VALLAHİ BULDUM!

Beylerim, yiğitlerim, bacılarım… 15 Temmuz denen uğursuz günü unutmaya başlıyormuşuz gibi kötü bit his var içimde

VALLAHİ BULDUM!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Beylerim, yiğitlerim, bacılarım… 15 Temmuz denen uğursuz günü unutmaya başlıyormuşuz gibi kötü bit his var içimde. Ne kendime derviş süsü vermektir niyetimdeyim, ne de kâhinlik peşindeyim! Bu gidiş hayra alamet değil gayrı!

            Ata yurdumuzun, obamızın üstünden FETÖ denen uğursuz gölge halen kalkmadı…

(Allah Allah! Bana ne oldu böyle? Kötü bir tarih dizisi setinden fırlamış gibiyim! Hele bakalım sonu nereye varacak?)

*****

Neyse, biz yazıya dönelim…

Neyi bulduğumu anlatabilmem için çoğunuzun bildiği bir fıkrayı hatırlatmam gerek. Niyetim gizemli davranıp okuyucuda merak duygusunu artırıp yapay esrarengizlikler içinde sıkıcı bir yazıyı bitirmenizi sağlamak değil elbet! Hem ben ne zaman sıkıcı yazı yazdım ki canım… 

Fıkranın ahlaka ve adaba mugayir kısımlarını RÜTÜK müfettişi edasıyla yumuşatmaya çalışacağım! Başlayalım… 

Bir grup yeni evli genç ramazanda sohbet ederken imsak ile iftar arası helal eşlerine yaklaşmanın yasak olmasından dolayı yaşadıkları sıkıntıyı birbirlerine anlatıyorlarmış. Gençlerden bir tanesi hiç sesini çıkartmayınca durum diğer libido mağduru cevvdigererin dikkatini çekmiş!  

Sesini çıkartmayan gence sormuşlar; “Hayırdır, hiç sesin çıkmıyor. Yoksa sen…” 

Sessiz genç; “Vdigera sıkıntı yaşıyordum. Bir hoca var, gittim yanına. Dedim hocam, bir gün eve geldim hanım leğende çamaşır yıkıyor, o halde gördüm… Af buyurun, yeni evliyim, dayanamadım! Anlarsınız ya! Deyince hoca bana haksız tahrik altında kaldığımı söyledi. Günah değildir, orucun bozulmaz oğlum dedi…” 

Sessiz genç aktardığı olaya benzer olayları tekrar ettiğini anlattıktan sonra hocanın her seferinde bir mazeret bulduğunu söyleyip gençlere şöyle der; “Vdigera tam tenasül uzvuma göre bir hoca buldum! O veriyor fetvayı, ben de…” 

Gencin son söylediklerinin orijinal halini argo lügatimizin engin dehlizlerine bırakıyorum! Siz orijinal halini anlamışsınızdır. 

Başlıkta bulduğumu söylediğim şeyin ne olduğuna gelelim… 

Bir zamanlar FETÖ denen alçak örgüt içinde olan itirafçılar 15 Temmuz ihaneti sonrası bayağı bir popüler olmuşlardı. Hemen hemen her gün farklı farklı kandigerarda Fetullah denen sahte vaizin rezilliklerini anlatıyorlardı. 

Bu din düşmanı örgüt içinde haram ve heldigererin nasıl birbirine karıştığını dinlemişsinizdir. Mesela; 

Namaz kıldıklarını gizlemişler. İnsan içinde iken namaz kılmıyor çok mecbur kalırlarsa gözleriyle namaz kılıyorlarmış. 

İçki içmek serbestmiş. Şaraba biraz tuz atınca helal oluyormuş. 

Kadınlar başını açabilirlermiş. Millet mayo ile denize giriyorsa cemaat ablalarına siz bikini ile girin deniliyormuş. Dekolte, frikik… Serbestmiş. Subaylarla ilişkiye girmek günah değilmiş… 

Şu Fetullah denen deccalın tırnağını yemek, ağzını sildiği peçeteyi yemek, soyduğu portakal kabuğunu yemek, falakaya maruz kalmak gibi iğrençlikleri saymazsak… 

Ya bu Fetullah tam benim…  

Şey işte, tam bana göre bir hocaymış! 

Allah’tan militanlarının haricinde millet bu yönlerini eskiden bilmiyordu. Allah muhafaza bütün ülkeyi kaybederdik!

*****

Allah’ım sen bizi, adınla kandırmaya çalışanların şerrinden koru…

Ümmeti Muhammed’i hainlerin ve dahi zalimlerin tuzaklarından koru. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır.

Not: Fıkrada Fetullah denen sahtekâr hoca kılıklı sapıklar kast edilmiştir. Asla görevini layıkıyla yerine getiren şerefli hocalarımızı kırma, incitme niyetimiz yoktur. Lütfen kayıtlara geçsin…