Muhammed KURŞUN

Koskoca 100 Yıl…

Muhammed KURŞUN

Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmasıyla birlikte, Mondros Mütarekesi'ne rağmen ülkenin işgal edilmeye başlanması üzerine Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak işgalci güçlere karşı direniş ağını oluşturma gayesinde olarak bugün bağımsız topraklara sahip olmamıza temel atacaktı.

Mustafa Kemal Paşa, 22 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi'nin açılışını duyurduğu genelgesinde ise bundan böyle ''bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun emir alacağı en yüksek kat''ın bu Meclis olacağını kaydetmesini bugünün konjektöründe doğru analiz yapmak gerekir diye düşünüyorum.

23 Nisan 1920'de, Hacıbayram Camisi'nde cuma namazı kılınıp, kurbanlar kesildikten sonra ilk TBMM, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada açılarak Atatürk'ün sözlerini ve tutanaklara geçilen sözleri bir hatırlatma istedim;

"Hep birlikte bakışlarımızı, vicdanımızın merkezi olan millete dikelim. Orada erdemin, vefa ve içten bağlılığın, yenileme arzusunun, egemenlik aşkının ve geleceğin sönmeyen ateşi yanmaktadır. Bu kutsal ateş, kendi içindeki bilgisizlik ve karanlığı yakacak ve bağımsızlığımızın önüne dikilecek olan bütün engelleri yıkacaktır. Efendiler, millet önünde, onun hak ettiği bağımsızlığın önünde, onun layık olduğu gelişme ve yenileme arzusu önünde, her kuvvet ancak milletin irade ve amaçlarına uymak şartıyla yaşayabilir. Milletin irade ve amaçlarına uymayanların talihi hüsrandır, çökmedir.''

Şimdi bu sözlerin üzerinden günümüz koşullarına irdelediğimizde Türkiye kendisini her daim yenilenmiş ve bugün Corana-19 virüsü ile mücadele ederek bunu ispatlamıştır. Tamamıyla milletin sözü ile yönetilecek bir iradenin ülkenin kurtuluşu için gönül birliği ile el ele verip çalışan idealistlerden kurulu bir Meclis görüntüsü olmuştur.

Bugün yaşadığımız salgın hastalık ile mücadelenin 44.gününde ülkemiz ile gurur duymamak mümkün mü? Topyekûn kenetlendiğimiz ve zengin fakir ayrımı yapmadan yaraları kapadığımız bu tablo Güçlü Türkiye’yi oluşturmuştur. Modern hastanelerin yanı sıra tıbbi cihazlar ve ekipmanlar elbette salgın ile mücadele de baş rol olmuştur.

Ey Arkadaş, bundan 100 yıl önce başlatılan bağımsızlık mücadelemiz bugün gelindiği noktada da taçlanmıştır. Ülke olarak zor günler yaşadığımız bu süreçte elbette muhaliften öte ülkenin kaosa gitmesi için çalışacak ve dünde olduğu gibi bugünde birileri olacaktır. Ama ben neye bakarım topyekûn oluğumuz sonuca…

Hülasa, 100 yıl yaktığımız bağımsızlık meşalemiz ilelebet yanmaya devam edecektir. Nesilden nesille teslim edeceğimiz meşalelimizi hiçbir zaman sönmeyecek ve biz doğru olan yolumuzdan ayrılmamaya devam edeceğiz. Umut ediyorum ki bağımsızlığımızın sembolü Bayrağımız inmeyecek, ezanlar dinmeyecek ve tek karış toprağımız zalimlere teslim edilmeyecektir. 100. Yılımız Kutlu Olsun…

 

Yazarın Diğer Yazıları