Vaktin Vacibi
Her mesele vaktinin esiridir. O vakit gelmiş ve konuşulması elzem olmuşsa değişik gündemlere takılıp ötelemek çok doğru olmaz.
Bir meselenin konuşulması vaktinin vacibi geçmişse ona dönmek ve yeniden başlamak nafile bir gayret olur. Kaldı ki o meseleyi o gün, o hafta ya da o saat konuşmak için tüm şartlar oluşmuş ve ortak bir zeminde buluşulmuşsa ve siz bundan ısrarla kaçmışsanız, sonrasında bu gündemi iştiyakla ve özel bir itinayla konuşma imkan ve fırsatını da kaçırmışsınız demektir.
Sorunlar ve problemler fazlaca olabilir. Hatta bunların bazılarının çözümü süre ve zaman da alabilir. Oysa öyle meseleler vardır ki zamana yayılmaz, zamana bırakılmaz. Görüşmek, konuşmak ve adım atmayı gerektirir.
Bugünün gündemi ve vaktin vacibini yerine getirmezsek, bunun yarınlarda konuşulmasının da çok manası kalmaz. İyi bir süreç yöneticisi ya da çözüm yeteneği olan kişiler, bu hassasiyeti her zaman ve zeminde gözetir ve bunu hayata geçirir.
Zamanı gelmiş bir konuyu görüşmekten kaçmak, problemi yok etmez belki ama büyütebilir.
Zaman planlaması yapan ve vakti verimli ve etkin kullanmakta mahir her bir fert, anı değerlendirmek ve zamanı gelmiş sorunu tüm boyutlarıyla konuşur, tartışır ve sonuca varır.
Vaktinde konuşulmayan meseleyi, herkesin konuştuğu bir anda konuşmanın da çok önemi kalmaz. Keşke her mesele zamanında ve tavında konuşulsa da uhulet ve suhuletle halledilebilse.