Transfer döneminin son gününde yasağı kaldırıp çok sayıda futbolcuyu kadrosuna katan Elazığpor uzun süredir bu hamleyi bekleyen taraftarlarını sevince boğmuş ve ülke gündemine oturmuştu.
Yeni futbolculardan kurulu kadro Şanlıurfa’da Giresunspor, Balıkesir’de de Balıkesirspor Baltok takımlarına karşı oynadı. Alınan sonuçlar bir yana, oynanan futbol kafalarda soru işareti bıraktığı gibi transferin yarattığı sevinç dalgasını da bir anlamda sona erdirdi diyebilirim.
Tek tek baktığınızda isimli ve bu ligde uzun süre oynamış futbolculardan kurulu kadronun takımı ligde tutup tutamayacağı konuşuluyor. Ligdeki konum, takımın oynadığı futbol ve aldığı sonuçlar arasında bir orantı kurmaya çalışan Elazığspor sevdalılarının kafasında çeşitli soru işaretleri var.
Önce şunu belirteyim ki bazıları bir süredir futboldan uzak oyuncuların ve birbirini hiç tanımayan hiçbir arada oynamamış oyuncuların bir anda takır takır top oynamasını ve bizi tatmin eden sonuçlar almasını beklemiyorduk. Ancak ortak işleri futbol oynamak olan bu oyuncu kadrosunun saha içinde bu kadar etkisiz kalması da doğal değil bana göre.
Sonuçta futbolun evrensel ama basit kuralları ve oyun biçimi var. Basit oynayıp, futbol aklını devreye sokarsanız handikaplarınızı en aza indirgersiniz. Futbolun olmazsa olmazı, yerine getirilmesi gereken şartları nelerdir hepimiz biliyoruz.
Bir defa elinizdeki kadronun niteliğine göre bir oyun sisteminiz olmalı. Bunu saha içinde basit uyguladığınızda taşlar yerine oturur. Ne kadar yeni bir takım olursanız olun, bunlar yapılabilecek şeyler.
Ama siz sahada pas yüzdesini artıramazsanız, beklerin katılımıyla kanat bindirmelerini yapamazsanız, orta sahada topun sizde kalmasını sağlayacak alan futbolunu uygulayamazsanız, markaj kurallarını devreye sokamaz, pozisyon hataları yaparsanız tabi ki oyun içinde fazla bir varlık gösteremez, rakibin oyununa boyun eğersiniz.
Giresunspor gibi ligin en az gol atan takımına karşı bile çok fazla gol pozisyonu verdiğimiz ilk maçı bir tarafa bırakacak olursak, Balıkesirspor Baltok maçında farklı bir kadroyla çıkmış olmamıza rağmen saha içinde yine yetersiz kaldığımızı gördük. Bu iki maçta transfer edilen 14 yeni futbolcu forma giydi ve az da olsa bu oyuncularla ilgili bir kanaat oluştu herkeste.
Oynadığımız takımlar ligin alt sıralarındaki iki takımdı ve onların da bizimle aynı olmasa bile farklı sorunları vardı. Daha iyi bir taktik anlayış ve daha güçlü bir motivasyonla bu iki maçtan daha olumlu sonuç alabilirdik. İşin psikolojik tarafı da önemli, hem saha içindeki oyuncuların özgüven ve moral kazanması hem de taraftarın umudunun yeşerip gelecek haftalara daha iyi bakabilmesi için kenetlenmek ve motivasyon sağlamak şart. Bu da atacağınız goller ve kazanacağınız puanlar ile ortaya çıkar. Bunu yapacak olan kulüp yönetimi kadar kenar yönetimidir de.
Uyumsuzluk ve formsuzluk faktörünü ancak bu şekilde en aza indirgeriz. Tabi daha doğru kadro seçimi ve daha iyi bir saha içi stratejiyi elden bırakmamak şart. Koşullarımız çok iyi olmayabilir ama eldeki kadro daha farklı bir yaklaşımla ve daha iyi bir motivasyonla sıralamada üstümüzde yer alan takımları yakalayacak hatta onları geçebilecek bir noktaya gelir, benim buna inancım tam.
Yeter ki futbolun olmazsa olmaz kurallarını saha içinde azami ölçüde uygulayalım.
Pas kalitesini iki haftada istediğiniz düzeye getiremeyebilirsiniz ama daha çok koşarak, daha iyi yardımlaşarak, toplu savunma toplu hücum prensibini daha doğru uygulayarak iyi bir noktaya gelebilirsiniz.
Bu anlamda takımın başına getirilen Erhan Altın hoca, bu eksiğimizi görecek ve önlemler alacaktır. Bu ligde uzun süreler çalışması, ligin oyuncularını tanıması bizim için avantaj. Taraftarı, medyası, yönetimi ile hocanın arkasında durur ve ona yardımcı olursak kısa sürede daha iyi bir Elazığspor ortaya çıkacaktır. Zorlu takımlarla arka arkaya oynayacağımızı düşünürsek zamanlama olarak da deneyimli bir hoca ile anlaşılmasını doğru buluyorum.
Kaybedilen bir şey yok. Üstteki takımlarla fazla bir puan farkı da yok, üstelik takımların çoğunda ekonomik ve farklı birtakım problemler var. Transfer tahtasını açma başarısını gösteren Elazığspor camiası bu sevinci yarıda bırakmayacak ve lig sonunda sportif başarıyı da yakalayıp sezonu kazasız belasız atlatacaktır. Buna da inancım tam.
Bir sonraki yazımda buluşuncaya kadar sağlıkla ve huzurla kalın.
