TÜRKİYE ORTALAMASININ ALTINDAYIZ

Gülşah ALTAŞ / İşsizlik tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde ve ilimizde de son derece önemli ve çözüm üretilmesi gereken ekonomik ve sosy

TÜRKİYE ORTALAMASININ ALTINDAYIZ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Gülşah ALTAŞ / İşsizlik tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde ve ilimizde de son derece önemli ve çözüm üretilmesi gereken ekonomik ve sosyal bir sorun olmaya devam ediyor. İstihdam olanaklarının artırılması ve işsizlik oranının azaltılmasına yönelik çalışmalar sürdürülürken İŞKUR Elazığ İl Müdürü Abdullah Balcı, Elazığ’ın işsizlik oranı bakımından Türkiye ortalamasının altında olduğunu söyledi.

Türkiye genelinde yüzde 11 olan işsizlik oranının Elazığ’da yüzde 8 olduğunu kaydeden İŞKUR İl Müdürü Abdullah Balcı, il genelinde 44 bin kayıtlı işsiz bulunduğunu, bunların 20 bininin hiç işinin olmadığını, geri kalanının da çalışıp işini beğenmeyenlerden oluştuğunu belirtti.

Balcı, Elazığ İŞKUR olarak açık işleri internet ortamından yayınladıklarını, arzu edenlerin buradan açık işlere ulaşabildiklerini ifade ederek, “Hatta bilgi işlem servisimizin bu konuda yaptığı çalışmalarla kişinin ikametgahına en yakın açık iş neredeyse direkt oraya yönlendirebiliyoruz. 34 meslek danışmanımızla Elazığ’daki 44 bin işsizi işe yerleştirmeye çalışıyoruz. İl Müdürü olarak açık işleri birebir kendim takip ediyorum ve işverenlerle görüşmeye bizzat kendim gidiyorum. Önceliği 50’inin üzerinde işçi çalıştıran firmalara verdik. Bunları bir program dahilinde ziyaret ediyorum ve birebir görüşmeler sonrası çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

 

ÜNİVERSİTE MEZUNU KAYITLI İŞSİZ SAYISI 1858

 

Balcı’nın, kurumlarına kayıtlı işsizlerin eğitim durumlarına yönelik verdiği istatistiki bilgilere göre, Elazığ’da 3 doktora mezunu, 43 yüksek lisans mezunu, 1858 lisans mezunu ve 1944 önlisans mezunu işsiz bulunuyor. Lise ve dengi okullardan mezun 5 bin 894 kişi kayıtlıyken, 9 bin 62 ilköğretim, 688 okur-yazar, 996 okur-yazar olmayan kişi kuruma kayıtlı.

 

BİRİNCİ GÖREVİMİZ İSTİHDAMI KORUMAK

 

İŞKUR olarak asli görevlerinin istihdamı korumak olduğunu kaydeden Balcı, “Ülkenin ekonomisi, genel durumu istihdamın artırılmasını yakından ilgilendiriyor. Esnafın işleri iyi olacak ki işini büyütsün, geliştirsin. Devletin KOSGEB aracılığıyla hibe destekleri var. Yeni girişimcilerin piyasaya girebilmesi için girişimcilik kursu veriyoruz. Bu kursu başarıyla bitirenler projelerini KOSGEB’e sunuyorlar. Şu anda 2 proje var. 50 bin TL hibe desteği, 100 bin TL faizsiz kredi imkanı veriliyor. Bir de KOBİ-GEL diye işini geliştirmek isteyenlere yönelik destekler var. Yanlış hatırlamıyorsam 300 bin TL’lik hibe desteği, 600 bin TL’lik faizsiz kredi veriliyor. Bundan faydalanmak isteyenler projelerini KOSGEB’e sunup, oradan destek alabiliyorlar. Yani işsizliği azaltabilmemiz için sadece işe yerleştirmelerle değil, sanayinin maksimum düzeyde çalışması, işverenlerin işlerini geliştirmesi gerekiyor” dedi.

 

İEP KAPSAMINDA 1400 KİŞİ İŞBAŞI YAPTI

 

İşbaşı Eğitim Programı (İEP) ile ilgili de bilgiler veren İŞKUR İl Müdürü Balcı, şu anda Elazığ’da 1.400 kişinin bu program kapsamında işbaşı yaptığını söyledi. Elazığ’da hiç çalışmayan veya kayıtdışı çalışanları kayıt altına aldıklarını ifade eden Balcı, “İŞKUR olarak bunların kısa vade primini ödüyoruz. Bu iş kazası, meslek hastalığı ve genel sağlık sigortası primlerinin yanında günlük 50 TL’lik ücret veriyoruz ve bu da ayda asgari ücrete denk geliyor. İEP’de uzun vade primi ödenmiyor. Bu emekliliğe esas primdir. Süresi 15 günden az değil, 12 aydan da fazla değil. Çalıştığı sürede SSK günü görünmüyor. Bu aslında stajyer gibi işin başında işi öğrenme programı ve işverene büyük bir destek. Bir sigortalı çalışanın 2 bin TL’ye yakın bir masrafı var. İEP kapsamında maksimum süre olan 12 ay süresince katkı sağlayarak işverene faydalı olmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.

 

İEP, HANGİ KRİTERLERE GÖRE BELİRLENİYOR?

 

Balcı, amaçlarının yüzde 100 istihdam olduğunu belirterek, “İki sigortalısı olana bir tane İŞKUR’dan eleman verebiliyoruz. Yani oranımız yüzde 10. Eğer işveren yüzde 50 istihdam garantisi verirse, 12 ayın sonunda verdiğimiz işçilerin yarısını bünyelerine katacaklarını garantilerse, diyelim ki 100 çalışanı olan bir işyerine yüzde 10 oranında değil de 30 kişi verebiliyoruz. İEP’de elemanı işyerine gönderiyoruz ve işin başında işini öğrensin sonra da o işyerinde devam etsin istiyoruz. Amacımız yüzde 100 istihdam” dedi.

12 ay süre sonunda işyeri tarafından 4 ay daha işçinin sigortası devam ettirilirse programdan tekrardan faydalanabileceklerini kaydeden Balcı şöyle konuştu: “Olumsuz yönde tespit ettiğimiz firmaları da anında iptal etme yetkisine sahibiz. Birinci derecede akrabalık bağı olan, son 3 ay içerisinde ayrılmış olan, başka firmadan çıkartıp anlaşmalı bir şekilde aldıkları kişileri çalıştırmayacaklar. Bunları tespit etmemiz halinde ve gelen şikayetler sonrası değerlendirmelerimizde bu firmaların programdan yararlanma haklarını iptal ediyoruz. Denetimlerimizi yapıyoruz ve iyi niyetli olmayan işverenleri ayırıyoruz. Çalışanın ücretini direkt banka hesabına gönderiyoruz. Bunun tüm yükümlülüklerini işverene vermişiz. Devam çizelgeleri, izinleri, raporları, başarı durumlarını işveren değerlendiriyor. Eğer işveren 12 ayın dörtte bir süresinde performans alamadığını söylerse 1 ay içerisinde değiştirme hakkına sahip. Tam tersi durumda çalışan da orada verimli olamadığını düşünüp değişiklik yapmak isterse yasaklı duruma düşmeden o işyerindeki süresini sonlandırabiliyoruz. Programa başladıktan sonra gerekçesiz işe gitmiyorsa, o işyerinin genel ahlak kurdigerarına uymuyorsa, 4857 sayılı İş Kanunu’na aykırı hareket ediyorsa, kim suçluysa karşılıklı konuşup, komisyonumuzda değerlendirip haksız olan tarafı 12 ay yasaklı duruma alıyoruz. İşveren veya işçiden yana olumsuzluklar varsa bize bildirildiğinde gereğini yapıyoruz.”

 

ELAZIĞ’DA TALEP PATLAMASI VAR

 

Balcı, 2015 yılında Elazığ’a İEP kapsamında verilen kişi sayısının 500 olduğunu, geçen yılın Eylül ayında göreve başlamasından sonra bu rakamın 1200 kişiye ulaştığını belirterek şöyle konuştu: “Genel Müdürlüğümüz bu rakamlara bakarak 2016 hedefini 1200 kişi olarak belirledi. İŞKUR’un çalışma yapısını, imkanlarını, hizmetlerini işverenlere anlatınca ayda 1 yıllık hedefi gerçekleştirdik. Bu arada Genel Müdürlük ödenekleri aştığımızı ifade etti. Bunun sonucunda frene basmak zorunda kaldık. Eğer hedefleri yerine getiremeyen iller varsa bunu Elazığ’a aktarılmasını talep ettim. Bunun da yazışmaları devam ediyor. İŞKUR, iş, aş, umut kapısı demek. Ne kadar kişiyi bu program kapsamında değerlendirirsem işsizlik o oranda azalacak. Her 3 işyerinden bir tanesi kalifiye eleman sıkıntısı yaşadığını belirtiyor. Bu programla 12 sonrasında kişiyi bünyesine katarsa işverenin 36 aydan 48 aya kadar primini İŞKUR karşılıyor. Tabi bunun da Teşvik Kanunu kapsamında yerine getirmesi gereken şartları var. Bunu hesapladığınız zaman işverene büyük katkısı oluyor.”

 

FİRMALARIN SİGORTA ÇIKIŞLARINI TAKİP EDİYORUZ

 

Balcı, öncelikle var olan istihdamı korumak adına İEP’den faydalanan işyerlerinin ve firmaların sigorta çıkışlarını rutin olarak takip ettiklerini ve bu yönde denetimlerini sürdürdüklerini söyledi. İEP’den yararlanan işverenin mevcut işçisini çıkartmasına göz yummayacaklarını vurgulayan Balcı, “İşveren, İŞKUR’dan eleman alıp da kendi normal çalışanını çıkarıyorsa o işyerine eleman vermiyoruz. Ben öncelikle var olan istihdamı korumalıyım. Benim İŞKUR’dan verdiğim eleman normal çalışanın ekmeğine neden oluyorsa biz buna vesile olmayız. Buna büyük özen gösteriyoruz. İEP’nin özelliklerinden bir tanesi programın başlama tarihiyle bitiş tarihindeki sigortalı sayısının aynı olması. Eğer bu olmuyorsa o işyerini yasaklı duruma alıyorum ya da programı sonlandırıyorum. Bir işyerinde 11 çalışan vardı ve benden 2 kişi aldı. Sigortalı kayıtlarına sonradan baktığımda 11 kişi 4 kişiye düşmüş. İşverenle irtibata geçtiğimizde birinin evlilik, bir diğerinin askerlik gibi nedenlerle işten ayrıldığını öğrendik. Eğer keyfi bir uygulama olsaydı programı iptal edecektim. Elazığ’da 1400, 600 veya 400 eleman çalıştıran büyük firmalar var. Buralara eleman verdiğimizde bu firmaların sigorta çıkışlarını takip ediyoruz. Eğer toplu çıkışlar varsa o işyeriyle irtibata geçiyoruz ve denetimlerimizi yapıyoruz” dedi.

 

KİMSEDEN LİSTE ALMIYORUZ

 

Balcı, Toplum Yararına Programlar (TYP) kapsamında yapılan eleman alımlarını tamamen şeffaf bir şekilde yapmaya gayret ettiklerini hiçbir kurumdan veya kişiden liste almadıklarını söyledi. Bu tür söylemlere itibar edilmemesini isteyen Balcı, “Halk arasında ‘Valilik’ten veya başka yer ve kişilerden gelen listelerin değerlendirildiği’ söyleniyor. Herhangi bir şekilde kimseden liste almadık, almayacağız da. Bize elbette listeler geliyor ama biz bunları mülakata tabi tutuyoruz ve gelir durumları ile ilgili araştırma yapıyoruz. Bu çalışmalarımızı şeffaf bir şekilde yürütüyoruz. 2016 yılında Orman İşletme Bölge Müdürlüğü’nde 450 kişiyi işe başlattık. 125 kişi Müftülük’te, 520 kişi de Belediye’de başlatacağız. Bunlarla ilgili gerekli duyuruları yapıyoruz. Bunları yüzde 100 kura, yüzde 80 kura-yüzde 20 liste yöntemiyle veya yüzde 100 seçme yöntemiyle belirleyeceğiz” diye konuştu.

 

İŞVERENLERLE BİREBİR GÖRÜŞÜYORUM

 

Balcı, işverenlerle bizzat kendisinin görüşmeye gittiğini ve bu ziyaretlerinde farklı tepkilerle karşılaştığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: İşverenler İl Müdürü olduğuma inanmakta güçlük çekiyorlar. Bugüne kadar bir müdür işyerlerini birebir ziyarette bulunmamış. İlk sorum ‘İŞKUR dediğinizde aklına ne geliyor’ oluyor. Ne yazık ki olumlu cevaplar alamadım. Bu anlamda bu tür ziyaretler benim için çok yönlendirici oluyor.”