TERK EDİLEN MEZRANIN 'TEK KALAN' SAKİNLERİ

Elazığ'ın Keban ilçesinde Akçetepe köyüne bağlı ailelerin göç ettiği Kayalar mezrasında 35 yıldır yalnız yaşayan Hanifi (57) ve Şemsiye Kaya (58) çifti, yolu, elektriği, şebeke suyu olmayan ve telefon çekmeyen mezrada tarım ve hayvancılık yaparak hayata tutunuyor.

TERK EDİLEN MEZRANIN 'TEK KALAN' SAKİNLERİ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Akçatepe köyünden dağlık arazideki patika yollardan yürüyerek yaklaşık 1,5 saatte ulaşılabilen, derin bir vadide dağ eteğine kurulu Kayalar mezrasında sadece Kaya çifti yaşıyor.

Köy sakinlerinin yol, elektrik ve içme suyu olmadığı için 35 yıl önce terk ettiği mezrada, alıştıkları hayattan kopmak istemedikleri için kalan Kaya çifti, çocukları da olmadığından sırt sırta vererek tarım ve hayvancılıkla geçimlerini sağlıyor.

Günlük yeme, içme, temizlik gibi ihtiyaçlarını eskiden kalma usullerle sağlayan çift, akşam saatlerini gaz lambasıyla aydınlanarak geçiriyor. 

 MEZRADA, EŞİYLE YALNIZ KALDI

Hanifi Kaya, yaptığı açıklamada, bir zamanlar çocuk seslerinin eksik olmadığı mezranın 1980'li yıllardan itibaren elektrik, yol ve şebeke suyu gibi imkansızlıklardan köylüler tarafından terk edildiğini söyledi.

Mezranın, engebeli ve dağlık bir alanda bulunmasından dolayı o dönemlerde elektrik ve yol yapılması yönündeki girişimlerin sonuçsuz kaldığını anımsatan Kaya, zamanla köylülerin terk ettiği mezrada eşiyle yalnız kaldığını belirtti.

Çocuklarının olmadığını aktaran Kaya, ''Bir zamanlar amcalarım, dayılarım herkes buradaydı. Ancak hepsi yavaş yavaş göçüp gittiler. Eşimle burada yalnız kaldım. Öyle gençliğimde bir defa olsun bir yere gitmişliğim de yoktu. Şimdi de zaten gitmek için iş işten geçti. Hem burada kalarak daha iyi olacağını düşünmüştüm.'' dedi.

 "HAYATIMIZDAN MEMNUNUZ"

Kaya, ne kendisinin ne de eşinin bugüne kadar doktor ihtiyacı dışında kente gitmediklerini ve şehir hayatını bilmediklerini dile getirdi.

Günlük yeme, içme ve temizlik gibi ihtiyaçlarını eski usullere göre karşıladıklarını aktaran Kaya, buzdolabı, televizyon, yayık makinesi, telefon, çamaşır makinesi, lamba gibi teknolojik aletlerden uzak kaldıklarını anlattı.

Kaya, şöyle devam etti:''Bizim yaşantımız eski zamanlarda olduğu gibi. Yayığı elle yapıyoruz. Elektrik ve yol yok ama yine de hayatımızdan memnunuz. İçme suyunu kaynak suyundan karşılıyoruz. Böyle yaşamak zor tabi, herkes buna katlanamaz. Bu yüzden herkes köyü bıraktı zaten. Bu dereler eskiden şendi, millet çoktu buralarda ama şimdi her şey bize tek kaldı. Bizi görenler hep soruyor, 'Bu şekilde nasıl yapıyorsunuz, elektrik, yol, telefon yok?' Ne yapalım başka çare yok, memnunuz hayatımızdan.'' 

 MEZRAYA KATIR SIRTINDA İHTİYAÇLARINI GETİRİYORLAR

Kaya, en yakın köyün 8 kilometre uzaklıkta olduğunu, çay, şeker, un gibi ihtiyaçlarını getirmek için katır sırtında yaklaşık bir saat yol gittiğini bildirdi.

Köylerinde cep telefonu radyo gibi iletişim araçlarının da çekmediği için dış dünyadan habersiz bir hayat sürdüklerini vurgulayan Kaya, ''Halimize şükrediyoruz. Hayvanlarla ihtiyaçlarımızı getiriyoruz. Gaz lambasıyla aydınlanıyoruz. Ömrümüzün çoğu geçti zaten, daha ne kadar ömrümüz var mı yok mu Allah bilir. Hem altı üstü bir haneyiz, devlet elektrik yol getirse de değmez, onlara da yazık.'' şeklinde konuştu.

 "HAYATLARINDAN MEMNUN YAŞIYORLAR"

Akçetepe köyü muhtarı Hasan Basri Özdemir, Kaya çiftinin içinde bulundukları tüm zorluklara rağmen hayatlarından hep memnun yaşadıklarını kaydetti. 

İmkansızlıklar içerisinde yaşamalarına rağmen sırt sırta vererek zoru başaran çifti takdir ettiğini belirten Özdemir, şunları kaydetti:''Hanifi ağabeyimiz doğduğundan bu yana hayvancılıkla uğraşıyor. Gelirini ancak dışarıdan aldığı hayvan yemi, saman ve kendi yiyeceklerine harcamaktadır. Fazla bir geliri yoktur. Burada ilkel bir yaşam sürüyor. elektirik ve yol yok. Katır sırtında ihtiyaçlarını mezraya getiriyor. Yaşantısı 21. yüzyıla uymayacak eski ilkel bir yaşantı. Küçükbaş hayvancılıkla zaman geçiriyor. Bütün geliri o hayvanlardan satmış olduğu bir kaç kuzudan ibaret. Devletin bu gibi insanlara sahip çıkması lazım.''