VAY ANAM….

Hayatın her aşamasında, her zorluk ve mutluluğumuzda yanı başımızda buluruz merhum Ahmet Kaya'yı

VAY ANAM….
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Hayatın her aşamasında, her zorluk ve mutluluğumuzda yanı başımızda buluruz merhum Ahmet Kaya’yı.  Yusuf Hayaloğlu’nun,  hayatı gözlemleyen ve hiçbir görünen ve hissedilen ayrıntıyı ıskalamayan dizeleri Ahmet Kaya’nın sazıyla bazen içli bir sevdaya, bazen ideolojisinin kavgasına, bazen de mavzerli bir ölüme tanıklık eder.

Bugünlerde cereyan eden bazı doğal olaylar ve buna verilen tepkilerdir ki beni alıp götürdü Ahmet Kaya’nın hem sözünü yazdığı hem de bestesini yaptığı   “Yağmur yağar ıslanırsın vay anam” şarkısına. Evet, yağmur yağmıştır ve ıslanılmıştır. Yağmur yağarken ıslanmak doğal ve bir o kadar da normal bir hadisedir.

Malum şehrimize bu kış sezonunda iki kez kuvvetli kar yağışı yaşandı. Biz hep rahmet gördük bu yağışları. Her rahmetin bir zahmeti olacağına inanan ve yağışın daha çok yağması için dua eden misyonun temsilcileriyiz ne de olsa.

Kar yağışında hayatın normal akışının devamını beklemek biraz insafsızlık olur. Birileri beyaz afat dese de bizler hep beyaz rahmet dedik kar yağışlarına. Yoğun kar yağışı ve ardından yaşanan ulaşım güçlüklerini de hayatın akışı içinde normal karşıladık. Kaldı ki bu tür zamanlarda dünyanın en gelişmiş ülkeleri de zaman zaman aciz kalabiliyor. Hatta daha da öteye gidilerek örneğin Amerika ağır kış şartları dolayısıyla seyahat özgürlüğünü bile askıya alarak kısıtlama yoluna gidip özel araçlarla trafiğe çıkılmasını yasaklayabiliyor.

İlimizde geçtiğimiz haftalarda hız kesmeden yağan kar yağışı sebebiyle zaman zaman sorunlar yaşandı. Son yağan kar ve akabinde oluşan ve eksi 15 derecelere varan soğuklar buzlanmayı da beraberinde getirdi.

Karayolları ve Elazığ Belediyesi ekipleri tüm imkânlarını ve personellerini yolları açık tutmaya yönelik çalışmalara kaydırdı iseler de hava sıcaklığının eksi 10’lardan aşağı inmemesi yapılan çalışmaları zaman zaman etkisiz hale getirdi.

Düşünün sizler buzlanmaya karşı tuzlama çalışması yapıyorsunuz. Tuzu döken aracınız o caddeden geçtikten 10 dakika sonra tuzun etkisiyle bir süre eriyen ve suya dönüşen karlar bu kez anında buza dönüşüyor. Bir caddenin başından sonuna gidene kadar cadde yeniden donuyor.

Düz alanlarda yapılan bu zorlu mücadeleye bir de yüksek noktalarda inşa edilen sitelere ulaşma daha bir zor olabiliyor. Normal zamanlarda bile ancak arazi tipi araçlarla çıkılan noktalara karla mücadele amacıyla iş makinelerinin çıkması ciddi sorun oluyor. Koca koca iş makinelerinin o bölgelerden aşağı doğru kaymalarının hangi sonuçlar doğuracağını varın siz düşünün.

Geçtiğimiz akşam bir özel halk otobüsünün kardan ve buzdan tamamen arındırılmış şoförün ve Halk Otobüsleri Dernek Başkanı Mehmet Tosun’un kendi  ifadeleriyle  aracın  fren sistemindeki bir arızadan dolayı bir sitenin bahçe çitlerine çarparak durma kazasının sosyal medyadaki hissi yankılarını gördük.

 Aynı olay bir gün önce polis kayıtlarına da girdiği gibi Zübeyde Hanım Caddesi’nde makas atarak hızla seyreden ve bu arada iki araca çarparak sürüş hâkimiyetin kaybedip ağaca çarpması olayında da gündeme geldi. Keşke bu kazalar yaşanmasa, keşke hiçbir zaman ve zeminde maddi hasarlı bile olsa böyle kazalar olmasa.  Ama normal yaşanan  kazanın sebebini buzlanma ve karla mücadeledeki eksikliğe bağlama inanın ciddi anlamda haksızlık, insafsızlık ve hissilik olur. Her şeyden önemlisi de bizler lüks evlerimizde kahvelerimizi yudumlayıp sosyal medyada gezinirken sabahlara kadar eksi 15 derecelerde ve hayatlarını riske ederek bu çalışmayı yürüten belediye ekiplerine haksızlık olur.

Kar ve kışla mücadeleyi bahane ederek birilerinin yanlış ve yalan beyanlarıyla hareket etmek, muhalif eski müdürlerin ve maksatlı kişilerin bahçe içindeki kar resimleriyle belediyeyi suçlama gayretleri de doğru değil. Sonuçta yaşanan ve asla buzlanmadan kaynaklanmayan kazalardır bunlar.

Yağmur yağsın, kar yağsın, biraz sıkıntı çekelim ancak felaket telldigerığı yapmayalım. Çok mu iyimserim. O zaman size bir tavsiyem var. Arama motoruna “Belediye sınıfta kaldı” diye bir yazın ve görün manzarayı. İnsaf güzel bir şeydir dostlar…