Ahmet KIZILKAYA

ELAZIĞSPOR: BİR MUCİZE GERÇEKLEŞİR Mİ?

Ahmet KIZILKAYA

 

Sezona en olumsuz şartlarda başlayan takımların başında geldiğimizi bilmeyen yok. Gerek sezon öncesi arka arkaya gerçekleşen ama başarısız kalan yönetim oluşturma hamleleri, gerek ondan sonra art arda gelen negatif gelişmeler, ağızlardan düşmeyen 51 yıllık çınar Elazığspor’u futbol dünyasından silinme noktasına getirdi.

Erzurum Büyükşehir Belediyesi’nin olanaklarıyla gerçekleştirilmeye çalışılan sezon öncesi kamp çalışmaları, açılamayan transfer tahtası, en son seçilen yönetim kurulu ve kulüp başkanının gelişmeler karşısındaki çaresizliği ve çözüm üretememesi; kendi deyimleriyle verilen sözlerin tutulmayıp ortada bırakılmaları, yıllardır Elazığspor sevdasıyla yaşayanların yaşama sevincini yok etti, enerjilerini tüketti.

Neredeyse herkes kulübün geleceği hakkında olumsuz bir yargı taşıyor. Stadyumun fiziki şartlarının iyi olmaması nedeniyle maça gelmeyenler olduğunu söylesek de asıl sebep takımla şehrin insanı arasında duygu bağlarının kopması, koparılmasıdır.

Son zamanlarda çarşı pazarda gözlemlediğim bir gerçek var. Eskiden maça gelmeyen insanımızın kahvehanelerde, çay ocaklarında, kafeteryalarda maç seyrettiğine şahit olurduk. Ne yazık ki bu heves bile kalmadı insanlarda.

Elazığspor’un maçı oynanırken açılan dev televizyon ekranları karşısında birkaç futbol meraklısı ve birkaç Elazığspor gönüllüsünden başka kimse yok artık. Masada çayını içen, oyununu oynayan insanların arada bir kafalarını kaldırıp maçın skorunu öğrenmeye yönelik hareketlerinden başka bir heyecan da görülmüyor kapalı mekânlarda. Tehlikenin en büyüğü de bu aslında.

Babalarından, dedelerinden Elazığspor sevgisini alan ve yıllardır bu sevdayla yaşayanların çocuklarına ve torunlarına devredecekleri bir miras kalmadı ortada. Üzgünüm ama mevcut durumun fotoğrafı bu!

Mücadele ettiğimiz ligde bizimle aynı kaderi paylaşan, hemen hemen aynı problemlerle baş etmeye çalışan birkaç takım daha var. Aslında ekonomik girdabın içine düşmüş takım çok. Lakin durumunun vehameti itibariyle bize benzeyen birkaç takım var.

Bunlardan biri de bu hafta karşılaştığımız Kardemir Karabükspor. Bu gerçekler varken Kardemir Karabükspor karşısında alınan farklı galibiyetle bütün bir sezonun geleceğini planlayamayız. Elbette 3 puan çok değerli ve sahada azmini ortaya koyan oyuncularımız teşekkürü hak ediyor. Lakin bir çiçekle baharın gelmeyeceğinin bilincindeyiz.

Genç oyuncularımız Moussa Bagayoko başta olmak üzere Onur Alsu ve Kadir Taşoğlu’nun gelecek adına umut veren oyunculuk kapasiteleri sevindirici. Aynı şekilde moral motivasyonları alt düzeyde seyreden ‘ağabey’ konumundaki diğer oyuncularımızın her şeye rağmen saha içinde verdikleri mücadeleler saygıyı hak ediyor.

Ancak şehri yeniden harekete geçirecek, puan silme cezalarına karşı hamleler ortaya koyacak, çözüm planlarını devreye sokacak, FIFA’daki dosyaları takip edip en azından sürdürülebilir bir ortamı sağlayacak girişimlere ihtiyacın olduğu muhakkak.

Gerek maç öncesi gerek maç sonrası gösterdiği tavır ve yaptığı girişimlerle taraftarın gönlünde güçlü bir yer edinen milletvekilimiz Sayın Gürsel Erol’un hamleleri ve kamuoyuna verdiği mesajlar bu anlamda çok önemli.

Maç boyunca Sayın Gürsel Erol lehine yapılan tezahürat aylardır çile çeken taraftarın belki de kamuoyuna verdiği güçlü bir mesajdı. Çok zor bir dönemden geçmesine rağmen güçlü bir profilin takımı sahiplenmesi ve birtakım arayışlara girmesi herkeste bir umut ışığı yaktı.

İş nereye varır, Elazığspor ne kadar üstesinden gelir bu engellerin bilmiyoruz, ama ‘Sahipsiz Elazığ’ sloganının yerini şimdilik umut ışıltıları almış görünüyor.

İki yıl önce Sedat Karataş başkanlığındaki yönetimle mali anlamda belli mesafe kaydeden takım, malum süreç sonunda yolun sonuna gelmiş gibi bir görüntü vermişti.

Dileyelim, önce umutlanıp sonra hayal kırıklığına uğradığımız o sürecin yerini bu kez kurtuluş umutları kaplasın. Sayın Gürsel Erol’a gösterilen sevgi ve teveccüh gelecek güzel günlerin bir müjdesi olsun. Kardemir Karabükspor maçında alınan 3 puan, sayısal bir değerden başka, yeni bir şahlanışın müjdesi olsun.

Dileyelim karanlık tünelden çıkışın ilk adımı atılsın. Dileyelim bir mucize gerçekleşsin.

Bir sonraki yazımda buluşmak ümidiyle sevgiyle ve huzurla kalın.

Yazarın Diğer Yazıları