Kur'an'dan Hayata-30 (Yolsuzluk Yapmayın - Güce Tapmayın - Kendinizi Hüsrana Uğratmayın)
Adnan Üstün
* Kıyamet gerçekleşecek, hesap günü gelecektir. Hazırlığınızı ona göre yapınız!
Gerekli gereksiz birçok şeyden haberdar olan insanın, asıl şeyden haberi olmaması çok büyük bir kayıptır.
“Keşke toprak olsaydım!” da bunları yapmasaydım diyeceğiniz ve ebedi hayatta pişmanlık duyacağınız işleri yapmayın.
- Kur’an, hiç kimsenin haber veremeyeceği büyük haberden, kıyamet gününden bahsediyor. O gün, gelecektir ve gelecek olan her şey yakındır… (Nebe Suresi, 1,2,4,27,40. Ayetlerin mesajı)
*İslam’a davet ve tebliğde, sosyal statüleri ve konumlarına göre insanlara öncelik vermeyin-ayrıcalık tanımayın. (Abese Suresi 1-12. Ayetlerin mesajı)
* Ebedi hayatınız adına kimseye bel bağlamayın-güvenmeyin. Ahiret; hiç kimsenin başkası için bir şeye sahip olamadığı -bir şey yapamadığı-, Allah'ın hükümranlığının tamamıyla tecelli edeceği gündür.
“O gün buyruk yalnız Allah'ındır.” (İnfitar Suresi 19. Ayet)
* Yolsuzluk yapmayın. Hakkınız olanın dışında bir şey almayın ve herkesin hakkını da tam olarak verin.
"Eksik ölçüp biçenlerin-yolsuzluk yapanların- vay haline" (Mutaffifîn Suresi, 1. Ayet)
*Haram ve günahtan sakınarak, kalplerinizi paslanmaktan koruyun… İşlenen her günah kalbi karartır, manevi yaralar açar. (Mutaffifîn Suresi, 14. Ayetin mesajı)
* "Her saç bir değirmende ağarır. Her bel, bir yükün altında bükülür." Ömrünüzü neler uğrunda tükettiğinize dikkat edin…
- Kimi insan vardır ki, bu dünyadaki tüm çalışmaları boşa gitmiş ve ahirette kaybedenlerden olmuştur. "Neden yaptım, ömrümü fani ve fena şeylerin peşinde neden tükettim." diye pişman olmuştur.
- Kimi insan da vardır ki; bu dünyada yaptığı çalışmalarından ahirette memnun ve razı olmuş, adeta "iyi ki yapmışım-ebedi hayat için az bile yapmışım" diyecektir.
"O gün birtakım yüzler vardır ki zillete bürünmüş- yere eğilmiştir, (dünyada) çalışmış, (boşa) yorulmuşlardır. (Ğaşiye Suresi 2-3. Ayetler)
" O gün bir takım yüzler de vardır ki, mutludurlar, (dünyada) yaptıklarından dolayı hoşnut - memnundurlar." (Ğaşiye Suresi 8-9.Ayetler)
* Bir nimete kavuşunca; onu kendi malınız gibi görüp, en layık kişinin kendiniz olduğunu zannederek Allah’ı unutmayın.
Bazen de rızık biraz daralınca, nimet biraz azalınca, bazı sıkıntılarla karşılaşınca da ye'se- ümitsizliğe düşüp, Rabbinize küsmeyin-darılmayın. İmtihanda olan bizleriz, bizi deneyen O’dur, biz O’nu denemiyoruz. (Fecr Suresi, 15,16. Ayetlerin mesajı)
* Benliği - nefsini- temizleyip arındıran, gerçekten kurtulmuştur.(Şems Suresi, 9. Ayet)
Nefsi-benliği ıslah etme, düzeltme amacı olmayan veya bunu telkin eden bir anlayışı kabul etmeyen- uygulamayan kimselere, hangi iş emanet edilirse edilsin yapacakları şey;
ya kendilerine yetecek büyük bir servet edinmek, ya şehvetlerini -cinsel arzularını tatmin etmek, veya durumlarını korumak için her türlü hileyi meşru görmek ve her türlü hazzı artırmak için uğraşmak olacaktır.
* Allah için, O’nun rızası uğruna malından vermek-paylaşmak, gerçekte almak ve kazanmaktır. (Leyl Suresi, 17-21. Ayetlerin mesajı)
* Yetimi ezmeyin, yoksulu azarlamayın. (Duha Suresi, 9,10. Ayetlerin mesajı)
* Tembellik etmeyin, boş durmayın. Daima öğrenen, üreten ve çalışan olun. Bir işi bitirince hemen başka bir işe koyulun. (İnşirah Suresi, 7. Ayetin mesajı)
* Kendinize yeterli olduğunuzu, başkasına ihtiyacınızın olmadığını düşünerek azgınlık yapmayın, Allah’a isyan etmeyin, kötü yakalanırsınız…
İnsanın bencilleşmesinin ve dahi azgınlaşmasının-yoldan çıkmasının bir sebebi de kendisini yeterli görmesi ve başkalarına ihtiyacı olmadığını zannetmesidir. (Alak Suresi, 6,7,15. Ayetlerin mesajı)
- Toplumda saygı ve sevginin azalmasının, hak ve hukukun çiğnenmesinin, akrabalık ve komşuluk ilişkilerinin zayıflamasının, insanların menfaati olmasa birbirini arayıp sormamasının, tebessümü ve bir selamı dahi esirgemesinin temelinde hep bu vardır…
- Verilen nimetler sebebiyle Rabbini anmayı, Allah’ı hatırına getirmeyi unutan bir insan, nelere sırtını dönmez ki… Nasıl azmaz ve azgınlaşmaz ki?
Furkan Suresinin 18 inci ayetinde bu dünyada kazanır görünüp de ahirette kaybettikleri ortaya çıkanların dilinden bu kaybın sebebi şöyle dile getirilmektedir: “ … Sen onlara ve atalarına o kadar bol nimet verdin ki, sonunda seni anmayı unuttular ve helâke giden bir toplum oldular”.
Demek ki; nimetin artması ve insanoğlunun kendisini müstağni, yani hiç kimseye ve Allah’a bile ihtiyacı yokmuş gibi görüp davranması, hem insanı hem de toplumu felakete götüren bir konudur…
Peygamber Efendimiz bu hususta bizleri şöyle uyarmaktadır: “Dünya tatlı, manzarası çekicidir. Allah sizi öncekilerin yerine getirecek ve nasıl davranacağınıza bakacaktır...” (Müslim, Zikir 99; Tirmizî, Fiten 26; İbni Mâce,Fiten 19).
- Bizden öncekilerin yerinde olan bugün bizleriz. Onların imtihanı bitti, bizimki devam ediyor...
* Çoğaltma, biriktirme tutkusu, servet, makam ve mevkileriniz sizi oyalamasın, hesap gününü unutturmasın. Çünkü; hesap günü sahip olduğunuz her nimetten sorgulanacaksınız. (Tekasür Suresi, 1,8. Ayetlerin mesajı)
* Kendinizi hüsrana uğratmayın.
"Asra (zamana) yemin olsun ki; iman eden, salih amel işleyen ve birbirine hakkı ve sabrı tavsiye edenler dışında insan hüsranda-zarardadır." (Asr Suresi 1-3. Ayetler)
- Hz. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“İki nimet vardır ki insanların çoğu (onları değerlendirme hususunda) aldanmıştır: Sağlık ve boş zaman.” (Buhari, Rikak, 1)
- Zamana sahip olmayan, nimete nail olamaz.
- Hasılatı- sonucu Cehennem olan bir ömür, kaybedilmiştir.
- Sabır; Hak ve Hakikat üzerinde direnmek, düzeltme işinden vazgeçmemektir. Hz. Ali şöyle der: "Dert yanmak sabretmekten daha çok yorar."
- Sabır İzzet ve şeref verir, ne ki zillete düşürüyorsa o sabır değil, acziyettir.
* Arkadan çekiştiren, kaş-göz hareketleriyle alay eden ve dünya malının kendisini ölümsüz kılacağını zannedenler aldanıyor. Sonuç onların düşündüğü gibi olmayacak! (Hümeze Suresi 1-3. Ayetlerin mesajı)
- Alaycılık, İblis-şeytan ahlaksızlığıdır. Hz. Adem'i beğenmediği için İlahi emre boyun eğmemiş, sonuçta kovulmuştur.
- Kişi kazandığı malın onu dünyada ebedi yaşatacağını zanneder de bir gün bu hayatın ve sahip olduğu emanetlerin hesabının kendisinden sorulacağına inanmazsa, işte o zaman etrafındakilere hor bakar, onları küçümser ve onlarla alay eder.
Bu kişiler insanlarla alay ederek onları küçümseyip, kalplerini kırdıkları, onları derinden üzdükleri için gönüllerini yıktılar. O nedenle de yürek yakan bir cezaya, kalplerine kadar ilişecek bir ateşle karşı karşıya kalacaklardır. Dünyada iken yaptıkları suçun karşılığı, ona denk bir ceza ile verilmektedir.
* "Güçlüyüm o halde haklıyım" mantığı ile hareket eden, ahlaksız bir güce sahip olanlar ve güce tapan anlayış, er ya da geç hezimete uğrayacaktır. (Fil Suresinin mesajı)
- Dün Ebrehe, bugün de devrin süper güçleri, savaş ve işgal için bahaneler aramakta, bunun için sun'i-yapay gündem ve sebepler oluşturmakta, her türlü zulmü işlemektedirler.
- Gücüne güvenip, Allah'ı hesaba katmayanları hazin bir son beklemektedir.
* "Kâbe'ye değil, Kâbe'nin Rabbine kulluk edilir." Nimeti veren kim ise, kulluk da O'na (Allah'a) yapılır.
- Ekmek değil, ekmeğin sahibi kulluk yapılmaya layıktır. Rızkı Allah'tan bilmemek, büyük bir gaflettir.
* Namazın-ibadetin amacından gafil olmayın. Riyakarlık yapmayın, gösteriş için ibadet etmeyin, iyiliklere engel olmayın. (Maun Suresi, 5-7. Ayetlerin mesajı)
* İnancınızı pazarlık konusu yapmayın. "İmanda pazarlık olmaz, (inanç hususunda) pazarlık olan yerde iman olmaz." (Kafirun Suresi’nin mesajı)
* Asıl fetih ve başarı, gönüllerin İslam ile buluşmasıdır. (Nasr Suresi, 1, 2. Ayetlerin mesajı)
* İnkar eden, mala ve güce, makam ve mevkiye, sosyal konumuna güvenen, bunların birer imtihan-sınav aracı olduğunu düşünmeyenler kaybetmiştir, bunların akibeti-sonu ateştir. (Tebbet Suresi’nin mesajı)
* Bir ve tek olan, hiçbir şeye muhtaç olmayan, dengi ve benzeri bulunmayan Allah’a; ihlas ve samimiyetle, şirk koşmadan, aracısız ve ortaksız inanın. (İhlas Suresi’nin mesajı)
* Görünür görünmez bütün varlıkların şerrinden, cin ve insan şeytanlarının ayartmasından; her şeyin Rabbi, Melik'i (sahibi-yöneteni) ve ilah'ı olan Allah'a sığının. O, size yeter… (Felak ve Nas Surelerinin mesajı)
Hayatta olanları uyarmak için gönderilen Kur’an’ın; hayata yönelik mesajlarından bir kısmını, 30. cüzdeki-bölümdeki bazı ayetleri, ayetlerden anladıklarımızı ve ayetlerin işaret ettiği hakikatleri ifade etmeye çalıştık.
Allah-u Teala hepimize Kur’anı anlamayı, yaşamayı ve hesap gününde de Kur’an ahlakına sahip Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Aleyhisselam ile beraber olmayı nasib etsin. Vahyin bereketinden istifade etmek dileğiyle Allah’a emanet olunuz…