YAŞ GÜNÜ

Geçen Cuma günü kaleme aldığımız yazımıza “Yaşayan Görür” sözleriyle başlamıştık. Bu günde bu sözle devam edelim. Çünkü çok doğru bir söz…

Hakikaten yaşayan görüyor.

                                                         ***

            Tarih 17 Şubat 2016 kapkaranlık bir gün.

            Başkentimiz Ankara’da bağrımıza bir hançer saplanıyor. Bu kanlı hançer canımızı acıtıyor, yaralıyor, öldürüyor.

28 şehit 61 yaralı…

                                       ***     

Bir gün sonra…

Tarih 18 Şubat 2016…

Diyarbakır - Bingöl karayolunda askeri bir konvoyun geçişi sırasında karayolunda askerlerimize haince bir tuzak kuruluyor.

Çok büyük bir patlama sonucu;

6 Askerimiz şehit oluyor.

                                       ***

Aynı gün yani 18 Şubat 2016 günü…

Hakkâri’de asker ve polisimize karşı yapılan alçakça bir saldırıda bir astsubay ve bir özel harekât polisimiz olmak üzere;

2 Şehit veriyoruz.

Sekiz ayda verdiğimiz yüzlerce şehitlerimizi saysak sayılmıyor, toplasak toplanmıyor. Sadece bu iki günlük bilanço 36 şehit…

                                       ***

Bu süreyi genele yayarsak her gün ikişer üçer, beşer şehit veriyoruz.

Klasikleşmiş bir tabirle analar, babalar, eşler çocuklar ağlıyor.

Vatan ağlıyor, millet ağlıyor.

Akif’in dediği gibi “Bir hilal uğruna, Ya Rab ne güneşler batıyor.”

Yüce mecliste milletvekillerimiz biri birlerinin üzerine yürüyor, biri birlerine hakaret ediyor, küfrediyor.

Dört bir yanımız ateş çemberi, hiç bir dostumuz kalmadı.

Kanlı ve çirkin bir savaşın arifesindeyiz.

İktidar kanadında ülkede çözülmesi gereken tek konu başkanlık sistemi, Başkanlık sistemi ile yatıp, başkanlık sistemi ile kalkıyoruz. Her şey ona endekslenmiş durumda.

                                             ***

* Sayın Cumhurbaşkanımız da başkanlık sistemi için “Halkımıza yani referanduma gideceğiz” diyor.  

* Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu’da asgari ücretle bile iş bulamayan aşı ve işi olmayan halkımıza “Başkanlık sistemi gelirse kişi başına düşen gelir 25 bin dolar”  olacak diyor.

* Anlı şanlı basınımız “Ya istiklal ya ölüm” dercesine manşet atıyor “Ya başkanlık sistemi ya kaos” 

İşte nereden nereye geldiğimizin özeti…  

                                             ***      

Arap şeyhinin ölümüne üç gün yas ilan edilen ülkemizde sadece bu hadiselere yayın yasağı getiriliyor.

Televizyon kandigerarında karı kız pazarlaması devam ediyor.

RÜTÜK seyrediyor.

Partili partisiz aklıselim insanlarımız ise her gün biraz daha bunalıma giriyor, yarınlara olan umut ve güvenlerini yitiriyorlar.

                                             ***

İsterseniz bu madalyonun birde öteki yüzüne bakalım…

Tarih 16 Şubat 2016…

Ankara - Etimesgut İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yirmi dokuz ilkokul ve ortaokul müdürlüklerine bir genelge gönderiyor.

Bu genelgede 26 Şubat 2016 tarihinde 61 yaşına girecek olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yaş günü kutlaması için 2023 (iki bin yirmi üç) öğrencimizin katılımı ile Beştepe Jandarma Karakol Komutanlığı önünden Cumhurbaşkanlığı külliyesine kadar kortej yürüyüşü düzenlenecektir deniliyor.

Sayın Cumhurbaşkanımızın 26 Şubat 2016 tarihinde kutlanılması planlanan yaş günü için öğrenciler, okul idarecileri ve öğrenmenler o gün için izinli sayılacakları bildiriliyor.

Dünyayı bilmem ama ülkemizde bir ilk.

Yaş günü için okullar tatil ediliyor öğrenciler, öğretmenler, idareciler idari izinli sayılıyor.

Şehitlikler dolup taşarken yaş günleri de kutlanıyor.

Dünya hali dedikleri bu olsa gerek.

Hayat devam ediyor.

Yazımızın başında “Yaşayan görür” dememizin de sebebi budur.

Yaşayanlar görüyor.