kalmadı. Saha dışına kulak asmadan, tamamen sahaya odaklı olarak yeniden silkinmeli Elazığspor. 
Teknik direktör Bülent Yenihayat’ın daha önce hiç görmediğimiz tarzda takımdan ayrılan eski futbolcuların ayrılış süreçleri ile ilgili açıklamaları zamansız oldu. Hocamızın bu işlere ve bazı çevrelerin aykırı seslerine takılmadan, enerjisini ve motivasyonunu kaybetmeden devam etmesini diliyorum. Şimdi yeni hikayeler yazmalıyız. Bülent hocanın dile getirme ihtiyacı hissettiği şeyleri de sezon sonuna bırakmasının doğru olacağı kanaatindeyim. Bülent hoca bu takıma çok şey verdi, ama şimdi yarım kalan hikayeyi tamamlamalıyız.  Elazığspor taraftarı hak ettiği şampiyonluğu bekliyor.
Zihinsel bulanıklık ve kafa karışıklığı başarının önündeki en büyük engeldir ve bu herkes için geçerlidir, zira sonuçta insanız hepimiz.
Futbolcularımıza gelince. Bazı futbolcularımız geçen yıl sağladıkları birliktelik ve dayanışmayla Elazığspor’a güzellikler kattılar, şampiyonluk kazandırdılar, teşekkür ediyoruz. Mental ve fiziksel yorgunluk olabilir, bunu anlıyorum. Ancak bu, sizin işiniz ve sizler profesyonelisiniz. Dün, dünde kaldı,  henüz hedefe ulaşmadık ve kaybedilmiş çok şey yok. Daha çok inanarak, daha çok koşarak, daha çok isteyerek geçen yılki zafer tablosunu yeniden yaşayabiliriz.
Durarak oynamaya çalışmak, yürüyerek adam geçmeyi denemek, sürekli yan ve geri pas yapmak günümüzün modern futbolunda olacak işler değil. Yaşınız ne olursa olsun koşmak ve mücadele etmek zorundasınız. Yazının başında vurgu yaptığım eksik olan şeyler bunlar. 
Elazığspor yönetiminin de vakit kaybetmeden takımdaki gerilemeye dair ciddi analizler yapıp, kafa yorması lazım. Yukarıdan puan olarak daha fazla kopmamamız lazım. Bucaspor maçının kazanılması bu anlamda çok ama çok önemli. Tabi en önemlisi de takıma güç katacak kapasitede oyuncuların bir an önce tespit edilerek ara transfer döneminde takıma kazandırılması.
Beni okuyan, beni dinleyen, sözcüklerimin izini süren herkese teşekkür ediyorum. Bir sonraki yazımda buluşuncaya kadar sevgiyle ve huzurla kalın.

Yazarın Diğer Yazıları