Elazığspor, yenilmezlik serisini 18 maça çıkararak zirve yarışını inatla, azimle ve inançla sürdürüyor. Nereden bakarsanız bakın ortada ciddi bir sportif başarı var. Geçtiğimiz Pazar günkü rakibimiz Kelkit Hürriyetspor, maç öncesi düşüncelerimde acaba bize tehdit oluşturabilir mi diye endişe ettiğim bir takımdı. Zira zaten kısıtlı olan kadromuzdan bir de Metin PEKER, Mert ALTINÖZ ve Mesut SARAY cezaları nedeniyle olmayınca kafalarda birtakım soru işaretleri oluştu doğal olarak.
Ancak maçın ilk dakikalarından itibaren arzulu ve inançlı bir oyun ortaya koyan Elazığspor, 6 haftadır yenilmeyen rakibini ilk yarı boyunca neredeyse kendi sahasından çıkarttırmadı.
Mikail KOÇAK’ın 4. dakikada gelen şık golü ve Elazığspor’un başarılı pas oyunu taraftar desteğiyle de birleşince ilk yarı tek kale bir maç izledik. Sahada görev alan oyuncular, eksik arkadaşlarının yerini doldurmak için ellerinden geleni yaptılar. Burada Elazığspor Kulübü’nün şampiyonluğa inancının yüksek olması, Bülent YENİHAYAT hocanın bu maçta dışarıdan da olsa başarılı taktik uygulamaları ve taraftarın coşkusu büyük etken oldu bana göre.
Maçın ikinci yarısı ise ilk yarıdaki kadar seyir zevki olmayan hatta bir top kaybıyla kalemizde gördüğümüz gol yüzünden endişeye kapıldığımız bir oyun oldu.
Bu yarıda ilk yarıdaki kadar set oyunu ve kanat akınları başarısı ortaya koyamadık. Bunda 2-0’lık ilk yarı sonucunun ve buna bağlı olarak oyuncuların oyunu rölantiye almalarının payı var.
Oysa hepimiz biliyoruz ki, futbol oyunu gevşemeye gelmiyor. İyi oynadığınız bir maçta rakibe daha çok gol atabilecekken bana göre gereksiz bir gevşeme bizi son dakikalarda zora soktu. Yalnız şunu da anlamak lazım ki bu takım aylardır neredeyse aynı oyuncu kadrosuyla mücadele ediyor ve yorgunluk var. Anlayışla karşılamak gerek.
Geldiğimiz noktada kalan 5 maç var. Bu maçlarda lider Batman TPAO takımı mutlaka puan kaybedecektir, zira oyun anlamından da moral anlamında da onlar da rahat değiller. Hele Elazığspor’un haftalardır süren amansız takibi onları iyiden iyiye tedirgin etmişe benziyor.
Burada bizim yapmamız gereken kalan maçların tamamını kazanmak olacaktır. Gruptan direkt çıkmak istiyorsak başka da bir şansımız yok.
Taraftar gruplarına ve tribün liderleri kardeşlerimize de şunu söylemek istiyorum. Elazığspor’un bu süreçte en çok size ihtiyacı var. İçeride ve dışarıda Elazığspor’u gönülden destekliyorsunuz. Ancak özellikle iç saha maçlarımızda taraftar gruplarının birbirleriyle senkronize bir şekilde organize olamamaları, farklı slogan ve bestelerle hareket etmeleri tribün bütünlüğünü ve taraftar baskısını rakipler üzerinde yeterince hissettirmiyor.
Oysa ortak besteler ve koordinasyon Elazığspor’un taraftar gücünü de rakip üzerindeki iç saha baskısını da birkaç kat artıracaktır diye düşünüyorum.
Haftaya yine zorlu bir Aydın deplasmanımız var. Zaten şu süreçte kolay maç da yok. Rakipte de eksik oyuncular var. Oradan alınacak bir 3 puan kalan maçlara dair inancımızı pekiştirecek, motivasyonumuzu zirveye çıkaracaktır. Ege Bölgesi'nde çok sayıda Elazığlı hemşehrimiz yaşıyor ve bölge illerinde onların bağlı olduğu dernekler var. Bu maçta bu derneklerimizin taraftar organizasyonu yapıp Elazığspor için tribünde itici bir güç oluşturmalarını bekliyoruz.
İnancım galibiyetin geleceği ve amansız takibimizin süreceği yönünde. Gelecek Pazar günü Elazığ için erken bayram olsun inşallah.
Beni okuyan, beni dinleyen, sözcüklerimin izini süren herkese teşekkür ediyorum. Bir sonraki yazımda buluşuncaya kadar sevgiyle ve huzurla kalın.