TESBİH  BİR GÖNÜL YOLCULUĞUDUR

BAŞAK MERAL GÜNDÜZ/ Bazı alışkanlıklar vardır insanoğlu, hayatı boyunca bunlardan vazgeçemez. Zamanla tutku halini alır, tıpkı 'tesbih' merakı gibi. Tesbih sabırdır, tesbih hamddır, tesbih alışkanlıktır. Konumuzla ilgili bilgileri  bizlere Elazığ'lı tesbih ustalarımızdan Tesbihci Hüseyin'in yeğeni  Hakan YILDIRIM verdi.

TESBİH  BİR GÖNÜL YOLCULUĞUDUR
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Öncelikle, bu benim dede mesleğim ve severek yapıyorum. Zaten tesbihi gönülden sevmeyen tesbihe ustalık yapamaz. Bu iş tornacı işi değil, gönül yontma işidir. Tesbih, günümüzde erkeklerin kullandığı bir aksesuar haline gelmiştir. Türkler için tesbih, yapıldığı malzemeye göre, yapan ustaya göre ve hatta tesbihi kullanacak kişiye göre anlam taşır değerle hazırlanır.

Siyasetin akıl almaz dengesiz terazisi hayat pahalılığı yaşam şartlarının çetin bir hal alması tesbihe sarılmayı adeta zorunlu bir hale sokmuş gibi..

Mesleğimizin en büyük özelliğinden de bahsedeyim; ham malzemelerin elimize gelmesi. Biz gelen malzemeleri  kesip kendimiz tesbih haline getiriyoruz. Bütün aşamalar kendi elimizden geçiyor.

 

Malzemeler Yaptığımız Tespihlere Göre Değişiyor

 Örneğin, damla kehribar. Bunlar doğal organik reçine dediğimiz çam ağacının reçinesinden oluşan bir üründür. Bunun tespihe dönüşmüş hali şeffaf ve balgamidir. Zaten bunlar 2 çeşit malzemedir. Sıkma kehribar dediğimiz malzemede Almanya’nın 1945-1950 yılında ürettiği bir üründür. Sentetik malzemedir. Bu ürün bir süre kullanıldıktan sonra rengi dönmeye başlar. Ayni patin dediğimiz kırmızı rengi alır. Bunlarda genelde obje türünde geliyor. Biz bunları alıp tesbih yapıyoruz.

Hemen herkesin evinde tabii ki, birkaç tane 99'luk; yine birkaç tane 33’lük tesbih bulunur…  Zikirle özel meşguliyeti olanların ise 500'lük, 1000'lik tesbihleri parmaklarının ucunda asılı durur…

Tesbih yapımında; cam, değerli taşlar, kehribar, yılanağacı, narçıl, abanoz, fildişi, mercan, sedef, inci, kaplumbağa kabuğu, mors balığı dişi, balina kemiği gibi birbirinden kıymetli malzemeler kullanılır.

Tesbih yapım tekniklerinden de biraz bahseder misiniz?

Tesbihçilikte sanat ve estetik iç içedir. Elips tane, sığırcık tane, arpa tane gibi farklı şekillerde tesbih yapım teknikleri var. Her bir tesbih tekniğinin dikkat edilmesi gereken incelikleri vardır. İmame ve duraklar da aynı tekniklerle yapılır.

Tesbih yaparken nelere dikkat etmek gerekir?

Moraliniz bozuk olduğu demlerde tesbih yaparsanız o zaman o tornadan çıkan tesbihler de bozuk ve yamuk olur… Moralinizin yerinde olması gerekir. Ayrıca maddi ve manevi olarak da çok iyi olmanız lazımdır.

 

Damla Kehribar Birinci Kalite Malzemedir;

Tespihin iyi olması öncelikle ustanın elinden geçen emeğe bağlıdır. Tespih malzeme olarak da müşterinin zevkine ait olan bir konudur. Kalitesine göre sınıflandırırsak tesbihleri, damla kehribar en birinci malzemedir. Çünkü doğal organik olan bir üründür. 

Ondan sonra sıkma kehribar geliyor. Bunlarda yapaysal bir üründür, sentetik malzemedir. Bunların bir özelliği olarak da farkı, damla kehribar reçine olmasıdır. Çam ağacının reçinesinden oluşan bir üründür. Sıkma kehribar ise bir karışımdır. Meraklı arkadaşlarımız olmazsa bu mesleği icra edemeyiz. Sonuçta biz hamura şekil versek bile onun zevkine göre şekil veriyoruz. Meraklının da zaten bu tür malzemeleri ustaya yaptırmasının en büyük sebebi el sanatı olmasıdır. Yani el işçiliğinin oluşu, ustanın ona yönelik emek vermesine saygı duymasıdır. Önemli olanda tesbihin modeli, büyüklüğü ve ölçüsünün kendi zevkine ait olmasıdır. Diğer bir husus da tesbihi yaptırdığı malzemenin bulunmayışıdır.

 

Tesbih sevdalılarımız çok. Ve en önemlisi hastalık derecesinde “sevdalıları”nın olması. “Sevdalı”, ama ne sevda (!)…  Evet, siyasetçisinden bürokratına, sanatçısından sade vatandaşına kadar birçok kişi bu sevdaya kendisini kaptırmış durumda.

“Tesbih sevdası bu; ne yaş dinler, ne de iş…” diyor önemli bir tesbih koleksiyoneri… Bu tutkunun toplumun her kesiminden ilgileneni var… Halktan olduğu kadar, sanat dünyası, iş dünyası, devlet ricalinden de sevdalısı var… Talep o kadar fazla ki.

Türkiye genelinde tesbihe gönül verenlerin sayısı yüzlerle, hatta binlerle ifade edilecek kadar çok… Kadınlarda da orta yaş grubundan ilgi var. Bunlar hobi, koleksiyon, aksesuar amaçlı tesbih alıcıları...

 

Zümrüt, yakut elmas, necef, firuzi, kristal, şahmaksut, zeberced, akik, yıldız taşı, kantaşı, altın, gümüş, fildişi, bağa, deve kemiği, inci, mercan, yüsrü, sedef, kehribar, öd ağacı, pelesenk, abanoz, kuka, narçıl, andıç, fiber, katerin… Ham maddesi ne olursa olsun her birine bismillah deyip el attığımız da, onu okşaya okşaya sabırla tana tane işlerken adeta kendi ruhlarımıza  da şekil veriyoruz, incelik, nezaket, zarafet, rikkat, şefkat, gönül derinliği kazandırıyoruz.

Ne tür hammadde kullanıyorsunuz?

 Kehribar, gergedan boynuzu, su aygırı dişi, bağa, mors, balina dişi, fil dişi, mamut dişi, bufalo boynuzu, ren geyiği boynuzu, koç boynuzu, manda boynuzu, narçıl, kuka, katalin, yılan ağacı, öd ağacı, pelesenk ağacı, abanoz ağacı, vengi ağacı, azube ağacı, gül ağacı, zeytin ağacı, şimşir ağacı.

Yeni modeller geliştirmek için ne yapıyorsunuz?

 Yeni modeli bazen düşüncede tasarlıyoruz, bazen de tornamda bıçağın gideceği yöne göre hareket ediyoruz. Yani bu şiir yazmak gibi kendiliğinden, bir anda içten gelen bir şey.

Sizin  önerdiğiniz malzemeler nedir?

Kehribar (damla), gergedan boynuzu, su aygırı dişi, sıkma kehribar, bağa.

Niçin damla kehribar?

Kehribar çok uzun yıllarda olgunlaşan çam reçinesidir. Guatr başta olmak üzere, sarılık, stres atma vb. birçok hastalığa iyi geldiği bilinir.

Tesbih bağımlılık yapıyor mu?

Bağımlılık yapıyor. Güzel bir tesbihe alışan bir insanın tesbihsiz durması veya sanatsal değeri olmayan sıradan bir tesbihi çekmesi çok zor olur

Tesbihin bakımı nasıl olmalı?

Kehribar hariç hiçbir malzeme güneşi sevmiyor. Bu sebepten Araplar çok kehribarı seviyor. Güneş ışığı özellikle imamelerde eğilme-bükülmeye ve tanelerde çatlamaya sebep oluyor. Su, ıslak el, ter tesbihin parlaklığını yok ediyor. Hayvansal ürünlerden ve ahşaptan yapılan tesbihlere güvelenme ihtimaline karşı naftalin konması çok iyi olur.

Tesbih ustalığı teknolojik değişmelerden etkileniyor mu?

Eskiden el kemanesiyle yapılıyordu. Günümüzde elektrikli tornalarda yapılıyor. Gelişmemiş ülkelerde hala el kemanesiyle yapılıyor.

Tesbih nasıl gündeme geliyor, sergiler oluyor mu?

Sergiler zaman zaman oluyor. Biz de iştirak ediyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu noktada sanata ve sanatkara değer veriyor. Gerek uluslar arası fuarlarda Türk el sanatları standı düzenliyor, gerek kendi bünyesinde geleneksel el sanatları fuarı düzenliyor, biz de katılıyoruz.

Tesbih koleksiyonculuğu lükse mi giriyor?

Bu göreceli bir durum. Kişiye göre değişir. Tesbih koleksiyonculuğunun sermayesinde, tesbihi sevmekle birlikte maddi güç de devreye girer. 100 dolara da tesbih vardır, 10000 dolara da. Kim tesbihlerinde maddi değerinden çok manevi değeri önemlidir. Ecdattan kalma tesbihlere paha biçilmez. Manevi büyüklerin çektiği tesbihler de büyük değerdedir. Osmanlıdan kalma olur, çok saygı duyduğun bir büyüğünden olabilir. Maddi boyutta tesbihe büyük para yatıranlar da oluyor, tesbih müzayedeleri yapılıyor, çok yüksek rakamlara tesbihler satılıyor.

Tesbihte de sahtecilik var mı?

Özellikle sahte bağa, sahte kehribar bol miktarda satılıyor. Alan kişiler sahte olduğunu anlamıyor.

Sahte tesbihi hemen tanır mısınız? 

Kehribar ve bağa hariç tüm tesbihlerin imitasyonu zor. Kehribar ve bağa bazen tornaya takmadan anlaşılmayacak kadar gerçeğe yakınları var. Diğerlerini çıplak gözle tanırım.

Sonuç olarak tesbih sevmek bize genlerimizden, büyüklerimizden kalmıştır. İçimizde adeta yanan ve sönmeyen bir ateş gibidir tesbih sevmek. Kimileri için bir hobi, stres atma yöntemi, rahatlama yoludur. Ancak kimileri de vardır ki bu işe canı gönülden bağlıdır. İşte onlar gerçek tesbih sevdalılarıdır. Sadece popüler, gözde olduğu için tesbihi sevmezler. İçlerinden gelen bir sevgi bir bağlılık vardır.

Bizler de büyük bir özen ve  kusursuz işçilik ile tesbihte beğeninin üst çıtasını yakalamak için hünerlerimizi konuşturuyoruz.