*Dua, sadece Allah'a yapılır, sadece O’ndan istenir. İşiten ve bilen O'dur. “Allah'ı bırakıp da kıyâmet gününe kadar kendisine cevab veremeyecek şeylere duâ edenden daha sapık kim olabilir? Hâlbuki onlar, bunların duâlarından (dahi) habersizdirler.”(Ahkaf Suresi,5. Ayet)
*Kimsenin garantisi yok… Kur'ana göre konuşan Hz. Peygamber, "Ben bile bana ne yapılacağını bilmiyorum." derken, cenneti garanti görüp, kendilerine bağlı olanları da kurtaracaklarını iddia edenler, Kur’ana ve Peygamber Efendimize aykırı konuşuyorlar, insanları aldatıyorlar.
Ahkâf Suresi, 9. Ayet: "De ki: Ben peygamberlerin ilki değilim. Bana ve size ne yapılacağını da bilmem. Ben sadece bana vahyedilene (Kur'ana) uyarım. Ben sadece apaçık bir uyarıcıyım."(Ahkâf Suresi, 9. Ayet)
-Medine’ye hicret eden müminler, oranın yerlilerine misafir edilmeleri için dağıtılmış, Osman b. Ma’zûn isimli sahâbî de misafir kaldığı evde hastalanmış ve âhirete göçmüştü. Cenaze kefenlenmiş halde iken Hz. Peygamber eve gelmiş, evin hanımı ona ölü hakkındaki kanaat ve duygularını şöyle ifade etmişti:
“Allah’ın rahmeti üzerine olsun ey Osman! Sana tanıklık ederim ki, Allah’ın ikram ve ihsanına nâil oldun.” Peygamberimiz hanıma, “Ona Allah’ın ihsanda bulunduğunu nereden biliyorsun?” diye sorunca kadın kendine geldi, “Bilmiyorum ey Allah’ın Resulü” dedi. Peygamberimiz de şöyle buyurdu: “O, rabbinden gelen şüphe götürmez gerçekle karşı karşıyadır, ben onun için hayır umuyorum.
Yemin ederim ki ben Allah’ın elçisi olduğum halde hakkımda ne yapılacağını bilmiyorum.” Kadın da ekledi: “Vallahi ben de bundan sonra hiçbir kimseyi (‘Onun günahı yoktur, makamı cennettir’ diyerek) tezkiye etmem” (Buhârî, “Cenâiz”, 3).
*“Rabbimiz Allah’tır” deyin, sonra dosdoğru olun.
"Şüphesiz Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra da dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur, onlar üzülmeyeceklerdir." (Ahkâf Suresi, 13. Ayet)
*Anne ve babanın hakkını gözetin. Allah'ın hakkından sonra dünyadaki en büyük hak onlarındır. O sebeple Allah’ın Rabbimiz olarak kabulünden sonra anne ve babaya iyilik tavsiye edilmektedir.(Ahkaf Suresi/15)
*İyilik ve ibadetlerinizin karşılığını bu dünyada tüketmeyin…
Dünya hayatında, bütün zevkleri ve yaptıkları iyiliklerin karşılığını peşinen tüketenler, ahiretteki - ebedi hayattan nasiplerini tüketmişlerdir... Meşru ve helal nimetten faydalanıyor diye kimse kınanamaz fakat lüks ve şatafattan kaçınmanın daha iyi olduğu da inkar edilemez.
Hazreti Ömer; “İsteseydim en güzel yemekleri yiyeniniz, en güzel elbiseleri giyineniniz ben olurdum. Ben iyiliklerimi geriye, ahirete bırakmak istiyorum.” diyordu.
Şam’a geldiğinde mükellef bir sofra ile karşılanınca; “vefat eden fakir müslümanlar için ne var, arpa ekmeğinden doymuyorlardı” diyecek, Halid b. Velid; “cennet var” deyince ise; gözleri dolacak ve “Allah bilir, cennette aramız ne kadar uzak olur?” diyecektir.
"İnkâr edenler ateşe sunuldukları gün, (onlara şöyle denir:) "Dünyadaki hayatınızda güzelliklerinizi bitirdiniz, onların zevkini sürdünüz. Bugün ise yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamanızdan ve yoldan çıkmanızdan dolayı, alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız."(Ahkâf Suresi, 20. Ayet)
*Düğün ve merasimlerde Kur’ana bir enstürman ve musiki muamelesi yaparak boşluk doldurmaya kalkmayın. Okunurken huşu ile dinleyin, okuyanlar da ne okuduklarını anlatsınlar. Anlamak için dinlemek ve susmak lazım. Cinler bile Kur’anı dinlemek için susmuş ve sonunda iman ederek toplumlarına dönmüşlerdi.(Ahkaf Suresi/29-32)
Kur’an okunurken kulak vermek ve susmak A’raf Suresi 204. Ayette emredildiği gibi, Kur’an okunurken gürültü yapmak Fussilet Suresi 26. Ayette bildirildiği gibi Mekke müşriklerinin bir tavrı idi.
* Allah için yapılmayan işlerin karşılığı Allah'tan beklenemez, iyi de olsa ahirette karşılığı yoktur. (Muhammed Suresi/1)
* İslam, köleliği getiren değil bitiren bir dindir. (Muhammed Suresi/4)
* Siz Allah'ın dinine yardım ederseniz Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı, düşmanlarınıza karşı da, hak ve hakikat üzerinde de sabit tutar. Allah'ın dinine yardım etmek, yardıma asla muhtaç olmayan Allah'a yardım etmek gibi sayılır:
"Ey iman edenler! Eğer siz Allah'a - Allah'ın dinine yardım ederseniz (emrini tutar, dinini uygularsanız), O da size yardım eder ve ayaklarınızı sağlam tutar (doğru yoldan kaymanıza izin vermez). (Muhammed Suresi, 7. Ayet)
* Bu dünyada ulvi-yüce bir derdi ve davası olmayanlar, insan olma değerini yitirmiş sıradan bir canlıdan başka bir şey değildir. Hayatı bu dünyadan ibaret görenler, hayvanlar gibi yer, içer dururlar. (Muhammed Suresi/12)
* Kıyamet gelmeden ibret alın, ansızın-birdenbire gelecektir. O ana kadar ibret almayanlara hiçbir şey fayda vermeyecektir. (Muhammed Suresi/18)
* Kur'anı geleceğe, yani hayatın düzenlenmesine yönelik olarak okumak gerekir. İşin sonucunu başından hesap ederek, dünya hayatının sonunu bugünden düşünerek, ebedi hayatı ve Allah’ın rızasını kaybetmeme adına inceden inceye düşünmek ve tedbir almak için Kur'anı okumak gerekir.
"Onlar Kur'an'ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalpleri üzerinde kilitleri mi var?"(Muhammed Suresi, 24. Ayet)
*Asıl fetih; toprak elde etmek değil, kalp ve gönüllerin fethi, yani islam'a açılmasıdır.
"Şüphesiz biz sana apaçık bir fetih verdik."(Fetih Suresi, 1. Ayet)
Gönüller kazanılmayınca; fetihler daimi olamamış, kazanılan toprak ve maddi zenginlik de elde tutulamamıştır.
*Kafirlere-sizden olmayanlara karşı gevşeyip, onlara yaranmaya çalışıp; aynı inancı paylaştığınız mü’minlere karşı şiddetli ve celalli olmayın.
İnananlar; kafirlere karşı dik duruşlu ve onurlu, kendi aralarında yani mü’minlere karşı ise şefkat ve merhametlidirler. (Fetih Suresi,29. Ayet)
* İrade ve isteğiniz Allah'ın rızasına uygun olsun. Bir karar vermeden, iş yapmadan önce bu konuda sevdikleriniz, hocalarınız, öğretmenleriniz, şeyhleriniz veya toplum ne der demeden önce; Allah ne der, peygamberimiz ne yaparmış diye onu araştırın.(Hucurat Suresi/1)
* Üzerinizde maddi ve manevi hakları bulunanlara karşı saygıda kusur etmeyin. (Hucurat Suresi/2)
* Her habere inanmayın. Özellikle ciddi sonuç doğuracak konularda, doğruluğunu araştırmadan kimsenin aleyhine konuşmayın, kimseye tavır almayın. Yoksa yaptıklarınızdan dolayı dünya ve ahirette pişman olursunuz. (Hucurat Suresi/6)
* Mü’minler arasında çatışmaların bitmesi ve aralarını bulmak için gayret edin. Oturup da seyretmeyin. (Hucurat Suresi/9)
* İnananlar kardeştir. Aynı Rabbe, aynı peygambere, kitaba ve kıbleye inananlar kardeştir. Kardeşlerinizin arasını düzeltin. (Hucurat Suresi/10)
* Kimseyle alay etmeyin ve kimseyi küçümsemeyin. Alay ettiğiniz kişiler sizden daha iyi olabilir. Kötü lakaplarla birbirinize hitap etmeyin. (Hucurat Suresi/11)
* Olumsuz-negatif düşüncelerden kaçının. Hata, kusur ve gizlilikleri araştırmayın. Gıybet ederek, insanların arkasından konuşmayın. (Hucurat Suresi/12)
-Arkadan konuşmak, arkadan vurmak kadar kalleşçedir.
-Allah'a karşı gelmekten sakının. Allah, tevbeleri çokça kabul eden ve merhamet edendir.
* Hucurât Suresi, 13. Ayet: “Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.”
- İslam ırkçılığı yasaklar, fakat mensup olduğu milleti kimseye zulum ve haksızlık etmeyecek şekilde sevmek ise günah değildir...
- Irk ve dillerin farklı olması Allah'ın ayetlerindendir. Bu sebeple bir ırkı ve dili inkar etmek, Allah'ın ayetini inkar etmektir.
- Farklılığın amacı; tanımak ve tanışmaktır, didişmek ve boğuşmak değildir.
- Allah katında üstünlük soy-sop ile değildir.
- Davranışları kendisini cehenneme götüren kimseyi, soyu cennete götürmez...
- Allah insanların mallarına ve suretlerine-şekillerine bakmaz. Kalplerine ve yaptıklarına bakar.
*Müslümanlığınızı ve islama hizmetinizi başa kakmayın, lütuf gibi sunmayın. Kimse islama şeref katmaz, müslüman olan islamla şeref bulur. Allah’ın dinine hizmet eden, onunla izzet bulur. (Hucurat Suresi/17)
* Peygamberlerin gönderilmesi ve öldükten sonra dirilme şaşılacak birşey değildir. Her baharda tabiatı dirilten Allah, ahiret baharında ve mahşer sabahında insanlığı diriltecek; iman ve itaat edenlere ödülünü, inkar ve zulmedenlere cezasını verecektir.
-Yağmurun yağması ile ölü toprağı dirilten Allah, bizleri de ikinci kez yaratmaya, öldükten sonra diriltmeye kadirdir- güç yetirendir. (Kaf Suresi/2-3)
* Önceki bir çok toplum da Allah'ı ve mesajlarını yalanladı ve inkar ettiler. Yalanlayanlar, gün geldi kendileri yalan oldular. (Kaf Suresi/12)
* Allah'tan hiçbir şey gizleyemezsiniz. İnsanı yaratan ve nefsinin ona ne fısıldadığını bilen Allah, insana şah damarından daha yakındır. (Kaf Suresi/16)
*Ağzınızdan çıkana dikkat edin, her söz kaydedilmektedir. (Kaf Suresi/18)
* Kur'an ile nasihat edin... Kur'anı anlatın ve Kur'an ile uyarıp hatırlatın! (Kaf Suresi/45)
*Hazırlıklı olun. Ahiret hayatı dünya hayatının kaçınılmaz bir sonucudur. "Size vaad olunan şey elbette doğrudur. Hesap ve ceza günü mutlaka olacaktır."(Zariyat Suresi 5-6. Ayetler)
* Ümitsiz olmayın, Allah dilerse olmazlar olur.(Zariyat Suresi/28-30)
Hayatta olanları uyarmak için gönderilen Kur’anın; hayata yönelik ilke ve düzenlemelerinden bir kısmını, 26. cüzdeki-bölümdeki Ahkaf, Muhammed, Fetih, Hucurat, Kaf ve Zariyat Surelerindeki ayetleri esas alarak, ayetlerden anladıklarımızı ve ayetlerin işaret ettiği hakikatleri ifade etmeye çalıştık.
Allah-u Teala hepimize Kur’anı anlamayı, yaşamayı ve hesap gününde de Kur’an ahlakına sahip Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Aleyhisselam ile beraber olmayı nasib etsin. Vahyin bereketinden istifade etmek dileğiyle Allah’a emanet olunuz…