Cemil TURGUT

BİLMELERİ GEREKİR

Cemil TURGUT

24 Haziran Cumhurbaşkanlığı seçiminin sıcak havası henüz dağılmışken yeni bir seçim atmosferine daha girdik. 2019 Martında yapılacak yerel yönetimler seçimi için tabir yerindeyse son düzlüğe girildi. Seçime girecek partilerde adaylar arz-ı endam etmeye başladı. Artık seçim tarihine kadar ekranlardan sürekli falan da aday adaylığını açıkladı, filan da aday olmak için ilimize geldi, falan aday esnafla bir araya geldi, filan aday resmi kurumları gezdi  gibi cümleleri çok sık duymaya başlayacağız.

Demokrasilerde doğal bir süreç bu elbette.  Şartları tutan herkesin aday adayı olma hakkı vardır.  Ancak milletvekili seçimlerindeki gibi cebinde üç beş lirası olanların ben de aday adayıyım diyerek “bilmem hangi meydanda yapacağımız aday adaylığı açıklamamıza tüm halkımız davetlidir” gibi gerçekçi olmayan, neredeyse ailesinin bile çoğunun gelmediği meydanda gülünç durumlara düşenlerin artık bıkkınlık verdiklerini bilmeleri gerekir. Alanı belediyecilikle ilgili olmayanların, belediyeciliğin yanından dahi geçmemiş kişilerin “ben de belediye başkanlığına adayım” demelerinin halkın nezdinde bir karşılığının olmadığını bilmeleri gerekir. “şimdi aday adayı olayım da bir şekilde akredite olur, hafızalarda yer alır ve ilerde milletvekilliğine aday olurum” gibi ince hesapların halk tarafından hiç ciddiye alınmadığını bilmeleri gerekir. Aday adayı olacakların belediyeciliğin bir uzmanlık işi olduğunu, şehirlerin tıpkı ülkeler gibi gelişmesinin ilerlemesinin belediyeciliğe bağlı olduğunu bilmeleri gerekir. Şehirlerin de  duygularının olduğunu, onların da ilgiye ihtiyaç duyduklarını bilmeleri gerekir.

Yani belediye başkanı aday adaylarının; belediyeciliğin sıradan bir iş olmadığını, bir gönül işi, yürek işi olduğunu bilmeleri gerekir. Belediyeciliğin rant yeri olmadığını, kursağından geçirdiği haram lokmaların hem bu dünyada hem de diğer dünyada hesabının sorulacağını bilmeleri gerekir. Şehrin imar yapılanmasında yapılacak yanlış uygulamalarda; yetimin, garip gurebanın hakkının yenildiğini bilmeleri gerekir. Şehrin cadde ve sokaklarının yeterli genişlikte olmamasından doğan problemlerin insanları olumsuz etkilediğini bilmeleri gerekir. Bazı mahallelerde kerpiçten yapılmış rutubetli, duvarları neredeyse yıkılacak evlerde ömür geçiren insanımızı göz ardı etmenin zulüm olduğunu bilmeleri gerekir. Evlerinde bir lokma yiyeceği olmadığı için çocuklarına sarılarak onları erken yatıran annelerin ya da eve ekmek getiremediği, çocuklarına okul malzemesi alamadığı ya da evin kirasını ödeyemediği için gecenin geç saatinde sokak karanlığına karışarak duvar diplerinden süzülerek evine dönen babaların olduğunu bilmeleri gerekir.

Yani belediye başkanlığına aday olacakların sırf gündeme gelmek ve bir şekilde ya siyasi rant ya da başka rantlar elde etmenin derdinde olsalar bile milletimizin derdi olmadıklarını bilmeleri gerekir. Hele hele babasının, şeyhinin ya da aşiretinin arkasına saklanıp onların nüfuzunu kullanarak siyasi rant elde etmeye çalışanların milletimizin hiç umurunda olmadıklarını bilmeleri gerekir. Gariban simitçiyi, tablacıyı, işportacıyı kovalayıp ekmek teknelerini kırıp dökmeyi marifet zannedip güya denetleme yaptığı izlenimi vermenin kimseyi kandıramayacağını bilmeleri gerekir. Gerçek denetlemenin; pazarı, çarşıyı, marketi, fırını, bakkalı denetlemek olduğunu bilmeleri gerekir.

Kısaca belediyeciliğin yan gelip yatma yeri olmadığını, millete hizmet etmenin en güzel makamlarından biri olduğunu bilmeleri gerekir. 

Yazarın Diğer Yazıları