VAY ARKADAŞ NE STADYUMMUŞ BU BÖYLE

Son yıllarda gerek dost meclislerinde, gerek siyasi sohbetlerde, gerek radyo gerek ise tv kanallarında en sık duyduğum kelimelerden biridir stadyum

VAY ARKADAŞ NE STADYUMMUŞ BU BÖYLE
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Son yıllarda gerek dost meclislerinde, gerek siyasi sohbetlerde, gerek radyo gerek ise tv kandigerarında en sık duyduğum kelimelerden biridir stadyum. Elazığ'lı olup ta Elazığ'lının stadyumla imtihanını bilmeyen kalmamıştır diye düşünüyorum. Öyle ki bu konu Cumhurbaşkanından, Başbakan, bakanlardan tutunda ilimizin iktidar ve muhalefet parti temsilcilerine kadar hemen herkesin diline pelesenk oldu. İktidar ayrı kullandı-kullanıyor, muhalefet ayrı kullandı-kullanıyor. Bitmek bilmeyen bir '' YAPILDI, YAPILIYOR, YAPILACAK, YAPACAKTIK " Tartışmasıdır almış başını gidiyor. Bir türlü '' Alın işte YAPTIK '' Demedik, diyemedik. Olayın seyri, söylem ve eylemdeki çarpıklıklar fiilin önüne geçmiş durumda.Ben hala daha bu mevzu nasıl bu noktaya geldi bunu anlayamıyorum. Tamda pirenin deve olduğu söyleminin tezahürünü yaşıyoruz. Konu ile alakalı geldiğimiz noktayı teşbihte hata olmaz diyerek affınıza ve hoşgörünüze sığınarak bir hikâyeyle ifade etmek istiyorum. Hikâye bu ya; Adamın biri eski dönemde kervan ile yolculuk yapmaya çıkmış bir müddet sonra mola verilip handa konaklanılması icap etmiş, neyse kervan durmuş ve herkes dinlenmek üzere odasına çekilmiş. Derken bahsi geçen kahramanımızın tuvalet ihtiyacı hasıl oluyor ama gelin görün ki odada tuvalet yokmuş. Adam o kadar sıkışmıştır ki ne yapayım ne edeyim derken gözü yüksekte bulunan pencereye ilişmiş. Aklınca bir beze hacetimi yapayım ve savurarak pencereden dışarı atayım diye düşünmüş. Derken aklındakini uygulamaya koymuş ve evirip çevirip camdan atayım derken hedefi tutturamadığından haceti tavana fırlatmış ve tavana yapışıp kalmış. Adam panik içinde nasıl edeyim bunu düzeltip bu işten sıyrılayım derken han çalışanlarından biri kapıyı çalmış. Kahramanımız kapıyı açmış gelen han çalışanı genci görünce içinden bu gence para vereyim de bu işi temizlemesini isteyeyim diye düşünmüş. Durumu gence izah edip kendini bu işten kurtarır ise ona 5 kuruş vereceğini söylemiş.Genç çocuk tavana bir bakmış ki ne baksın adamın dediği doğru. Hayretler içinde şaşkınlığını gizleyemeyerek dönüp bizim adama '' Amca sen bana 5 kuruş vermeyi boş ver de ben sana 25 kuruş vereyim Allah aşkına bana bunu nasıl başardın onu anlat '' Demiş. Evet benim gözümde stadyum olayının geldiği noktanın bundan hiçbir farkı yoktur. İşi bu noktaya nasıl getirebildiler bu durumu nasıl başardılar aklım almıyor. Altı üstü bir stadyum atla deve değil, devlet için deryada damla mukabilinde bir tutar. Hiçbir şey yapamadıysanız ilimizin böyle bir ihtiyacı yoktur, müsabakalara elverişli durumdadır deyin çıkın. Milleti de boşu boşuna beklenti içine sokmayın bu projede gündemden düşsün! Bu işin bir boyutu. Benim için asıl önemli boyutu ise Elazığ'ın stadyuma ihtiyacı varmıdır yokmudur? Olmazsa olmazımıdır? Bana kalır ise Elazığ'ın stadyuma ihtiyacı yoktur lakin bu stadyum Elazığ için artık ŞEREF MESELESİ halini almıştır ve talep için çokta haklı gerekçelere sahiptir. Peki neden ihtiyacı yoktur ama ŞEREF MESELESİDİR? Yıllarca şehir dışında müsabakalar seyrettim abartısız olarak 40 ın üzerinde stadyum gördüm. Şu son bir kaç yılda yapılanları çıkın bizim stadımızın hiçbir ilden eksiği yok aksine fazlası vardır.Yer olarak ta olabilecek en güzel yerde ve konumdadır. Mevcut hali bile ihtiyaca çok güzel cevap niteliğindedir. Bu denli yaygara koparılmasına hiç gerek yoktur lakin benim açımdan ve öyle zannediyorum ki halk açısından asıl mesele edilen şudur; Bizim şehrimizin takımı olan Elazığ sporumuz Süper ligde top oynar iken ve hemen yanı başımızdaki Malatya spor amatör ligde top koşturur iken Malatya'ya yapıldı ama buraya yapılmadı olayıdır!? Yine biz süper ligde oynadığımız dönemde Urfa 2.ligde iken oraya yapıldı ama buraya yapılmadı tezatıdır. Bu örnekleri çoğaltmamız mümkündür. Mesele neden Malatya ve Urfa'ya yapıldı kıskançlığı hasetliği değildir. Elbetteki her ilimize daha güzelleri yapılsın ama Elazığ'a yapılan bu haksızlık neden ortadan kaldırılamıyor bunu konuşmamız lazım. Eğer siz yatırımlarda iller arasında hakkaniyeti gözetmez iseniz insanlarda haklı olarak bu duruma tepki gösterir ve bunu her platformda dile getirirler. Artı insanımız stad yapıldı yapılmadıyı sorgulamıyor. Neden sürekli söz veriliyor olmasına rağmen bir türlü yapılmıyor bunu sorguluyor. Birde bu durum karşısında mazeret üreten insanlar var bende bu kimselere şunu sormak istiyorum bu saydığım illerde neden mazeretler oluşmuyor da söz konusu ELAZIĞ olunca her işimizde mazeretler silsilesi ortaya konuyor! Demek ki oralarda bu işleri mazeretlere sığınmadan çözebilen siyasi ve bürokratlar var ama ne yazık ki bizde yok. Artık ilimiz siyasilerinden de icraat bekliyoruz ve biran önce ilimize güzel bir stadyum kazandırmalarını istiyoruz. Şayet hizmet mercilerinde olanlar '' Sizin şehrinizin stada ihtiyacı yok ve yer bulamıyoruz''derler ise O kimselere '' Diğer illerinde yoktu ama yapıldı. Onlara yer nasıl tayin edil ise bize de öyle tayin edilsin '' Deyin bi zahmet. Evet konu çok dağılmadan toparlamak istiyorum. Siyasilerimize sesleniyorum bu iş çok zor değil Elazığ'ın stadyum konumu bana kalır ise çok ideal yerdedir bahsi geçen Malatya tarafındaki alan macera arayışıdır. Orada bir stad yapılacak olması akıbetinin İstanbul'daki Olimpiyat stadına benzeyecek olması demektir. O alanda Kış aylarında taraftarı oraya çekmek imkansızdır. Etrafı açık rüzgarı alabilecek konumdadır. 20 yıldan evvelde yapılaşmanın oluşması çok zordur. O nedenle mevcut stadyum tribünleri kısım kısım yapılarak değiştirilmeli ve hem estetik hemde kalite bakımından Elazığ'a kazandırılmalıdır. Macera aramaya bu işi büyütmeye hiç gerek yok, yapın sizde kurtulun bizde...