YAVUZ: 'BU SÜREÇTE ÖĞRENDİĞİM EN ÖNEMLİ ŞEY HASTALARLA NASIL İLETİŞİM KURULACAĞIDIR'

Başak MERAL GÜNDÜZ/Sağlık Yönetimi Doktora Öğrencisi ve aktivist Mehtap Yavuz,Covid-19 testinin pozitif çıkmasından sonra yaşadıklarını gazetemizle paylaştı.

YAVUZ: 'BU SÜREÇTE ÖĞRENDİĞİM EN ÖNEMLİ ŞEY HASTALARLA NASIL İLETİŞİM KURULACAĞIDIR'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

BİR HENGAME İÇERİSİNDEYİZ

Mehtap Yavuz”Bir hengame iiçerisindeyiz. Gerçek dünyada değiliz de Mart ayından beri bir yansıma içerisinde gibi hissediyorum. Size de oluyor mu? Hem olayın çok içinde hem de çok dışında. Kendi rüyamın içindeki rüya gibi. Hem uyanığım hem uyuyorum.Müdahale edecek kadar uyanık etki etmeyecek kadar uyumuş haldeyim. Bu defa bir gezi yazısıyla karşınızda değilim. Biraz bilgilendirme, biraz iç dökme belki de tamamen bireysel olarak yazıp kendimi rahatlatma isteğindendir. Sürecinize bir faydası olursa ne mutlu.”dedi.

Yavuz,“Mart ayından beri bilmediğimiz ve yeterince bilgilendirilmediğimiz bir süreç yaşıyoruz. Ama WhatsApp’tan gelen bir sürü toplu mesajlar amcamın kızı, dayımın oğlu, arkadaşımın ablası adlı mesajlar sayesinde bilgi kirliliğine doyduk. Kopyala yapıştır sayesinde ilk kaynağını bilmediğimiz birçok mesaj yayıldı,belki biz de onlara vesile olduk. Birçok kişinin paniklemesine neden olduk. Dikkatimi çeken en önemli noktalardan biri; herkesin bu süreçte gereksiz iyimserliği. Normalde panik biri değilim ve abartmam olayları. İlk belirtileri hissettiğimden itibaren normal şartlarda panik olan insanlar acayip iyimser bir hava takındılar. Bu süreçte kendinize ve başkasına yapacağınız en büyük kötülük “iyimser olmak”dedi.

İLK BELİRTİ HİSSETTİĞİMDE AİLE HEKİMLİĞİNE GİTTİM AMA YANLIŞ TEŞHİS KOYULDU

Yavuz”İlk belirti hissettiğimde Aile Hekimliğine gittim. Doğru yönlendirme yapsınlar diye. Kurum mesafe kuralına uymadığı gibi çağ dışı bir yöntemle aramıza sandalye koyarak boğazımı göremeyeceği bir noktadan kontrol etti. Faranjit için gargara yazıp yolladı aynı gün koku alamadığımı farkettim ve bayağı çabalayarak direterek hatta 8 saatlik bekleme sonunda gece 3’te test yaptırabildim. Sonrasında bir şey çıkmayacağını bildiğim halde Aile hekimini şikayet ettim. Savunmasında ise diplomasını alırken ki yemini unutmuş olacak ki uygun muayeneyi yapıp beni acile sevk ettiğini yazmış. Sevk kağıdını ne yaptım acaba ben. Sonra da babamı arayıp niye şikayet ettiğimin hesabını sorma cüreti gösterebiliyorlar.İnsanlara karşı özellikle de sağlık çalışanlarına karşı bu kadar dikkatli saygılı davranırken böyle bir şeye maruz kalmak çileden çıkarıyor insanı. Duyanlar çok şaşırdı “Sen çok dikkat ediyordun. Nasıl hasta oldun!” Anlatayım güzel kardeşim: dağ başında yaşamıyorum bir toplumda birlikte yaşıyoruz. Hani birbirimize muhtaç bağımlı belki de bir imece usulü diyebiliriz. Çin’in Wuhan şehrindeki kişi beni etkiliyorsa senin beni hasta yapma olasılığın daha fazla. Ben dikkat ettim ama yetmemiş demek ya da sen etmeyince beni de etkilemiş.Nerden bulaştığı belli olmayan hastalığa yakalandıktan sonra da pek bir önemi yok”diyebilirim.”dedi.

 

BU SÜREÇTE ÖĞRENDİĞİM EN ÖNEMLİ ŞEY HASTALARLA NASIL İLETİŞİM KURULACAĞIDIR

Mehtap Yavuz; ”Soranlar oldu “Bu süreçte hayatını gözden geçirdin mi? ” öleceğimi düşünmediğim için hayatımı gözden geçirmedim. Bu süreçte öğrendiğim en önemli şey hastalarla nasıl iletişim kurulacağı. Bundan sonra basit bir ağrıya bile sıcak su torbası koy ağrı kremi sür demeyecek kadar bu süreçten bıktım. Hastalığımı bilmesi gerekenler dışında yayın yapmadım. Gerekli durumlarda veya sohbet gereği konusu açılınca karantinada olduğumu ve testimin pozitif olduğunu söylediğimde karşılaştığım sorular ve tepkilerde o kadar çirkin, duyarsız olanları vardı ki! Hasta psikolojime rağmen ben onları hoş görmeye çalıştım.

-Karantinadayım.

– Aa mikrop mu?

-Bu yapay bir virüs!

-Sen hasta değilsindir ya, test doğru değildir. Abartma strestendir.

-112’yi hemen ara. Eve neden gelmediler? Neden 20 gün! 14 gün olunca eve gelip test yapıyorlar!

-İlaçları getirdiler mi? Neden bu ilacı vermediler? Şurayı ara. Aile hekimine sor.

-Kötüyüm de gelsin ambulansla götürsünler seni.

-Şu otu iç (evde olmayan ve hiç olmamış bir otu evden çıkma yasağı olan birine tavsiye etmek!)

– 2. testi ne zaman yapacaksın? 2. Testi yaptın mı?

Ha bir de her aradığında aynı soruları soranlar var. “ilaç vermişler miydi sana? Koku mu gitmişti? Ne belirti vardı? Dinlemeyeceksen neden sorarsın ki?

Bu sorular karşılaştıklarımdan bazıları ve günde belki 3512 kere. Verilen tavsiyelerin hepsini yapmaya kalksaydım ne 24 saatim yeterdi bunları yapmaya ne de bünyem kaldırırdı. Hastalığın tedavi süreci, müdahale şekli, karantina süresi bile sürekli değişirken bilmediğiniz süreçler hakkında insanlara fikir vermeyin hatta baskı yapmayın. Hoş görülmesi idare edilmesi gereken kişi ben iken aman hasssasım o yüzden böyle sanırım diye insanları kırmamak için bir de ben anlayış gösterdim.Bu hafta korona danışma hattı gibiydim. Birçok arkadaşım ve tanıdığım pozitif olduğunu söyledi. Onlara söylediğim ilk şey etrafına çok duyurma ve telefonlara cevap verme oldu. Evet iyi niyetlerle insanlar ilgilenmeye yardımcı olmaya çalışıyor ama yardım etmek bu değil kesinlikle. Benim sürecim ağır geçmedi hafif atlattım. Ancak psikolojik etkileri mahvetti. Ablamın doğum sürecinde olması, yeğenime bulaşmış mıdır? Kardeşimin bir yıldır herşeyden feragat ederek hazırlandığı sınav sürecinde olması, diyabetli babam, iş yerindeki arkadaşlarım ve onların ailesi? Ha bir de hayatıma etki etmeyen bir sürü tavsiye ile mücadele veriyorum.”dedi.

 

HERKESTE BELİRTİLER FARKLI OLABİLİYOR

Yavuz; ”Bu hastalığın bir tedavisi yok. Verilen ilaçlar sıtma tedavisinde kullanılan ilaçlar ilk 5 gün veriliyor. Her ilde de işleyiş farklı aynı ilin ilçelerinde de. Belirtilerde farklı. Birinde ağrı oluyor, birinde tat ve koku kaybı, birinde ateş. Mücadelemiz belirsizlikle.Verilen 14 gün karantina ise tedavi amaçlı değil bir başkasına bulaşmasını azaltmak ve engellemek için. Belirtilerin herkeste aynı olmadığı ve sürecin sürekli güncellendiği bir durumda basma kalıp şeylerle kimseye tavsiyede bulunmazsanız eğer hastalara en büyük kolaylığı yapmış olursunuz. Hastalığın bulaşma  yollarını da tekrar gözden geçirmenizi tavsiye ederim. Bana değdiğinizde veya eşyama dokunduğunuzda paniklemenize gerek olmadığını söyledi.”

İLK PLAZMA BAĞIŞINDA BULUNDUM

Yavuz ”Bugün ilk plazma bağışında bulundum. Elazığ’da üniversite hastanesinden bağışta bulunabiliyorsunuz. Geleceğin hastanesi olan Fethi Sekin Şehir Hastanesinde bu cihaz olmadığı için hastanız şehir hastanesinde olsa bile üniversite hastanesinde bağışta bulunup şehir hastanesinden istem yapılıyor. Kızılay ile ilgili ise bir netlik yok. Hastane Kızılay’ın bize bir faydası yok dedi. Hastalığın belirtileri geçtikten 28 gün sonra plazma bağışında bulunabiliyorsunuz. Dediğim gibi bu hastalığın tedavisi yok. Plazma kişiye takviye edildiğinde kişiyi tedavi etmiyor. Solunum sıkıntısını %50-60 oranında rahatlatıyormuş. Entübe olmuş ve ilerlemiş durumdakiler için maalesef etkisi olmuyor. O yüzden evde tedavi görüyorsanız solunum sıkıntısında iyimser olup geçer mantığıyla bakmadan hemen sağlık kuruluşuna başvurun. Bir ay içerisinde 3 kez 10 gün arayla plazma bağışında bulunabiliyorsunuz. Kan bağışından farkı yok. Cihaza boy kilo vb. bilgileri giriyorlar. Makine kaç ml alacağı ve kaç dakika süreceğini belirliyor. Benim 400 ml için 35-40 dakika sürüyor.” dedi.