Tek Beklentimiz, Adalet ve Merhamet
Maden ilçesinin kaderine olumsuz etki eden ve işletmenin kontrolsüz hafriyat yığıntısı sebebiyle 'doğal olmayan heyelan' ile sonuçlanıp insanları evlerinden eden olaylarla ilgili konuşan Madenli Hemşerimiz Sosyolog Gökhan İlhan, ETSO tarafından başlatılan yeni maden ocaklarının yerli firmalar tarafından işletilmesi önerisini isabetli bulurken, ETSO ve diğer STK'ların maden halkının yaşadıkları sorunlara duyarsız kaldıklarını dile getirdi.
Maden ilçesi ve civar köylerinde MTA tarafından yapılan maden arama -etüt çalışmaları sonucu; Ülkeye katkısının oldukça yüksek olması beklenilen maden rezervleri; Alacakaya ilçesi Aşağısığık köyü ile Maden İlçesi Kısabekir köyü bölgesi arasında bulundu. Edinilen bilgiye göre 20 milyon ton Rezerv (Altın, Bakır, Demir) bulundu. Bulunan rezervlerin 30 tona yakını altın, 700 bin tona yakını bakır olduğu söylenilmekte.
Maden ilçesinde doğal olmayan heyelanla ilgili konunun başından takipçisi olan, yazdıklarıyla ve konuştuklarıyla ilçe halkının yaşadığı mağduriyetleri cesurca savunan ve şimdilerde İzmir’de yaşayan Madenli hemşerimiz Sosyolog/Gökhan İlhan, gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.
Hemşerimiz Gökhan İlhan ile Maden ilçesi ve sorunları üzerine yaptığımız söyleşide öne çıkan görüş, Maden’in öteden beri ihmal edilmişliği ve her türlü yeraltı zenginliklerine rağmen bu zenginliklerin ilçeye yansımadığı gibi ilçeyi tükettiği ve bitirdiği yönünde oldu.
İşte hemşerimiz Sosyolog Gökhan İlhan ile yaptığımız röportaj:
Hakimiyet Gazetesi: Öncelikle Maden’deki bu doğal olmayan heyelan nedir? Hala neden çözüm bulunamadı sizce?
“BİRÇOK KURUMA ZARAR VERİLDİ”
Gökhan İlhan: Bakınız zaman, tarih ve söylemleriniz delildir ve belgedir. Doğal olmayan heyelana bizler zamanında tanıyı koyduk ve dedik ki’ ’Kul eliyle oluşturulan kurgulu senaryolu yapay bir heyelandır’’
İlgili özel işletmenin hafriyat döküm yasasına uygunsuz kanun tanımazlıkla ilçemize insanımıza, çevremize, suyumuza, doğamıza, dahası devletimizin birçok kurumlarına zarar ziyanlar verdi.
Üzerinden yaklaşık beş yıl gibi bir zaman geçti. Hafriyattan kaynaklı heyelan oluştuğuna dair acilen önlemlerin alınması ve hafriyatın kaldırılması hususunda yazılan akademik raporlar ve kurumların resmi yazıları olduğu halde ilçe etekleri üzerindeki hafriyat bir kg. Dahi olsa ne hikmetse kaldırılmadı. Maden ilçemiz sanki göçecek yıkılacak boşaltılmalı, taşınmalı algıları hep oluşturuldu.. Üzülerek ifade ediyorum İnsanlarımız arasında kırgınlıklar ve husumet oluşturulmak istenildi. Ama gerçekten birbirinden değerli hemşerilerimiz bu tur oyunlara gelmedi sabırla saygı ile gelişmeleri takıp ettiler.
Hakimiyet Gazetesi: Peki, bu heyelanı oluşturmalarındaki amaçları neydi?
“UZMAN OLMAYANLAR GÖRÜŞ SUNMUŞ”
Gökhan İlhan: Doğal olmayan heyelanın oluşturulmasında, uzun yıllar içerisinde ilgili işletmenin kontrolsüz, yetkililerin denetiminden uzak, 2005 -2017 yıllarından bu yana dökmüş olduğu hafriyata gerek yerel yönetimden kaynaklı ve gerekse idarelerden kaynaklı hizmette kusurlarından dolayı, ihmalkârlıkların da olduğu bir gerçektir. Gözle görülen bilimsel açıklanan anlaşılan doğal olmayan heyelana ne hikmetse işletmenin talebi ile Yalova Üniversitesinden alınan uzman olmayanlarca görüş bildirisi sunulmuştur. Bu bir jeoteknik raporu değildir. Yaşananların gerçek sebebini ortaya koyma yerine topu taca atma görüş bildirisidir. Bilimsel olarak diğer raporlarda da belirtilen 2005-2017 yılları içinde hafriyatla gelen bir tehlikenin varlığı ilçeyi tehlikeye davet çıkardığı yazılmıştır. Bu da gelecek günlerde aylarda, yıllarda, hukuksal yönüyle derinsel detaylarıyla ele alınacak önemli bir husustur. Hatta birçok üniversitelerde okkalı bir tez konusu olacak kadar akademik bir konudur.
Doğal olmayan heyelanın oluşturulmasının temel amacı neydi peki?
“İŞYERİ VE EVLERİN ALTINDA MADEN YATAKLARI VAR”
Gökhan İlhan: Çok basit herkesçe bilinen bir açıklaması var. Heyelan oluşturulan bölgede geniş çapta evlerin dükkânların altında zengin bakır rezervleri olduğu herkesçe biliniyor. Amaç o bölgeyi boşaltmak evlerin altından maden çıkararak daha çok kar daha çok kazanç daha çok günah çıkarmak başkada bir şey değil.
Hakimiyet Gazetesi: Konunun başında belirttiğimiz gibi Maden ilçesi ve civar köylerde çok zengin maden yatakları bulunmuş. Bu sevindirici bir haber. Siz nasıl buldunuz bu müjdeyi?
“UMARIZ YENİ MADENLER ÇEVREYE VE İNSANA ZARAR VERMEDEN İŞLETİLİR”
Sosyolog Gökhan ilhan: - Tabiki sevindirici bir müjde. İnsanlarımız adına istihdam oluşturmak ve bölgemizin ticari faaliyetlerinin gelişmesi açısından. Hani Nasrettin Hoca demiş ya ‘’bana eşekten düşeni getiriniz’ ’Şimdi inanın madencilik sektörü yasalara kurallara doğaya çevreye duyarlı ve toplumsal faydaya yararlı olduğu sürece hiç kimsenin karşı gelmesine bir lüksü olamaz. Olmamalı da. Ama Maden ilçemizin haksızlıklara uğraması ve mağdur durumu ortada. Yakın zamanda maden merkeze bağlı Hacan (Cayır köyü) köyündeki hunharca madencilik faaliyetleri sonucu köylünün durumu da ortada. Umuyorum ve temenni ediyorum ki yeni açılacak maden sahalarının yasalara uygun denetimli ve kontrollü işletilmesidir. Çalışanların özlük haklarının iyileştirilmesi ve en önemlisi çalışacak olan hemşerilerimizin Sendikalaşmalarının önü açılması ve kim işletecekse çalışanlarına sendika hakkı şartsız şurtsuz taahhüt etmelidirler.
Hakimiyet Gazetesi: Sizde uzun zamandır madencilik çalışmalarını mercek altına almış ciddi uyarı ve memleket toprağı bilincinizle gündemde olan bir isimsiniz. Yeni çıkan bu rezervlerle, ilgili düşünceleriniz nedir? Asilhan başkanın açıklamalarını nasıl buldunuz?
“MADEN HALKI, KÖTÜ GÜNÜNÜNDE YALNIZ BIRAKILDI”
Sosyolog Gökhan İlhan : Evet ben de Asilhan beyin açıklamalarını basından sosyal medyadan okudum. Yapıcı ve girişimci olması bir oda başkanı olarak yerinde ve doğal. Fakat bazı hususları ifade etmeden de geçemeyeceğim. Tüm Türkiye’de yerelde olsun ulusal basında olsun, Maden ilçesi hafriyat mağdurlarının acısını ve feryadını duyup, ETSO adına Maden ilçemiz esnaflarına ve halkına geçmiş olsun ziyareti yapmasını beklerdik. Maden ilçemiz Elazığ ilimizin bir ilçesi değil mi? Ticaret Odasının da tüm Elazığ’ın ilçelerinin odası olduğunu düşünüyorum. İlçemiz üzerinde dolaşan kara bulutlara, insanımızın hafriyattan kaynaklı mağdur oluşuna şu ana kadar neden bir açıklamaları olmadı da söz konusu maden işletmeleri olunca böyle bir çalışma başlatma gereği duydu. Basında en az bir cümle ile derdimize ortak olabilirlerdi. ..Halk tabiriyle; cenazemiz yerdeyken yoksunuz, aylar yıllar sonrasında ‘ben geldim, istihdam oluşturacağız’ demek ne kadar samimi ne kadar doğru takdirlerinize bırakıyorum.
Hakimiyet Gazetesi: Maden ilçesine gitmediklerinden emin misiniz?
“MADEN İLÇESİNİN KÜLTÜREL TARİHİ YOK SAYILDI”
Şöyle eminim, her gün bir kez de olsa ilçemizle ilgili haberleri okuyor takıp ediyoruz uzaklarda olsak da memleketimizi asla yanlışlıklara yalnız bırakmaya, insanımızı yalnız bırakmaya vicdanımız el vermez. Maden ilçemizde yaklaşık yıldır gündemde olan "HAFRAYATLA GELEN AFETLE" ilgili gerek ilçe halkının mağdur oluşuna, gerekse Maden ilçesi kültürel tarihi varlığının hiçe sayılmasına sessiz kalan, kafasını kuma gömen, bir STK, bir oda, bir vakıf, olarak ses çıkarmayan, çıkaramayan, dün uyku modunda olup da, beş yıl sonra ne hikmetse uykudan uyanan, geçmişte tek bir kelime tek bir sözle basın yoluyla açıklama gereği duymayanlar, basın arşivinde yer almayanlar, ne oldu da simdi Maden ve Maden ilçesi köyleri yer altı zenginliklerimiz çok ama çok önemli demeye başladılar? İşte o zaman "Godd Morning" bayım demeyi kendimize görev biliriz.
Maden ilçesinde bilgi kirliliğine ve ters algı oluşturma yerine yapılanlar şudur:
1-Doğal Olmayan Heyelanı, Doğal heyelana çevirmek mağdur vatandaşı kurtarmaktan zarar ve ziyanını ödemekten ziyade; ilgili İşletmenin bu durumda Kamu mallarına verdiği trilyonlarca zararın ne olacağıdır?
2-) Atalarımızın, babalarımızın vergileriyle yapılan kamu binalarının zararı ziyanı işletmeden acilen tahsil edilmeli, ilgili işletme Türkiye Cumhuriyeti Mahkemeleri önünde hesap vermelidir.
3-Maden Bakır işletmesi istihdama yönelik Devlet eliyle çalıştırılmalı, işsizlik ve yoksulluğun önüne geçilmelidir. Çalışan işçi istihdam sayısı çoğaltılmalıdır. Ve böylece çalışanların Sendikalaşma önleri açılmalıdır.
4-) Hafriyatın sebep olduğu doğal olmayan heyelanla ilgili olarak dayanak alınacak yegâne ve resmi tek belge, Elazığ Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından 22 Eylül 2017 tarihinde hazırlanan ve Maden Kaymakamlığı tarafından 29 Ocak 2018 tarihinde askıya çıkartılarak kamuoyuna açıklanan rapordur.
5-)Bu rapor haricinde resmi nitelikte kamuoyuna açıklanan başka rapor veya sonuç bildirgesi raporu yoktur.
Bazı diğer raporlar Yaz /Boz raporlar olmuş olup, bazı raporlar ise görüş bildiren ‘sen şunu de, diğeri bunu desin” tarzında birbirlerine pas atma raporlardır.
Yalova Üniversitesinin görüş bildirim raporu bunlardan birisidir.
6-) 22 EYLÜL 2017 tarihli ELDE OLAN GEÇERLİ TEK RAPORDA '' Bu heyelana sebep olan, ilgili işletmedir yazmakta ve görsellerle apaçık anlatılmaktadır.
Hakimiyet Gazetesi: Son durum nedir? Madenli hemşerileriniz ve sizlerin beklentisi nedir?
Sosyolog Gökhan İlhan: Madenlilerin ''TEK BEKLENTİSİ ADALET VE MERHAMETTİR.'' Afet var heyelan var korkusu algısı insanlara yaşatılarak, maden insanı yalnızlığa ve haksızlığa uğratılıyor. Düşünün sözde ö bölgede tehlike var kaç yıl geçti üzerinden hala kurası belirlenen başvuruları olan hak kazanan vatandaşlarımıza konut ihtiyacı TOKİ çalışması başlatılmadı.