Turpun daha büyüğü
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda İBB'ye yönelik soruşturmaya değinerek 'Bunlar heybedeki büyük turplar ortaya dökülmeden CHP içinden gelen yargının elde ettiği suçlar. Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldıkça kendi yakınlarının yüzlerine dahi bakacak yüzleri kalmayacak' dedi.
Bu kadar yolsuzluk ve usulsüzlüklerden sonra heybeden nasıl daha büyük bir turp çıkacak insan merak etmiyor değil.
CHP’li Belediyelere ve İmamoğlu’na yapılan yolsuzluk operasyonları ile CHP’nin gerçek yüzünü topluma gösterme gibi bir hamle yapılmasına karşın, kamuoyunda bunun hukuk değil siyasi olduğuna dair algı daha fazla.
Yargı belki bunu salt yolsuzluk düzleminde ve hukuk bağlamında bir çalışma ve temiz eller operasyonu olarak yürütse de toplumun buna ikna olması için bakanlıklar ve diğer kamu kurumlarında yaşanan usulsüzlüklerin de üzerine gitmesi gerekiyor.
Diyanet Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü, Kızılay gibi kurumlarda yaşanan bazı usulsüzlükler konusunda çok adım atmayan yargının CHP’li Belediyelere yönelik adımları, doğru ve isabetli olsa da bunun vatandaşa yansıması çok da böyle değil.
Ak Parti ve yargı ne zaman bazı bakanlıklar ve kurumlarda da yolsuzluk ve usulsüzlük soruşturması yapmak için düğmeye basarsa bu algı değişir ve devlete güven sağlanır. Bu adım atılmazsa, ortalığa dünyanın yolsuzluk dosyaları saçılsa da vatandaşlar bunun hukuki bir operasyon değil siyasi bir operasyon olduğu gerçeğine inanır ve bunu da sıklıkla dillendirir.
Bu durum Ak Parti’den ziyade CHP ve Erdoğan karşıtı kesimlere yarar ve onların karşıtlık argümanlarını güçlendirir.