Teğmenler masum değil

Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrasında yeni mezun teğmenlerin 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' sloganını attıktan sonra kılıçlı yemin etmesine ilişkin olarak başlatılan soruşturma tamamlandı.

Teğmenler masum değil
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Diplomasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden alan Kara Harp Okulu dönem birincisi Ebru Eroğlu, kılıç çekip yemin içtirmişti.

Ebru Eroğlu'na, ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildiği tebliğ edilmişti.

Konuyla alakalı Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) bir açıklama geldi. Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Törenin sona ermesinin ardından dönem birincisi tarafından mezun oldukları tabur ismi zikredilerek toplanmaları ses yayın sisteminden anons edilerek çocuklarının mezuniyet sevincini yaşayan ailelerin alandan dışarı çıkmaları istenmiş, töreni takip etmek için gelen basın mensupları teğmenler tarafından olay yerine davet edilmiştir.

Tespitler, kılıç çatma esnasında okunacak metinden sadece eylemi organize eden teğmenlerin bilgisinin olduğu, teğmenlerin büyük çoğunluğunun sadece kılıç çatılacağı düşüncesi ile anonsa riayet ettikleri, Misafir Askerî Personelin (MAP) de anonsa uyarak olay yerine gelmelerinin bu düşünceyi teyit ettiği, yapılan eylemin mezun olmanın sevinciyle anlık gelişen bir durum olmadığı bazı öğrencilerin yönlendirmesiyle daha önceden planlanarak organize edildiği yönündedir. Bazı öğrencilerin ısrarlı taleplerine rağmen bahse konu disiplinsizliğe karşı amirlerin tören öncesinde gerekli tedbirleri almadıkları ve eylem esnasında müdahalede bulunmadıkları da tespit edilmiştir. Her yönüyle büyük bir titizlik ve hassasiyetle yürütülen inceleme ve disiplin süreci sonucunda organize şekilde hareket eden teğmenler ile kastı, kusuru, ihmali veya sorumluluğu olan diğer personel disiplin mevzuatı kapsamında Yüksek Disiplin Kuruluna (YDK) sevk edilmiştir. Yüksek disiplin kuruluna sevk edilen personelin işlemleri devam etmektedir. Yapılan inceleme ve soruşturmanın ne okunan metinle ne de içeriğiyle bir ilgisi yoktur.”

Açıklamada özetle açılan soruşturmanın söz konusu “Atatürk’ün askerleriyiz” sözüyle değil, böyle bir uygulama olmamasına rağmen bunun bir eyleme dönüştürme havası ve hevesi olduğu ifade ediliyor.

Yine açıklamanın genel havası içerisinde bu eylemin bilinçli yapıldığı, haber verildiği halde yetkililerin buna sessiz kaldığı ve zımnen destekledikleri de dile getirilmiş.

TSK içinde yaşanan bu tür disiplinsizlikler cezasız kalırsa ve devletin diğer anayasal kurumları buna tepkisiz kalırsa yeni bir darbenin de yolu açılır hatta erken kalkan darbe yapabilir.

Birileri bu olayı çok masum görse de yeminin içinde geçen Atatürk ismine sığınma uyanıklığını gösterse de çok masum ve sırf “Atatürk’ün askeri olmak” meselesi değildir bu mesele.

TSK’nın bu olay karşısında harekete geçmesi de bu eylemi yapanların nezdinde kurumda ihtilaf ve bozgunculuk çıkartan hiziplerin önünü kesmekten ibarettir ve doğrudur.