Üçüncü dalgaya dikkat!

Vaka sayılarındaki artış, ilimizde karantinaya alınan bir köy, aşının faydası ya da zararı ile yeterli aşı gelmemesi tartışmalarında, bilim kurulu üyesinden kısıtlamaların gevşetilmesinin doğuracağı yeni riskler ve üçüncü dalga uyarısı geldi

Üçüncü dalgaya dikkat!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Geçtiğimiz haftalarda inişe geçen vaka sayılarındaki artış ve aşının yeterli miktarda gelmemesi ve bazı şehirlerde görülen mutasyona uğramış virüs vakaları yeni tartışmaların yaşanmasına sebep oldu.

BİR KÖY KARANTİNADA
Geçtiğimiz aylarda sıklıkla karşılaştığımız bir köy, mahalle ya da binanın karantinaya alınması uygulamaları geçmişte kaldı derken ilimizde bir köyün yeniden karantinaya alınması panik yaratı.

Elazığ'ın merkeze bağlı Avcılı köyünde bir şahsın yapılan Covid-19 testinin pozitif çıkması üzerine filyasyon ekibi köye gitti. Köyde, şahsın temasta bulunduğu kişiler tespit edilip test yapıldı. Test sonucu 10 kişide daha Covid-19 tespit edildi. Bunun üzerine merkeze 18 kilometre uzaklıkta bulunan 115 nüfuslu Avcılı köyü, salgının kontrol altına alınması amacıyla İl Hıfzıssıhha Kurulu kararı ile 14 süreyle karantinaya alındı. 

ÜÇÜNCÜ DALGAYA DİKKAT
Vaka sayılarındaki artışları endişe ile izlediklerini ifade eden Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kenan Midilli, "Aşı tedariğinde yaşanan sıkıntılar da eklenince, tüm planlar değişti. Üçüncü dalga riski var, kısıtlamaların gevşetilmesi için henüz çok erken. Sadece bulaştırmamak için değil, virüsün mutasyon hızını azaltmak için de kişisel önlemleri sıkı bir şekilde sürdürmemiz gerekiyor” uyarısında bulundu.

 

 

YENİ MUTASYONLAR ENDİŞELENDİRİYOR
Koronavirüs aşıların kullanıma girmesiyle bir umut ışığı belirse de İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya'da ortaya çıkan yeni mutasyonlar bilim dünyasını endişelendiriyor. Aşı üreticileri, virüsün İngiltere varyantına karşı halen etkili olduğunu açıklasa da bilim dünyasında Brezilya ve Güney Afrika varyantlarında aşıların yüksek etkinlik göstermeyebileceği tartışılıyor. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Tıbbi Viroloji Bilim Dalı Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kenan Midilli, virüslerin mutasyon geçirmesinin beklenen bir durum olduğunu, ancak bu mutasyonların yakından takibinin, hem vaka tespiti ve izolasyonu için, hem de salgınla mücadele stratejileri açısından çok önemli olduğunu vurguladı. Bunun için de gerçek zamanlı olarak pozitiflik saptanan örneklerin yüzde 2'sinde virüsün genom diziliminin çıkarılarak değişikliklere yakından bakılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Midilli, Türkiye'de de rutin Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde, virüs DNA dizi analizi takip sistemi organizasyonu yapıldığını söyledi.

 


İNGİLTERE MUTASYONU, ÜÇÜNCÜ DALGA KORKUSUNU TETİKLİYOR
İngiltere'de (varyant 1), Güney Afrika (varyant 2) ve Brezilya'daki (varyant 3) mutasyonların en büyük tehdit olarak algılandığını söyleyen Prof. Dr. Midilli, "Her üçünde de dikkat çeken noktalardan bir tanesi bulaşıcılıklarının daha yüksek olmasıydı. İngiltere varyantının bulaşıcılık ve ölüm hızının en az yüzde 30 daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Bu, pek çok açıdan sorun oluşturacak bir tablo. Birçok ülkede Ocak başında ya da Aralık sonunda tek tük vakalar görülmeye başlandı. Ama o ülkelerde başta Portekiz olmak üzere, İsviçre, Danimarka'da (bu varyantı taşıyan) vaka sayıları çok kaygı verici oranlara ulaştı. Özellikle Portekiz'de şu anda vakaların neredeyse yüzde 60'ının kökeninde İngiltere varyantı olduğu tahmin ediliyor. Diğer ülkelerde de yapılan projeksiyonlara göre, eğer yeterince kontrol altına alınamazsa, bahar aylarında varyantı 1'in bütün Avrupa ve Kuzey Amerika'da baskın hale gelmesi bekleniyor" şeklinde konuştu.


SALGININ İLK DALGASINI ÇOK AĞIR GEÇİRDİK
Varyantların ortaya çıktıkları ülkelere bakıldığında, her üç ülkenin de salgında ilk dalgayı çok ağır geçirdiğinin dikkat çektiğini belirten Prof. Dr. Midilli, "İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya, birinci dalgayı yoğun bir şekilde yaşamış ve çok etkilenmiş bölgeler. Bu toplumlarda hastalığı geçirip bağışık hale gelmiş kişilerin sayısının, diğer bölgelere göre daha yüksek olmasını bekleriz. Nitekim Brezilya'da mutasyonun ortaya çıktığı bölgede, ikinci pikin hemen öncesinde seroprevalens, yani antikor taraması yapıldı ve antikor pozitifliğinin yüzde 76'nın üzerinde olduğunu bildiren çalışmalar var. Bizi niye ürkütüyor bunlar? Yüzde 76'sı bağışık hale gelmiş bir toplumda (tekrar) böylesine yoğun bir salgın yapabiliyor olması nedeniyle. Yani doğal enfeksiyonu geçirseniz bile, yeniden orada ciddi düzeylerde vaka sayılarına ve yeni bir dalgaya yol açabilecek kapasitesi var demek bu. İkincisi de oluşmuş olan bağışıklıktan demek ki kaçabilme kabiliyeti geliştirmiş virüs" dedi.

 


MUTASYONLAR TÜM PLANLARI DEĞİŞTİRDİ
Bu üç yeni mutasyonun dünyada pandemiyle ilgili tüm planları değiştirdiğini belirten Prof. Dr. Kenan Midilli, kısıtlamaların gevşetilmesi için henüz çok erken olduğunu söyledi. Midilli, "Şu anda bütün programlar ve beklentiler değiştirildi. Aşamalardan beklentiler, kısıtlama önlemlerinden beklentileri değiştirdi bu mutasyonlar. Virüs, antikorlara daha fazla direnç kazanmadan toplumun bir an önce aşı ile bağışıklanması, yani salgının kontrol altına alınması için aşılama çalışmalarının hızla yaygınlaştırılması gerekiyor. Ancak burada da bütün dünyada yaşanan aşı tedariği problemi söz konusu. Aşı firmalarının, bu yeni varyantlara karşı güncelleme yapmaları gerekecek. Tüm bunlar aşılamaların gecikmesine sebep olacak. Bu da salgının uzaması, hastanelerin yeniden dolması açısından büyük bir tehdit oluşturuyor. İşte bu nedenlerle elimizdeki en güçlü silah yine kısıtlayıcı önlemler maalesef. Halk sağlığı tedbirlerine devam etmemiz gerekiyor. Özellikle böyle bulaşıcılık hızı yüksek, mortalitesi (ölüm hızı) yüksek bir varyantın baskın hale gelme tehlikesi, hali hazırda devam eden kısıtlama tedbirlerinin çok dikkatli bir şekilde ve çok tartılarak gevşetilmesi zorunluluğunu ortaya çıkarıyor" dedi.

 

GEVŞEME PLANLARI SIKINTILI
Toplumun kısıtlamalardan ruhsal ve ekonomik olarak çok yorulduğunu da belirten Prof. Dr. Midilli, bu nedenle gevşeme planlarının kısa süreli ya da lokal olarak uygulanabileceğini belirterek sözlerini şöyle noktaladı: "Sorun neredeyse, orada daha sıkı kısıtlama önlemleri uygulanabilir. Yerel olarak bazı yerlerde okullar, özellikle küçük sınıflar açılabilir. Nitekim köy ilkokulları açılabilecek. 9-10 yaş altı çocuklar hastalığı geçirse de bulaştırma oranları çok düşük. Ama 10-19 yaş grubu, hem hastalığı kolay kapıyor hem de çok mobilize bir yaş grubu olduğu için daha fazla yayıyorlar. Onun için okulların bütünüyle açılması, belki bu sene içinde çok mümkün olmayabilir. Tedbirlere uyumu gönüllü olarak bıraktığımızda, bu iş birkaç hafta içerisinde tekrar aşılamanın sonuçları elde edilmediği sürece karşımıza çıkıyor vaka sayısındaki artışlar. Kısıtlama ve gevşetme periyodundan sonra yoyo etkisi gösteriyor. Bir sonraki dalga daha büyük oluyor. Bunu çok iyi gördük yaz sonu ve sonbaharda yaşadığımız ikinci dalgada. Bu nedenle bütün gevşetme tedbirlerinin ve bulaşmalar açısından kritik yerlerin açılmasında çok acele etmemek gerekiyor"