25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele gününde kalemime almak istediğim satır aralarını aktarmak istiyorum. Bu konuda psikolog bilgimin olduğundan değil, nebiler nebisi Peygamberimizin kadına olan şefkatiyle bahsetmek istiyorum…
Cahiliye döneminde kadın bir köle ve daha ötesi yeni doğan kız çocukları diri diri öldürülüyordu. Peygamberimiz bu konuda adeta ortaya koyduğu reform ile kadının değerini yücelterek, saygınlık ve itibar kazandırdı. Özellikle “Cennet Annelerin Ayakları Altındadır” hadisiyle kadının ne kadar önemli rol model olduğunu ortaya koymaktadır.
"Kadınların haklarını yerine getirme hususunda Allah'tan korkunuz! Zira siz onları Allah’ın bir emaneti olarak aldınız" hadisiyle de kadınların güçsüz yaratılışını erkeklerin imtihanına sokulduğu aşikârdır.
Yani şuanda beni okuyan kasketli recep amcama, şalvarlı memo dayıma, köyün eski muhtarı pala sıtkı’ya şunu bir kez daha hatırlatmakta fayda var; bu kadınlar birer güldür ve bizden merhametimiz sorgulanacak yani ahiretimizi rezil etmeyelim derim Gakgom…
Doğuştan her insanın barındırdığı korku, mutluluk, üzüntü ve öfke gibi duyguları bazen aşırı boyutlara ulaştığında felaketlerle dizginlenen en kötü reaksiyon olduğunu görmekteyiz. Tabi birçok kamu spotları, köşe yazıları, makaleler, açık oturumlar..vs gibi faydalı programlar yapılsa da gazete haberlerinin üçüncü sayfalarında görmek istemediğimiz birçok habere tanık oluruz.
Dedim ya bu işin ruhsal bölümünü bilemem lakin ekranlarda yayınlanan sinema, dizi, klip..vs programlarda şiddet ne zaman sona ererse o zaman toplum ruh sağlığı yerine oturur düşüncesindeyim. Bu tür programların insan üzerindeki etkilerini umarım kıymetli psikologlar açıklayacaktır. Artık bu programların yerine ailenin toplumda ne kadar büyük bir yeri olduğunu sergilememiz lazım velhasılıkelam…
Hülasa, RTÜK bir kez daha yayın ilkelerini gözden geçirmeli ve gerekirse TBMM’den tüm partilerin destekleyeceği sağlam bir yasayı çıkarmalıyız. Unutmayın medyanın bu konuda bana göre etkisi çok büyük ve bizim gözden kaçırdığımız asıl sorumluyu maalesef unutuyoruz…
