VÜCUTTA MEYDANA GELEN MANTAR HASTALIKLARI
BAŞAK MERAL GÜNDÜZ/Mantar hastalığı tedavi edilebilen bir hastalık. Korunma yöntemlerine dikkat etmek gerekli. Bu konuda Özel Doğu Anadolu Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr.Arif Fazıl EDİS gazetemize açıklamalar da bulundu.
Mantar hastalıklarıyla yazın daha sık karşılaşıyoruz. Havuz ve deniz mevsimi olmasından dolayı mantarlarla yazın sıkça karşılaşıldığını düşünüyorum.Doğru mu?
Esasında teorik bilgi olarak yazın daha sık görülür. Bizim normalde poliklinik başvurularımızın çok büyük bir bölümünü mantar oluşturduğu için biz mevsime dikkat etmiyoruz. Yoksa tabi dediğiniz gibi çıplak ayakla havuz kenarında dolaşmak, ortak terlik giymek, nemli ortamlarda bulunmak, mantarın bulaşmasını kolaylaştıran faktörlerdir. Ama kışın da sıcak ortamlarda, sürekli kapalı ayakkabı içinde kalan ayaklarda, kolaylıkla nemli bir ortam oluşacağı için mantar oluşabilir.
Direkt ayaktan başladınız ayakta daha mı sık görülüyor ve kendisini nasıl belli ediyor?
Genelde mantar enfeksiyonuna ayakta daha sık rastlıyoruz. Öncelikle hastaların en önemli şikayeti koku oluyor. Kötü bir koku yapar. Parmak aralarında sulanma, kaşıntı, soyulmalar görülür. Eğer tedavi edilmezse tırnaklara da geçebilir. O zaman tedavisi biraz daha güç. Tırnakta şekil bozukluğu, sararma, kalınlaşma gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor. Eğer ayaktaki mantar koku yapmayacak düzeydeyse, sadece hafif bir kepeklenme yapacak düzeydeyse, hastalar tırnaklarının kalınlaşmasının mantardan kaynaklandığını anlamayabiliyorlar.
Ayaktaki mantar enfeksiyonu kokuyla kendini belli ediyor dediniz. Bir kişinin yapısal olarak da ayağı kokabilir mi? Yani hiç enfeksiyon olmadan.
Normalde ayağın kokmasını beklemeyiz, ancak terleyen bir ayak kokar, o da yıkarsanız geçer ama mantar varsa yıkasanız bile geçmez. Çünkü orda bir enfeksiyon var o devam ediyor. Tedavi edilmediği sürece o koku devam edecektir. Bayağı da rahatsız eden bir kokudur. Yine bazı bakteriyel enfeksiyonlarda da koku olabilir. Kokuyu öncelikle herhangi bir enfeksiyon yönünde değerlendiririz. Eskiden olmayan kötü bir koku ortaya çıkmışsa ilk aklımıza gelen bir enfeksiyondur.
Ayağı kokan bir kişinin mutlaka hekim kontrolünden geçmesi gerekir o zaman.
Zaten ailesi, muhtemelen koku çok şiddetli olacağı için yönlendirecektir. Hasta kendisi de rahatsız olacaktır. Herhangi bir yerde ayakkabısını çıkartmaktan çekinecektir. Sosyal hayatının da etkileyecektir bu durum. Bir misafirliğe gittiğinde ayakkabısını çıkarttığında kendisi rahatsız olacaktır her şeyden önce. Dediğim gibi koku yapmıyorsa parmak arasında kepeklenme şeklinde başlayıp tırnaklara geçerse ki tırnak biraz daha önemsenmeyebiliyor. Özellikle ileri yaşlarda görüyoruz biz mantar enfeksiyonunu, çocuklarda çok nadir. İleri yaşlarda insanlar görüntüye daha az önem veriyorlar. Bir de ayak tırnakları ayakkabının içinde kapalı, çok da dikkat çekmiyor. Bu nedenle önemsemeyebiliyorlar, ama özellikle şeker hastalığı varsa sadece görüntü amaçlı değil, ilerde şekere bağlı ayakta herhangi bir yara açılmasın, kemik enfeksiyonu gelişmesin diye bir mantar hastalığı varsa mutlaka tedavi edilmeli. Çünkü orada ki deri bütünlüğünü bozuyor ve herhangi bir enfeksiyona giriş kapısı oluşturuyor. Yani diğer mikroplara karşı bir giriş kapısı oluşturuyor. Şeker hastalarında daha da dikkatli davranıyoruz.
Ağrı da yapıyor mu?
Mantar enfeksiyonunda ağrı pek beklediğimiz bir şey değil. Eğer ağrı varsa üzerine bir bakteriyel enfeksiyon eklenmiştir. Sadece bir mantar enfeksiyonu varsa ağrı beklemeyiz.Ayak parmaklarında yırtılmalar oluyor çizgi şeklinde.Ellerimizi suyun içinde uzun süre beklettiğimizde buruş buruş olur ve beyazlaşır, genellikle o şekilde bulgu verir, parmak aralarında o yüzden ağrı yapmaz. Ama o şekilde başlamıştır. Sonra kronik travmaya bağlı yara oluşur, o zaman ağrı eklenebilir. Normalde mantar enfeksiyonun da ağrı görülmez.
En belirgin bulgusu koku yapması başka belirtileri var mı?
En belirgin bulgusu koku, kaşıntı, sulantı, gözle görülen kızarıklık olabilir, ayak tabanlarında kalınlaşmalar olabilir. Hatta yoğun kalınlaşmalar olabilir. Hasta niye ayağım kalınlaşıyor diyebilir çünkü onun mantar olduğunu düşünemeyebilir. Çünkü her zaman kaşıntı yerine ayak tabanlarında kalınlaşma şeklinde de karşımıza çıkabilir. Yine iyice sulanabilir, ayak kenarlarında su kabarcıkları oluşabilir. Çok değişik klinik şekillerde çıkabilir. Ama en sık gördüğümüz bulgular kaşıntı ve kokudur.
Koku ve kaşıntı ciddi bir sorun, insanı ve çevresini rahatsız eden bir durum buna rağmen hastalar tedaviyi ihmal ediyorlar mı?
İlk tedavi aşamasında ihmal etmiyorlar, tedavi oluyorlar. Ama sonrasında tekrarlamaması için önlemleri uygulamıyorlar. Ayaklarını kuru tutmalarını öneriyoruz, parmak aralarını çok iyi korumalarını öneriyoruz. Bulaşabileceği için ortak eşya kullanımı, ortak terlik, ortak tırnak makası kullanımı kesinlikle olmamalı. Özellikle aile içini tedavi etmek daha zor oluyor, eşini tedavi ediyoruz ama ortak terlik kullanılıyor birbirlerine geçirebiliyorlar sürekli. Özellikle manikür yapan bayanlar kendi aletlerini kullanmalı. Çünkü orada da suda bekletiliyor, mantar bulaşması kolay diyebilirim. İyileştikten sonra hasta oldukları dönemi çabuk unutuyor hastalar tarafından, o yüzden korunmaktan ziyade enfeksiyon başladıkça kliniğe başvuruyorlar.
Bir süre sonrada tedaviyi öğreniyorlar;
Tabi bizim ülkemizde eczanelerden direkt ilaç alınabildiği için verdiğimiz ilaçlardan alabiliyorlar. Doktor bana bunu yazmıştı iyi gelmişti diyerek. Ama tabi şöyle bir şey var, bazen mantar enfeksiyonu ayakta bir sedef hastalığına genetik olarak bir yatkınlığı varsa onu tetikleyebilir. Sadece mantar enfeksiyonu değil deride herhangi bir hastalık da başka bir hastalığı tetikleyebilir. Böyle durumlarda bizim daha önce verdiğimiz kremden muhtemelen fayda görmeyecektir. Biraz daha gecikmeli olarak yine bize başvurması gerekecek.
Kullanılan ilaçların yan etkilerinden bahsedelim biraz da. Doktor tavsiyesi olmadan kullanılan ilaçlar var. Bir de kortikosteroidli olanlar var. Hasta mantar olduğunu düşünerek doktora gelmeden komşusundan alıp kullanıyor;
Normalde hiçbir ilacı başkasından duyarak kullanmamak lazım. Onun hastalığı farklı olabilir, ona iyi gelmiş olması bize de iyi geleceği anlamına gelmez. Bu açıdan saf mantar kremleri biraz daha masum diyebiliriz. Ne yapabilir? Alerji yapabilir. Lokal bir alana sürdüğümüz için sistemik emilimde beklemiyoruz açıkcası. Mesela tırnak mantarı tedavisinde tek başına krem ya da losyon tedavileri yeterli olmaz. Onlara 3 ile 6 ay hatta bazen daha uzun süreli ağız yolu ile alınan mantar tedavileri veriyoruz. Tabi bunları kesinlikle sağdan soldan duyup içmemeleri lazım. Çünkü kullanmadan önce kan tahlilleri yapılması lazım. 3 aydan daha uzun süreli kullanması gerekiyorsa yine kontrol ediyoruz, karaciğere herhangi bir etkisi olup olmadığını. Genelde masum ilaçlar ama doktor kontrolünde kullanılması gereken ilaçlar. Bu ilaçlardan bazıları da, hastalık genelde ileri yaşlarda görüldüğü için tansiyon, şeker ve kalp hastalığı olabiliyor, bu hastalıklar için kullanılan ilaçlarla etkileşebiliyor bazı mantar ilaçları. O yüzden rastgele kullanılmaması lazım. Mesela diyabet, kolesterol ve tansiyon ilaçları ile etkileşebiliyor. Onların etki sürelerini kısaltabiliyor, uzatabiliyor. Bu da diğer hastalıklarını olumsuz yönde etkileyebiliyor. Özellikle ağız yolundan alınan ilaçların mutlaka doktor kontrolünde alınması gerekli.
Bulaşma yollarından bahsettiniz, ortak eşya kullananlardan birinde varsa diğerine geçmesi gibi çok kolay bulaşır gibi algıladım. İlla ki mantar bulaşırsa enfeksiyonda mı olur?
Mantar enfeksiyonunda artık genetik faktörler bile suçlanabiliyor. Bazı ailelerde daha sık görülüyor acaba genetik bir yatkınlık mı var. Aynı şeker hastalığında olduğu gibi bazı insanlar acaba mantar hastalığına yakalanmaya daha eğilimli mi konusundan bile bahsediliyor. Tabi bu konuda daha netleşmiş bir şey yok ama bu yönde çalışmalar da var. Zaten normalde, sağlam bir deriden geçmesi her mikrobun olduğu gibi mantarın da zor. Nemli ortamlarda deri bütünlüğü daha kolay kaybolabiliyor. Yoksa terliği bir kez giydim mantar bulaştı diye bir şey yok. Deride çizik, sıyrık olursa geçebilir. Ayağımızı her zaman kontrol etmeyiz, bu yüzden önlem olarak ortak terlik giymemek gerekir. Aile içinde ortak terlik kullanımında bulaşma riski daha yüksek, çünkü sürekli bir ortak terlik kullanımı söz konusu.
Havuz girişlerinde, ayakların sokulduğu ilaçlı bir küçük havuz yapılıyor;
Bunun bir miktar koruyucu etkisi olduğu düşünülüyor. Ama etkinliği konusunda benim bildiğim bir bilimsel araştırma yok.
Bir tedbir alınmadığı takdirde o havuzun kirlenmesi söz konusu Günde her halde yüz kişi girip çıkıyordur. Hijyene uyulmayan ya da yetersiz olan yerde havuzdan ne tür hastalıklar bulaşır?
Bir kere mantar enfeksiyonları kesin bulaşabilir. Zaten bu yüzden bu tip önlemler alınmaya çalışılıyor. Onun haricinde bakteriler havuz suyundan bulaşabiliyor. Göz enfeksiyonları görülebilir. Yazın versikolor çok gelir. Versiklorun nedeni olarak suçlanan mantar türü, belki yüzde 90-95 insanın derisinde normalde olan bir mikro organizma. Bazı insanlarda bu çoğalıp döküntü yapabiliyor. O zaman hasta bazen mantar olduğunu düşünerek gelebiliyor bize. Bazen de korkuyor sedef mi oldum, bulaşıcı bir hastalık mı oldu diye tedirgin olabiliyor. Vücutta küçük kepeklenmeler, az görülebilecek lekeler şeklinde olabiliyor. Tedavide gecikeceksek, çok iyi bir güneş koruyucusu kullanmak lazım. Yüzeyindeki kepeklenmeler güneşe karşı koruyucu etki yapıyor, yerinde hafif beyaz lekeler kalabiliyor. Havuzdan direkt bulaşan başkaca enfeksiyon yok
Havuza girenlerde kulak mantarı sıkça görülüyor. Eğer kulakları delikse su kaçırırlarsa kulaklarında akıntı olabiliyor. Kötü kokulu bir akıntı yapabiliyor ya da kulak kiri varsa o suyu tutuyor, bir kere bile girse uzun süre nemli bir ortam sağlıyor. Sağlam kulaklarda da görülebiliyor kulak mantarı. Çünkü çok fazla suyla temas bir süre sonra cildin bütünlüğünü bozduğu için, direncini düşürdüğü için enfeksiyonlar görülebiliyor. Yine genel direnci düşük, örneğin kanser hastalarında, değişik mantar enfeksiyonları görülebiliyor.
Pamukçuk mantar enfeksiyonu mu?
Evet. Ağız içinde çocuklarda gördüğümüz bir mantar enfeksiyonu. Halk arasında pamukçuk olarak biliniyor. Özellikle bebeklerin beslenmesinde ağrı yaptığı için, bebeğin beslenmesini olumsuz yönde etkiler. Yine emziren annede ağızdan meme başına geçer, meme başından tekrar ağıza geçer gibi biraz da uzun sürer. Böyle bir durumda bunun oluşmaması için dilin iyi temizlenmesi gerekir. Oluştuktan sonra mantara karşı damlalar kullanabiliyoruz. Yine karbonatla temizleme yapabiliyoruz. O plakların uzaklaştırılması lazım dil üzerindeki. Korunmak için beslenme sonrası dilin iyi temizlenmesi gerekir. Dilde gıda artığı kalmamalı mümkün olduğunca. Hastalık için uygun bir ortam oluşmamalı. Pamukçuk mantarı normalde vücudumuzda olan bir mantar.
Dudak kenarlarındaki çatlaklar;
Yine onda da pamukçuk mantarı (kandida) etken olabiliyor. Sadece mantara bağlı olmuyor, bakteriyel enfeksiyonlara da bağlı olabiliyor. Kansızlık yapabiliyor. Dille yalamaya bağlı, tükürüğe bağlı olabilir. Neden ne olursa olsun kandidanın da orada kolaylıkla eklenmesi mümkün.