Topu öğretmenlere atma Diyanet!
Bilindiği gibi FETÖ terör örgütünün, gençlerimizi kendi ağına düşürüp, ülkemizi ve milletimizi hedef alan küresel ve kirli oyunların içerisine çekilme gayreti 15 Temmuz'da milletin imanına ve vatan sevgisine çarparak engellendi.
Bu tarihten sonra cemaatlere karşı vatandaşta haklı bir çekince oluştu. Gençlerimiz ve bayanlarımıza ulaşacak ve onları milli ve manevi değerler ile buluşturacak bir yapının ve gayretin eksikliği hep konuşuldu.
Bu konuda aslında en aktif olması gereken kurum olan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, güçlü yapı ve maddi imkânlarına rağmen kendileri bir şeyler yapma yerine topu öğretmenlere atarak işin içinden sıyrıldığını düşünmüş.
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) 29 Mayıs Eğitim Kurumlarının çevrim içi düzenlediği "Öğretmen Akademisi Hizmet İçi Eğitim Programı’nın kapanış programında öğretmen ve yöneticilerle bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, ülkelerin, kendi ihtiyaçları, insan özellikleri, kültürleri ve hatta dini değerlerine göre eğitim modeli geliştirdiğini belirtmiş.
Erbaş, eğitim modelleri üzerinde durduktan sonra öğretmenlerden, milli ve manevi değerlerle yoğrulmuş, iyi derecede bir veya birkaç yabancı dil bilen, yaşadığı çevreye olumlu katkı sağlayan, kendini ve Rabb'ini bilen örnek gençlerin yetiştirilmesi gerektiğini vurgulamış.
Eğitim yolculuğunda önemli paydaşlardan birinin de öğretmenler olduğuna işaret eden Erbaş, sözlerini şöyle tamamlamış.
"Sizlerin örnek oluşu, gençlerimize, çocuklarımıza sevgiyle, şefkat ve sabırla yaklaşımınız, ardından saygıyı doğuracaktır. Öğretmen saygın olduğunda öğretmenin anlattıkları da saygın ve değerli olur. Günümüzde değerlerin yaşatılması, kimlikleştirilmesi için yapacağınız tüm çabalar, projeler, destekler hem bu dünyada karşılık bulacak hem de ahirette karşınıza sevap olarak Rabb'imiz tarafından ikram edilecektir."
DİB Başkanı Erbaş, bu cümleleriyle kendi sorumluluğunu aklınca Milli Eğitime ve öğretmenlere atmış. Elbette nesillerin yetiştirilmesinde eğitim politikaları ve öğretmenlerin payı çok büyük.
lbette nesilleri yoğuran ve onlara şekil veren liderler ve modeller öğretmenlerdir ama Diyanetin de bu alanda yapacağı hiçbir manevi sorumluluk ve görevi olamaz mı?
Diyanet İşleri bünyesinde bulunan Diyanet Vakfı, ülkemizin en çok mal varlığı olan ve hac ve umre organizasyonları yanında kira vermeden en çok satış yapan yayınevlerine sahip.
Çok ciddi cirolara ve karlara ulaşan Diyanet Vakfı’nın ne yazık ki daha çok para kazanmaktan başka bir derdi yok gibi.
Ülkemizin değişik illerinde öğrenci yurtları olsa da gençlik üzerinde hiçbir tasarrufu ve emeği ne yazık ki yok.
Oysa bu vakıf basit bir yapılanmayla, bünyesinde var olan ya da psikolog, sosyolog, ilahiyatçı takviyeleri ile her ilin hem gençlerine hem de bayanlarına kolaylıkla ulaşabilir.
Müftülüklere bağlı her bir cami, Kuran kursu ve diğer sosyal tesisler bu vakıf ve faaliyetleri için kullanılabilecek hazır ve nezih mekânlardır.
Diyanet Vakfı bünyesinde kurulacak, gençlik kolları, kadın kolları ve bunların her bir mahalle ve cami temsilcileri ile çok büyük bir kitleye rahatlıkla ulaşılabilir ve bu konuda önemli çalışmalar yapılabilir.
Şu an; hem gençlerimiz hem de bayanlarımız dinini, diyanetini, milli ve manevi değerlerini, en sağlıklı en sahih ve bunu karşılıksız yapan bir oluşum ve kurum arayışı içerisindeler.
Camilerimiz, mahallemiz ve sonunda Diyanet vakfımızın ElAzığ şubesi bünyesinde uzman ve her hâlükârda gönüllü ve fedakâr isimlerden oluşturulacak bu yapıya, hem vatandaşlardan hem de katkı anlamında iş insanlarından da önemli bir ilgi olacaktır.
İlimizin çalışkan ve üretken Müftüsü Sayın Selami Aydın, bizlerin Diyanet Vakfı öncülüğü ve merkezindeki bu önerimizi ete kemiğe büründürüp Diyanet İşleri Başkanlığı’na bir proje olarak sunmalıdır.
Bu proje ile her bir camimiz, eskiden olduğu gibi sadece ibadet edilen mekânlar değil, eğitim, irfan, sosyal aktivitelerin yapıldığı bir kültür merkezi ve külliye statüsüne kavuşturulabilir.
Yine bu proje ile hem gençlerimiz hem de ev hanımlarımız hem dinini sağlıklı kaynaklardan öğrenecek hem de bu merkezlerin yapacağı her türlü sosyal etkinlik ve beceri kursları ile de hayata daha pozitif bakacaklardır.