Ahmet KIZILKAYA

ELAZIĞSPORSUZ ELAZIĞ

Ahmet KIZILKAYA

 

Mesela Harput’un olmadığı bir Elazığ nasıl olur, ya da Hazar Gölü’nün olmadığı bir Elazığ? Keban Barajı’nın olmadığı, sekiz köşe şapkanın hiç olmadığı bir Elazığ nasıl bir şehir olur? Klarnetin, kanunun, cümbüşün olmadığı;  hoyratın, uzun havanın, türkünün olmadığı bir Elazığ, kimi mutlu eder?

Elbette her biri bu şehirle özdeşleşmiş değerlerin yok olmasına, yok sayılmasına kimsenin gönlü razı olmaz.

Peki ya Elazığspor?

Çayda çıra armalı 52 yıllık bordo beyazlı kulübümüzün yok olmasına, feshedilmesine, kapanmasına evet diyecek var mıdır?

Sporu küçümseyen, futbolu yok sayan, onun sosyal ve ekonomik boyutunu görmeyenler için Elazığspor, elbette şehrin diğer kültürel varlıklarıyla kıyaslanmayacak kadar değersiz sayılabilir. Ama bu sığ düşünce hepimiz de biliyoruz ki şehrin ahalisinin çok küçük bir kesimince kabul görüp benimsenir.

Oysa her sosyal çevreden ve statüden insan, gençler ve yaşlılar; erkekler ve kadınlar kısacası şehrin sakinlerinden büyük bir kitle  Elazığspor’un bu şehir için ne ifade ettiğinin farkındadır.

Nitekim ETSO Başkanı Asilhan Arslan da bu sorumluluk bilinci içerisinde geçtiğimiz gün katıldığı bir televizyon programında ‘’Elazığsporsuz Elazığ olmaz.’’ demiş ve bir anlamda şehrin ortak sesini gür bir ifadeyle haykırmıştır.

Kayyım Başkanı Doç. Dr. Sabahattin Devecioğlu ile birlikte bir süreden beri sürdürdükleri çalışmalar hem bir umut ışığı yaktı hem de aylardır kötü haberlerle bütün moral motivasyonunu kaybeden taraftarların yüreğine bir parça su serpti.

Takımın önündeki transfer engelinin kaldırılıp, hiç değilse bu ligde tutunacak bir kadronun oluşturulması için belli bir parasal kaynağın temin edilmesi şu an için en öncelikli iş.

Doğal olarak Cumartesi günkü kongrede güçlü bir yönetim oluşumu da herkesin ortak beklentisi. Bunlar gerçekleştirilebilirse 2019 yılı Elazığ için çok önemli bir tarihsel zaman aralığı olacaktır. Hatırlanacaktır, daha önceki sezonlarda da takımın içine düştüğü yönetsel ve ekonomik krizler bu şehrin dinamiklerinin devreye girmesiyle belli ölçüde çözüme kavuşturuldu. Belki bugün tablo daha karanlık ve ihtiyaç hissedilen parasal kaynak daha büyük boyutta. Ancak ben bu şehrin isterse bu girdabı da aşacağına ve bu sıkıntıları hemen olmasa da zaman içinde gidereceğine inanıyorum

Para elbette önemlidir. Hele bugünkü ekonomik koşullarda parasal kaynak temin etmenin zorluğunun da farkındayım. Ancak bir güven ortamı oluşturulursa, yönetim hem futboldan anlayan hem sermaye yönetimini bilen insanlardan teşekkül ederse dağ gibi görünen sorunlar tek tek aşılacaktır.

Bu anlamda Elazığ ekonomisinin nabzını tutan çatı kuruluşu ETSO’nun Başkanı Asilhan Arslan, bu süreci en iyi yönetecek insanlardan biri olarak öne çıkıyor. Sağlıklı bir işletme mantığı, paydaşlar üzerinde oluşturulacak güven ortamı  ve doğru hamleler şehrin üzerindeki kara bulutları yok eder.

Asilhan Beyin, bir süreden beri siyasi aktörler, Sayın Vali ve Doç. Dr. Sabahattin Devecioğlu ile birlikte yürüttüğü çalışmalar meyve verecek ve Elazığspor bu karanlık tünelde kaldığı yerden yeniden ışığa doğru yol alabilecektir. Buna tüm kalbimle inanıyorum.

Hepimizin üzerine düşen görev bu sürece katkıda bulunmak, dualarımızı ve pozitif enerjimizi birleştirerek risk alan insanlara destek olmaktır.

İnancım odur ki her Elazığspor taraftarı da ortak sevdamız olan Elazığspor’a elinden gelen desteği gösterecektir.

Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi bir güven ortamına ve bir liderliğe ihtiyaç var. Bu gün, o gündür.

Yüz üstü bırakılan Elazığspor’un ayağa kalkma vakti gelmiştir. İlk adım inşallah Cumartesi günü kongre salonunda atılacaktır.

Haydi hayırlısı diyelim.

Bir sonraki yazımda buluşuncaya kadar sağlıkla ve huzurla kalın.

Yazarın Diğer Yazıları