USTA AYAKLAR ''BİZİ ISITTI''
Cumartesi oynanılan zorlu karşılaşmada ''Usta Ayakların Diriliş''ini izledik… Yeni gelen Teknik Direktör havasının takımda bir değişim olacağını düşünm
Cumartesi oynanılan zorlu karşılaşmada ‘’Usta Ayakların Diriliş’’ini izledik… Yeni gelen Teknik Direktör havasının takımda bir değişim olacağını düşünmüş ve bunun neticesinde ilk hafta sahadan beklenilen galibiyeti çıkarmıştık. Lakin 5 günde aldığımız iki yenilgi bizlere farklı senaryolar düşündürmeye başlamıştı. Nimetten Şampiyonluk yarışında bire bir rakibimiz olan Alanyaspor’u mağlup etmesini bildikte aklımızda ki ‘olumsuz düşünceler’ yerini azda olsa ‘şampiyonluk türkülerine’ bıraktı. Her zaman övünerek anlatıyoruz ‘Bizim Usta Ayaklarımız Var !!!’ diye… Bayram Hocanın kötü performans sergilediği haftalarda, Usta Ayaklarımız olan ‘’Tom, Cleyton, Treore, Lamjed’’ gibi isimlerin düşüşte olan formları vardı. Bu form grafiğini yükseltmek kimin elindeydi ? Tabi ki yeni gelen genç Antrenör İbrahim Üzülmez’in… Dikkat edersek Türk Futbol’unda iki tez var. Bunlardan bir tanesi kısmi zamanlı başarısız olan Teknik Adamaların gözünün yaşına bakmadan gönderilmesi. Diğeri ise yeni gelen Teknik Direktör için sahada savaşan futbolcularımızın olması…
Biz ikinci seçeneğin peşindeyken, Usta Ayaklarımız bu doğrultuda kendilerine gelerek Cumartesi akşamı adeta dondurucu soğukta ‘’İçimizi Isıttılar’’. Rakip 6 hafta boyunca yenilmeyen Alanyaspor’du… Hızlı çıkışları olan genç futbolcu yapısına sahip ve özellikle 3.Bölgesinde bitirici üçlüsüyle rakiplerini korkutan bir Alanyaspor kuşkusuz maç öncesinde bizleri ürkütmüştü. Müsabakaya kötü başlayan Bordo-Beyazlı temsilcimiz öyle ki maçı kurtaran ‘’Segbefia’’nın hatasından az kalsın maça başlar başlamaz gol yiyordu… Bir an başta İbrahim Üzülmez olmak kaydıyla tüm taraftarında sinir üstlerinin hareketlendiğini görmek kaçınılmazdı. Rakip Alanyaspor, rakım farkından olacak ki sahada olan varlığını her geçen dakika kaybetmeye başladı. Ayağa paslarla rakibinin savunmasını delmeye çalışan Elazığspor’lu futbolcularımız, Cleyton ile zaman zaman kaleyi yoklasa da Türk Futboluna yep yeni bir kaleci olarak giriş yapan Haydar’ı aşamadı…
Maçın ilk yarısı tempo düşüktü. Zaman zaman saman alevi gibi gelişen ataklar olsa da ikinci yarıda ki ‘’sıcak futbol’’ tadını veremedi… İkinci yarı Gakgoşlar üstünlüğünü göstermeye başladı. Tabi ki bu üstünlüğü stadyum atmosferine soğuk havada azda olsa var olan ‘’mükemmel taraftarımız’’ sağladı… Elazığspor’da etkili olamayan ve genellikle pozisyonları zora sokan Ümit Tütüncü’nin yerine Kenan Şahin’in girmesiyle Elazığspor, golün sinydigererini vermeye başladı. Aynı şekilde Alanyaspor’da Efecan da oyuna girdikten sonra takımına enerji veren futbolcuydu. Forvet bölgesinde ki müzmin sıkıntımız aşikardı yine kuşkusuz iyi bir performans gösteremeyen Ayitey’i ve Peroviç’i gıptayla izledik ve küçük çocuklar gibi ‘’Keşke Bizim Olsa’’ hayalini kurduk…
Usta Ayaklarımızdan ‘’Segbaba’’ öyle bir anda ortaya çıktı ki hem takımının kurtarıcısı oldu hem de rakiplerini geçtiği ince hereketlerle taraftarın sevgilisi oldu. Segbefia’ya ayrı parentez açmak istiyorum… Gelecek vaad eden, özellikle top kontrolüyle olsun, top hakimiyeti korumasıyla olsun futbolun yeteneklerini geninde taşıyan bir futbolcu. Zaman zaman Kulüp Yönetimine zerzenişte bulunsak da bu transferi Elazığspor’a kazandırdıkları için tebrik etmeliyiz… Elazığspor’da ki maddi sıkıntılara gelecek olursak; evet kulübümüzde çok ciddi maddi sıkıntı var. Federasyona başvuran futbolcular var… Elazığspor ne yazık ki hiçbir zaman sahir bir ortamda mücadele etmedi hep sıkıntılarla boğuştu. Fakat bu kadar ucuz maliyetli bir kadroyu bu kadar yüksek başarıyla yakalamışken şehrin yetkilileri elini cebine atmalı… Doğrudan yönetime maddi imkan sunmayacaklarsa da böyle sıkıntılı futbolcu ödemelerini kendileri yaparak şehrin hem ekonomisini kalkındırır hem de insanlarımızın mutluluğunu sağlayan sosyal etkinliğine sahip çıkmış olurlar…