VEKİLLERİN FETÖ İLE İMTİHANI

Geçtiğimiz haftalarda “Elazığ’ın yargı imamı ifadesinde ne söyledi?” başlıklı bir yazı yazmıştım. Okuyanlar hatırlayacaktır.

            Özetle, VK isimli kişinin ifadesinde vekillerden bahsetmesini anlamaya çalışmıştım. Daha sonra karşılaştığım iki vekilimizin yazıyı tam manasıyla anlamadığını fark ettim.

            Herhangi bir yazımdaki kastımdan rahatsız olsalar, sıkıntı yok. Kimsenin gönlünü hoş edecek değilim! Yazımın arkasında dururum. Ancak yazının amacının dışında değerlendirilmesi, hele de fırsatçılar tarafından başka yerlere çekilmesi doğru değil.

*****

            FETÖ ile mücadelede katı bir tavır sergilediğimi biliyorsunuz. Ancak hiçbir zaman kişileri fişleyip FETÖ’cü avcılığı yapmadım. Durum bu iken, vekilleri FETÖ’cü gibi göstermeye çalışmam mümkün olamaz.

            O yazıda isim vermesem de Sayın Ejder Açıkkapı’nın 17/25 Aralık sonrası performansına ve 15 Temmuz gecesine şahitlik ettiğimi belirtiyorum. İfadem tam olarak şöyle;

            “Daha Cumhurbaşkanımızın açıklamasını bile duymadan PTT meyanına gittiğimde az sayıdaki insan arasında kendisi başı çekiyordu. Konuşmadan, sadece tokalaştık, yumruklarımızı sıktık… Aynı vekilin 17/25 Aralık sonrasındaki performansı da kamuoyunun malumu.”

Ama bir FETÖ’cünün kendisi hakkında algı yaratmaya çalışmasının da şüpheli olduğunu, niyetinin ortalığı karıştırmak olduğunu vurguluyorum. Şüphelerimi belirtmek için de sorular soruyorum…

            Şu an en büyük sıkıntılardan birisi de budur. FETÖ’cüler bilgi kirliliği yapıyor. Ne kadar çok suçsuz insan FETÖ ile suçlanırsa soruşturmalar o kadar çok sulanır ve toplumsal destek azalır.

*****

            Metin Bulut’un FETÖ ile ilgisinin olmadığına inanıyorum, hatta biliyorum. Kefalet ağır bir yüktür ama şahitlik ederim…

            Ömer Serdar’ın FETÖ ile ilgisinin olmadığına inanıyorum, hatta biliyorum. Kefalet ağır bir yüktür ama şahitlik ederim…

            Ejder Açıkkkapı’nın FETÖ ile ilgisinin olmadığına inanıyorum, hatta biliyorum. Kefalet ağır bir yüktür ama şahitlik ederim…

            Tahir Öztürk’ü tanımıyorum… Toplam iki dakika baş başa konuşmuşluğum yoktur. Varsa zannım bende kalır ama iddiada bulunamam, savunma da yapamam.

            Sayın Mücahit Yanılmaz’ın da FETÖ’cü olmadığına dair bir yazı yazdım. Daha sonra yargı imamı olduğu iddia edilen kişinin vekiller üzerinden algı yapmaya çalışmasını işaret edip, ortalığı karıştırmaya çalıştığını söyledim. Ama bu durumu, “Mücahit Yanılmaz’ın FETÖ’cü olmadığını ispatlamaya çalışırken vekiller FETÖ’cüdür demeye çalışıyor!” şeklinde izah edende vicdan olmadığı gibi zekâ da yoktur! Zira yazım çok açık ortadadır.

            Birisini aklamaya çalışırken başkalarına iftira atan alçaktır!

*****

            Özetle Sayın vekiller,

            FETÖ’cüler isimlerinizi kullanarak algı yapmaya çalışabilirler. Adamlar pislik atmada uzmanlar. “Vekillere dokunulmuyor, olan garibana oluyor.” Diyecekler ki vatandaşın soruşturmalara olan inancı kırılsın. Ama korkmayın, bu pislik öyle kolay kolay size bulaşmaz.

            Siz bu alçaklarla layıkıyla mücadele edin, yeter…

GEREK YOK

            Bir yazı yazdı, tiye aldı… Kimse aramadı.

            Bir yazı yazdım, tiye aldım… Herkes aradı.

            Bir yazı yazdı, hakaret etti! Kimse aramadı.

            Sonra…

            Sonrası hiç!

            Meğer bir acı kahvenin kırk yıl tiksintisi sürermiş!

Not: Yumurcağın birisi durduk yere kaşınmış. Benim sahibim varmış, ki sahibim her kimse ismini yazacak ciğeri yok. Bana birileri hakaret etmiş de gıkımı çıkartamamışım… Neyse, uzatmayayım. Cuma günü vizyonda. Seni hiç sevmedim süt oğlan!