Sezona ‘Fragman bitti, film başlıyor’ mottosuyla giren Elazığspor 17 maçlık yenilmezlik serisiyle hedeflediği şampiyonluğa yaklaşmış bulunuyor.
Sezon başında teknik direktör Selahattin DİNÇEL ile lige istediği gibi başlayamayan takım, Bülent YENİHAYAT’ın göreve gelmesiyle adeta küllerinden doğan bir camia görüntüsüne kavuştu.
Maç kazandıkça taraftarı ve şehri arkasına alan Elazığspor, geçtiğimiz pazar günü Eskişehir deplasmanında da kazanınca ‘Fragmanı bitirdik, film yeni başlıyor.’ sloganı daha bir kabul görmeye başladı.
Anadolu Üniversitesi karşısında istediği oyunu ortaya koyamayan Elazığspor adına uzatma dakikalarında gelen galibiyet golü belki de çok arzulanan şampiyonluğun habercisi olacak. Üst sıralardaki takımların hepsinin puanlar kaybettiği haftada etkisiz bir oyunla hem de deplasmanda alınan 3 puan, filmin sonunun çok görkemli olmasını beraberinde getirebilir.
17 maçta alınan toplam puanı maç sayısına böldüğünüzde, şampiyonluk standardına ulaşıyorsunuz. Burada en sıkıcı taraf alınan beraberlik sayısının liderliği hedefleyen bir takım için çok fazla olması. Düşünmek bile istemiyorum ama sezon sonunda bu takım şampiyonluğu küçük bir puan kaybıyla kaybederse bunun birinci nedeni alınan çok sayıdaki beraberlikler olacak.
Anadolu Üniversitesi maçında da gördük ki haftalardır yenilmeyen Elazığspor’da biraz fiziksel yorgunluk, biraz da mental yorgunluk var. Ancak bu çok doğal, sonuçta haftalardır hemen hemen aynı kadro ile oynuyor bu takım. Bu koşullarda Elazığspor’un geldiği nokta şehir için bir gurur vesilesi olduğu kadar rakipler için de adeta bir korkulu rüya. Nitekim lider takımla aramızda 4 puanlık bir fark kaldı.
Kalan 6 maçımıza baktığımızda içeride ve dışarıda zorlu rakiplerle oynayacağımız gerçeği var. Ancak Elazığspor hem yakaladığı ivme hem de bireysel yetenekli oyuncularıyla bu 6 maçın tamamını kazanabilir. Zaten şu saatten sonra puan kaybetme lüksümüz de yok. Elazığspor bu maçlarda en fazla 1 beraberlik alma lüksüne sahip bana göre. Geriye kalan 5 maçın kazanılması bu kente şampiyonluk getirecektir.
Kalan 6 maçlık süreç sadece Elazığspor için değil diğer dört rakip için de çok zorlu. Nitekim neredeyse her takım birbiriyle oynayacak. Elazığspor’un bu süreçte en avantajlı takım olacağını söylemek mümkün. Ancak yine de en az hata yapan takım şampiyonluk ipini göğüsleyecek.
Hafta sonu yine zorlu bir maça çıkacak Elazığspor. Rakip Kelkit Hürriyetspor, play off umudu taşıyan ve az gol atıp az gol yiyen bir takım. Son 6 haftadır yenilmiyorlar. Eksik oyuncularımızın da olduğunu göz önünde tutacak olursak her iki takım adına da zor maç. Orada oynadığımız maçta yaşanan birtakım tatsızlıkların yansıması bu maça etki etmemeli.
En hassas döneme girdiğimiz şu süreçte tribünlerin ortaya koyacağı en küçük olumsuz bir tavır rakibi cesaretlendirir bizi de zor duruma sokar. Hatta Allah korusun bütün bir sezona mal olabilir. O nedenle bu maçta her zamankinden daha çok tribün desteğine ve sağduyulu hareketlere ihtiyacı var Elazığspor’un. Bu maç taraftarın maçı olmalı. Bu anlamda tribün liderlerine çok iş düşüyor.
Elazığspor sabırla ve taraftar desteğiyle oynayacağı her oyunda maçın favorisidir. Bu maç da öyle olacak. Muhtemelen dolu tribünlere oynayacak olan Elazığspor umuyorum ve diliyorum maç sonunda gülen taraf olacaktır.
Geçtiğimiz hafta içinde Elazığ TSYD Başkanı ve Maraton programı yapımcısı Sn. Coşkun KAMAÇ’ın paylaşımlarında gerçek bir Elazığspor efsanesi Ömer TOKGÖZ’ün hastanede tedavi gördüğü fotoğrafları gördüm. Ömer Kaptan’ın futbolculuğuna denk gelmesem de teknik direktörlüğünü gördüm.
Gerçek bir futbol beyefendisi olan Ömer TOKGÖZ’le Kanal 23’te Söz Futbol programında sevgili spor yazarı Ceyhun GÜL ile birlikte bir program gerçekleştirmiş olmak da benim için çok anlamlıydı. Sevgili Kaptan Ömer TOKGÖZ’e Yüce Yaradan’dan şifa ve esenlik diliyor, saygılarımı gönderiyorum.
Beni okuyan, beni dinleyen, sözcüklerimin izini süren herkese teşekkür ediyorum. Bir sonraki yazımda buluşuncaya kadar sevgiyle ve huzurla kalın.