Testi kırıldı
Kötülük yapanın yanına kâr kalmadığı gibi günün sonunda onu geri dönüşü olmayan bir karanlığa da mahkum eder.
İnsanları kandırmaya, sahteliğe ve şov dünyasına alışmanın ne yazık ki geri dönüşü olmuyor.
Mesela küçük çapta bir üne kavuşan, daha sonra bunu sürdürülebilir kılmak için insanların zaaflarını kullanan ve günün sonunda tek geçim kaynağını bu konular yapan birini düşünün.
Herkesin ön plana çıkmak için birbirini yediği günümüz dünyasında ise insanların bu zaaflarından para kazanmak tatlı gelebiliyor. Önce yavaş yavaş alıştırıyor bu karanlık ortam, kendin hiç hissetmeden bir bakmışsın ki artık vazgeçemiyorsun. Sonra daha fazlasını istiyorsun. Daha fazla istedikçe daha farklı arayışlara giriyorsun.
İnsanların ön plana çıkma yarışından sağladığın kazanç, bu doğrultuda kazandığın basit bir ün seni farklı arayışlara itebiliyor. Sonra farklı zaafları düşünüp insanlar iş derdinde aş derdinde biraz da buraları kurcalayalım diyorsun.
Sanki günün sonunda hiçbir şey olmayacakmış gibi hissediyorsun. Çiğnediğin etik değerler, hayaliyle oynadığın gençler umurunda olmuyor.
Sonra su testisi su yolunda kırılıyor. Günün sonunda ise dört duvar arasında ellerini başının arasına koyup keşke başa dönebilseydim diyorsun ama iş işten geçmiş oluyor.
Ne diyelim… Bir ahlâk kaldı elimizde o da giderse vay halimize
