Üretmek Yetiyor mu?
Son günlerde ilimizde örnek başarı hikâyelerine tanıklık ediyoruz. Mühendis bir gencimiz, meyve kurutarak pazara girdiğini ve piyasaya ürün yetiştiremediğini ifade ediyor.
Yine genç bir bankacı hemşerimiz mesleğini bırakarak devletin de desteklerinden faydalanıp hayvancılık sektörüne girerek kendi işinin patronu oluyor.
Benzer başarı hikâyelerini sıklıkla okur hale geldiğimiz bu haberler, pozitif bir sinerji yaratıyor ve ticarete atılmak isteyenlere de güven ve cesaret veriyor.
Pandemi döneminden sonra özellikle tarımsal ürünlere ulaşmada yaşanan sorun şimdilerde aşırı zam olarak karşımıza çıkıyor. Süt ve peynir fiyatlarındaki artış, yumurtada kendini gösterdi. Bir koli yumurta 70-80 TL bandında.
Bu yaşanmalara karşın bir gerçek daha var ki bazı köylülerimiz ya da bağ-bahçe işiyle bir nebze uğraşan hemşerilerimiz inat ve ısrarla üretmeme konusunda direniyorlar. 12 ay köyde oturan bazı hemşerilerimiz yumurtayı da peyniri de şehirden götürür hale geldi. Elde ettiği meyve ve sebzeleri değişik şekilde değerlendirmek yerine zahmete girmeme adına ya dalında ya da yerde çürümeye terk ediyorlar.
Güzelim arazilerimiz boş bırakılıyor ya da kolaya kaçılmak suretiyle kiraya veriliyor. Oysa devletin hemen her alanda ciddi destek ve katkıları var. Üretime özel bir önem verilmekle kalmıyor teşvik ediliyor. Her ne kadar üretilen ürünlerin değerinden satılması konusunda üreticilerin ciddi sorunları varsa da bu problem de üretim kooperatifleri eliyle rahatlıkla çözülebilir.
İlimizde hala köylü pazarı kurulamadı. Hala köylünün üretip 5 TL‘ye sattığı ürünleri bizler 15 liraya alıyoruz. İlgili kurumlar hem kooperatifleşme hem de köy pazarı oluşturma noktasında bir adım attığı takdirde hem üretici ürettiklerini gerçek değeri ile satacak hem de biz tüketiciler bunları daha ucuza alma imkânına kavuşacağız.