Ahmet KIZILKAYA

ÜMRANİYESPOR'A İKRAMIMIZDIR!

Ahmet KIZILKAYA

Sezona çok kötü koşullarda başlayan Elazığspor,  ligin ilk devresinin sonuna geldiğimiz şu günlerde 12 puanla ligin dibine demir atmış durumda.

Zaten eksik ve yetersiz bir kadroyla lig mücadelesi veren takım, Ümraniye deplasmanına da yine eksik bir oyuncu kadrosuyla gitti ve maalesef maçı kaybederek evine döndü. Takım kadrosunda ‘lider oyuncu‘ sıfatına sahip tek oyuncumuz olan Andreas Tatos’un da kart cezalısı olarak maç kadrosunda bulunmayışı, büyük handikaptı Elazığspor için.

Aslında Ümraniyespor her ne kadar puan cetvelinde üst sıralarda yer alsa da gerek oynadığı futbol gerekse aldığı istikrarsız sonuçlarla sürpriz puan kayıpları yaşayabilen bir takım. Maçları oynadığı stadyum fiziki koşulları itibariyle deplasman takımlarına çok da sıkıntı yaratacak bir nitelikte değil. Üstelik tribünlerinin yetersizliği seyirci baskısı da oluşturmuyor rakip takımlara.

Böyle bir ortamda topu ayağında tutabilecek ve oyunu yavaş bir tempoda götürebilecek bir Elazıgspor buradan puanla dönebilirdi.

Teknik Direktör Orhan Kaynak, elindeki malzemenin kalitesini bildiği için aşırı temkinli ve tedbirli bir şekilde sürdü oyuncularını sahaya. Deneyimli kaleci Soner Şahin’in önünde deneyimli bir defans dörtlüsünü oluşturan Orhan Hoca, orta sahada aynı olanaklara sahip değildi ve Kadir Bekmezci dışında genç oyuncularla oyunu şekillendirmek zorunda kaldı.

Forvet hattında haftalardır isteksiz ve formsuz bir şekilde devam eden Lamine Diarra ile maça başlaması belki de maça sürdüğü kadro tercihi açısından en eleştirilecek tarafıydı. Her ne kadar Ahmet Aras, istediğimiz tarzda bir forvet oyuncu olmasa da hiç değilse onun fiziksel gücü rakip takımın geriden hızlı çıkmasını ve oyun kurmasını engelleyecek bir faktör olabilirdi.

Maçın başlarında oyunu geride kabul edip hızlı ataklarla ve uzun toplarla Lamine Diarra’yı topla buluşturmayı planlayan Elazığspor ne yazık ki ilk yarı boyunca bu isteğini gerçekleştiremedi. İlk golü yediği 28. dakikaya kadar çok etkili olmasa da sağ ve sol kanattan rakip akınları durdurmaya çalıştı takım. Kadir Bekmezci dışında top kontrolü yapamayan orta saha oyuncularımız, hem aşırı top kayıplarına yol açtılar hem de rakibin çok fazla duran top organizasyonu kazanmasına sebep oldular.

Arka arkaya korner atışı kazanan ev sahibi Ümraniyespor, bir köşe vuruşunda defans oyuncularımızın ve kalecimizin ortak hataları sonucu ilk golü atmış oldu.

Tabi golden önce orta saha oyuncusu Eren Çinkılıç’ın gereksiz top kayıpları ve hatalı oyununun rakibin işini kolaylaştırdığını da belirtmek lazım. Aslında sadece Eren Çinkılıç’ın değil Kadir Taşoğlu’nun ve Moussa Bagayoko’nun etkisiz ve yetersiz oyunlarının Elazığspor’un işini maç boyunca hayli zorlaştırdığını gördük. Penaltıdan ikinci golü yememize sebep olan bir başka genç oyuncumuz Murathan Özen, zaman zaman iyi işler yaptı ama o da maçın kaderini etkileyen hatasıyla maalesef maçın kötüleri arasındaki yerini aldı.

Kabul etmek gerekir ki eldeki genç oyuncular, mevcut oyunculuk kapasiteleri ve deneyim eksiklikleri nedeniyle henüz bu ligin kıvamında değiller. Biraz ayakta kalabilseler ve mücadele ruhunu ortaya koyabilselerdi İstanbul deplasmanından puanla dönmek hiç de sürpriz olmazdı.

Maçın ikinci yarsında Eren Çinkılıç-Ahmet Aras değişikliği yaparak maça ortak olmaya çalışan Orhan Kaynak, Lamine Diarra’yı da oyunda tutarak rakip defansın geride kalmasını sağlamış oldu. Böylelikle ilk yarıdaki kadar üzerimize hızlı gelemeyen Ümraniyespor, Elazığspor’a oynama alanı bıraktı ve oyuncularımız biraz daha topla oynama fırsatı yakaladılar.

Nitekim oyunu rakip sahaya yıkmaya başlayan Elazığspor, 52. dakikada aradığı gölü kaptan Mehmet Yiğit’in ayağından bulmuş oldu. Bu golle cesaretlenen takımımız zaman zaman gol arayışlarına devam ettiyse de gol olabilecek güçlü pozisyonlar üretemedi. Yediği golle bir süre motivasyonunu kaybeden ev sahibi Ümraniyespor, 55. dakikada oyuna giren Atabey Çiçek’in organizatörlüğünde maçı dengeledi ve zaman zaman tehlikeli ataklar gerçekleştirdi.

Yaptığı çarpraz koşular ve araya attığı ara paslarla defansımızın dengesini bozmayı başaran Atabey Çiçek, attığı penaltı golüyle de takımını yeniden galip duruma geçirmesini bildi.

İlk golde Eren Çinkılıç’ın ikinci golde de Murathan Özen’in yaptığı fahiş hatalar rakibe birer ikram oldu ve puanla döneğiz derken kendi hatalarımızla maçı rakibe verdik resmen.

Teknik Direktör Orhan Kaynak’ı önceki maçlarda zaman zaman eleştirdik, hem taktik yanlışlarına hem de oyun anlayışına itiraz ettik. Ama doğrusunu söylemek gerekirse olağanüstü zor şartlarda gidilen bir deplasmanda bu kadar eksik bir kadroyla mücadele etmek zorunda kalması onun şanssızlığıydı.

Üstelik genç oyuncuların bu kadar hata yapacağını ve yetersiz kalacaklarını eminim ki o da hesaplamamıştı. Dolayısıyla bu maçı kaybetme noktasında Orhan Kaynak’ın hanesine yazacağımız eksi bir puan yoktur diye düşünüyorum.

Elazığspr için kader haftaları başladı. Önümüzde bir kongre var. Buradan güçlü bir yönetim çıkar da Elazığpor’un kaderini değiştirir mi, bilmiyorum. Ancak zamanın daraldığı ve artık bir şeyleri yapmanın gerekli olduğunu, zamanın geçmek üzere olduğunu biliyorum. Dilerim her şey 52 yıllık kulübümüzün lehine olur.

Bir sonraki yazımda buluşuncaya kadar sevgiyle ve huzurla kalın.

Yazarın Diğer Yazıları