TEKRAR DENERİZ ORTAK!

Anlatacağım fıkradan önce “sürçü lisan edersek af ola” diye başlamakta fayda var. Eh, o zaman başlayayım… 

Uzak olsun, genç kız biyolojik faktörlerdeki değişiklikten şüphelenip annesinin yanına gitmiş. Sıkıntısını anlattıktan sonra anne korkuyla kızına gebelik testi yaptırmış. 

Sonuç vahim çıkmış. Anne sinirden ne yapacağını şaşırmış. Durumu babaya anlatmış. Hafiften çağdaş(!) olan anne baba kıza bağırıp çağırmaya başlamışlar. Bunu yapan alçak kim diye kızlarını azarlıyorlarmış. 

Kız birisine telefon açmış. Azarlamalar devam ediyormuş ki… Evin önünde son model kırmızı bir Ferrari durmuş. 

Arabanın içinden orta yaşta, yakışıklı mı yakışıklı bir adam inmiş. (Belli ki fail!) 

Pahalı bir takım elbise, bilmem kaç bin Dolarlık saat… Adam içeri girmiş ve konuşmaya başlamış: 

-Kızınız durumu anlattı. Kişisel durumum nedeniyle kızınızla evlenemem. Ancak bütün sorumluluğu üzerime alıyorum. Eğer bir kız çocuğu dünyaya gelirse bir ev, bir yazlık villa ve bir milyon Dolarlık bir hesap açarım. Erkek çocuk dünyaya gelirse birkaç fabrika ve bir milyon Dolarlık bir hesap açarım. Yok eğer düşük yaparsa… 

Tam da bu noktada kızın babası elini adamın omuzuna koymuş ve şöyle demiş: 

-Dert etme oğlum, tekrar denersiniz! 

***** 

Seksen öncesini okuyarak, seksenleri ve sonrasını yaşayarak tecrübe ettim. Bu ahir ömrüm AB’den gelecek müjdeli haberleri dinlemekle geçti. 

Ben kendimi bildim bileli AB ve ABD’nin stratejik müttefikiyiz. Bu nasıl bir ortaklıksa her türlü musibetin merkezi stratejik müttefiklerimiz oluyor. 

Kıbrıs’ta Türkler katlediliyor, sesleri çıkmıyor. Müdahale ediyoruz, ilk tepkileri bizi işgalci saymak ve ambargo uygulamak… 

Garibim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni bizden başka tanıyan ülke yok! 

Yaşadığımız tüm darbelerin altından ABD’nin parmağı çıkıyor. Hele en son yaşadığımız darbede yüzsüzlükte zirve yaptılar. Sahtekar vaiz Fetullah halen daha himaye ediliyor. 

Neredeyse kırk yıla yakındır PKK denen alçak sürüsüyle mücadele ediyoruz. PKK’nın silah fabrikası yok ya… Silahları stratejik ortaklarımız veriyor.  

PKK aleni olarak AB ülkelerinde faaliyet gösteriyor, lobi yapıyor, para topluyor, TV açıyor… 

Ortaklarımızın yaptıklarını hangi bir örnekle açıklayayım ki? 

Tüm bu yaşananlar olurken biz ne yapıyorduk peki? 

Her krizden sonra duyduklarımızı hatırlıyor musunuz? 

“Aman yüzümüz Batıya dönük olsun. ABD ne der? AB bizi üyeliğe almaz. Ya borç vermezlerse, hafazandigerah memur maaşlarını bile ödeyemeyiz. Vdigerahi ordumuz sıkacak mermi bulamaz…” 

Yani sevgili okur, her türlü alçaklıklarından sonra lütuf ettikleri himmete “Dert etme oğlum, bir daha denersiniz.” diyen babanın onursuzluğunu sergilememize alışmışlardı… 

***** 

Sonra bir adam çıktı… 

Namusumuzu ve şerefimizi ayaklar altına alan stratejik ortaklığınız batsın dedi. Üç kuruşluk vaatlerle onurumuzu ayaklar altına alamazsınız dedi… 

Namusumuzu her iğfal ettiklerinde gıkımızı çıkarmamıza alışkın o çok değerli stratejik ortaklarımız şaşkına döndü… 

Can Dündar gibi yerli malı döneklerimize kucak açmaları, 15 Temmuzdan sonra şaşkınlık yaşamaları ondandır sevgili okur. 

***** 

Millet bu sefer liderini sizin ayak oyunlarınıza kurban etmeyecek. Recep Tayyip Erdoğan’a alışacaksınız ortak!  

Vdigera bak, acımayacak!