UCUZ KAHRAMANLAR!

15 Temmuz gecesi yaşanılan o hain darbe girişiminden sonra hayat artık normale dönüyor. Tehlike geçti mi geçmedi mi birçok tartışma yapılıyor ve tarihler vererek aba altından sopa göstermeye çalışıyorlar. Bu millet vakur duruşuyla her şeyi göze aldı ve bu tehditlere de 27 gün sokakları boşaltmayarak en iyi cevabı verdi. Evet, Türk halkı darbe gecesinin asıl kahramanıydı ve karşılık beklemeden, menfaat beklemeden, sadece vatan, millet sevgisi ile tankların önüne yattı ve darbeyi önledi. Bu kahramanlar ortada gezip övünmezken, biz vatan için yaptık yine olsa yine yaparız derken, darbe gecesi evinden çıkmayan, darbenin gidişatına göre pozisyon alan gazeteciler, bürokratlar, yöneticiler şimdi kalkmış koltuklarını korumak ve daha iyi yerlere gelmek için darbeye karşı yapılan direnişleri sahiplenip kendi adlarına prim yapmaya çalışıyorlar. Ben meydanda daha çok durdum, ben meydanda daha çok selfie çektim, ben fetöye daha çok laf söyledim diyerek yarışa giriyorlar. Bu insanlara sormak lazım Recep Tayyip Erdoğan 17/25 Aralıktan sonra bunlarla savaşırken, mücadele ederken siz neredeydiniz? Niye destek olmadınız? Her şey geçti bitti diye televizyonlara çıkıp kahramanlık yapmakta nedir. Özellikle televizyon programı yapan ya da önemli gazetelerde köşe yazarlığı yapan bazı tipler var. Hepsi darbe uzmanı olmuş, hepsi fetönün iç yüzünü biliyor, neler yaptığından haberdar konuşup duruyorlar. Bu insanlara sormak lazım bu bilgilerinizi daha önce niye paylaşmadınız? Sayın cumhurbaşkanı bunlarla mücadele ederken siz niye etliye sütlüye karışmadınız? Eğer bu kadar bilgi sahibi iseniz niye halkı bilgilendirici yazılar yazmadınız? Bu sözde kahramanlar televizyonlarda, sosyal medyada, gazetelerde daha iyi yere gelebilmek için kavgalara başladılar. Sen fetöcüsün, sen hocacısın, sen şucusun, sen bucusun diye… Beyler bırakın bu saçma sapan koltuk savaşlarınızı da millet demokrasi zaferini yaşasın. Bu millet sizin darbeden ne kadar süre sonra konuştuğunuzu, meydanlara ne zaman çıktığınızı asla unutmaz. Cumhurun reisinin talimatıyla sokakları dolduran bu halk sizin ucuz kahramanlıklarınıza izin vermez. Çünkü sizler fetöye hala temkinli yaklaşıp “acaba haklılar mı” diye köşelerinizde beklerken bu halk 17/25 Aralıktan sonra cumhurbaşkanının yanında oldu ve gazete aboneliğini iptal etti, çocuklarını okullarından aldı, evini bu örgüte kiralık vermişse evden çıkardı. Yani üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Sizin gibi duruma göre pozisyon belirlemedi. O yüzden de cumhurun reisi de külliyenin kapılarını halkına açtı ve onlara teşekkür etti. Unutulmamalı ki bu millet kurtuluş savaşından sonra ilk kez ayrım yapmadan bir araya geldi ve tek ses tek yürek oldu. Bunu sağlayan millette var olan vatan sevgisiydi. Bu özlem duyduğumuz tablo ortadayken sizin ucuz kahramanlıklarınız, birbirinizle olan koltuk savaşınız hiç ama hiç önem arz etmiyor. Ak Parti yönetiminde ki arkadaşlar da şunu unutmasın Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı, ne hocacılar ne de gülcüler darbeye karşı bu kadar dik ve vakurlu bir duruş gösteremezdi.

Allah vatanını canından daha çok seven bu halkın varlığını daim etsin…