Taşar: 'Bölgesel asgari ücrete geçilmeli'

Prof. Dr. İzzet Taşar, 2024 yılında ara zam verilmemesi nedeniyle büyük şehirlerde çalışanlara asgari ücret üzerinde maaşlar verildiğini belirterek, İstanbul ile Elazığ'da asgari ücretin aynı olmasının mantıklı bir izahı olmadığını söyledi.

Taşar: 'Bölgesel asgari ücrete geçilmeli'

Fırat Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. İzzet Taşar, asgari ücret zammı ve asgari ücrette aşırı artış ya da az olmasının çalışma hayatına etkileri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. 

YAŞAM STANDARTLARI 2023’ÜN ALTINDA KALACAK 

Taşar “2024 enflasyon oranının yüzde 44 - 46 aralığında gerçekleşeceğini öngörüyorum. Bu da şu demek oluyor geçtiğimiz dönem 12 ay boyunca aynı maaşı alan asgari ücretli aylık ortalama yüzde 4'e yakın satın alma gücünde kayıp yaşadı. Diğer yandan 2025 yılında gerçekleşecek enflasyon orta vadeli planda açıklanan yüzde 21'in üzerinde olma ihtimali oldukça yüksek. İş gücü tarafından bakınca mevcut şartlarda hayat kalitesinin 2023 yılına göre düştüğünü rahatlıkla ifade edebiliriz. Diğer yandan sadece bununla kalmayıp 2025 yılında da yaşam standardının 2023'ün gerisinde kalacağını üzülerek ifade etmek isterim. Ücretlere gelen zammın enflasyonu kontrol altına almaya çalışmakla doğrudan ilişkili olduğunun teorik olarak biliyoruz. Göz ardı edilmemesi gereken şöyle bir hususu var, ücretlere gelen zam tüketim tarafındaki talebi kısmaktan çok, üretim tarafındaki maliyetlerin artışına engel olma refleksi taşımaktadır. Üretim tarafında özellikle borsaya kote olan şirketlerin zararı açıkladığı üçüncü çeyrek bilançolarından da anlayacağımız üzere maliyetlerdeki artışın üretim tarafında büyük bir problem olacağı aşikardır” dedi. 

Taşar: 'Bölgesel asgari ücrete geçilmeli'

ÜLKEDE ÇALIŞAN NÜFUSUN YARISI ASGARİ ÜCRETLE ÇALIŞIYOR 

Türkiye'nin önündeki en büyük yapısal problemlerden bir tanesinin de ücretli çalışanların yarısının asgari ücretli olması olduğunu ifade eden Prof. Dr. Taşar “Enflasyon üretim ile ilişkilendirdiğimiz asgari ücrete bir de farklı bir açıdan bakmak istiyorum. Türkiye'nin önündeki en büyük yapısal problemlerden bir tanesi de ücretli çalışanların yarısının asgari ücretli olması. Gelişmiş ülkelere baktığımızda bu oran yüzde 5'in altında izleniyor. 

Taşar: 'Bölgesel asgari ücrete geçilmeli'

Özellikle popülist politikalarla gelen asgari ücret artışlar nitelikli meslek gruplarının yani orta sınıfın erimesinin en büyük sebeplerinden biri, nasıl mı; size şöyle izah etmeye çalışayım. Bir işletmede üniversite mezunu nitelikli kendisini geliştirmiş bir elemanla aynı düzeyde eğitim almamış kendisini geliştirmeyen bir elemanın aynı ücreti alması hepinizin takdir edeceği üzere vicdani bir durum değildir. Daha nitelikli işleri yapan kişilerin daha yüksek ücretler alması düşük nitelik gerektiren işleri yapan kişilerin ise daha düşük ücret alması adil bir ücret olacaktır. Fakat asgari ücretin yükseltilmesi sonucunda bir iş yerinde çalışan herkes ne iş yaparsa yapsın aynı ücreti alır. Asgari ücret temel ücret olur. Ekonomideki üniversite mezunları da çalışıp asgari ücret alacağını bildiği için bu iş motivasyonuyla ilgili de ciddi bir eksiklik yaratır” diye kaydetti. 

BİR İŞYERİNDE HERKESİN EŞİT ÜCRET ALMASI ADALETSİZLİK YARATIR

Taşar “Olması gereken ideal tablo düşünüldüğünde bir iş yerinde çalışan herkesin aynı maaşı almasının büyük bir adaletsizlik olduğu düşünmekteyim. Dolayısıyla asgari ücretin yükseltilmesi işvereni yani patronu şöyle bir baskı altına alıyor herkese asgari ücret ödeyip iş yeri içerisinde adaletsiz bir sistem olmasını sağlıyor” diye aktardı. 

Taşar: 'Bölgesel asgari ücrete geçilmeli'

“İNSANLARIN KENDİ YETENEKLERİNE GÖRE ÜCRET ALDIĞI BİR ÜLKE HAYAL EDİYORUM”

Taşar: “Birçok Avrupa ülkesinde zaten piyasada oluşan ücretler asgari ücretin üzerinde gerçekleşiyor. Yaptığım görüşmelerde büyük şehirlerde de bu durumun başladığını görüyorum. Özellikle 2024 yılında ara zam verilmemesi İstanbul'da Ankara'da Antalya'da İzmir'de hizmet sektöründe çalışanların asgari ücret üzerinde maaşlara geçmesine sebep oldu. Çok tartışılan bölgesel asgari ücrete otomatik olarak geçiyor gibiyiz asgari ücretin hala İstanbul veya Elazığ'da aynı olması zaten mantıklı bir izahı yok. İnsanların kendi yetenekleri ve çabalarıyla ile ücretlendirildiği bir ülke hayal ediyorum” dedi. 

ASGARİ ÜCRET ÇOK DÜŞÜK YA DA ÇOK YÜKSEK OLSA NE OLUR?

Prof. Dr. Taşar son olarak, “Asgari ücretin daha düşük olduğu bir durumu varsayalım. O zaman asgari ücret Türkiye'de de uygulanmayacaktır. Sadece ilan edilip kimsenin takip etmediği bir haber olacaktır, çünkü piyasada gerçekleşen ücretler bahsettiğimiz sembolik asgari ücret ücretin üzerinde gerçekleşecektir. Asgari ücretin yüksek olması işveren de iki düşünceye sebep olmaktadır bunların ilki bu çalıştırdığı eleman asgari ücreti hak etmiyor ben de onun bir kısmını bu elemandan geri alayım düşüncesi ki bunu da sahadaki görüşmelerden elde ettiğim izlenime dayanarak birçok sektörde geçerli olduğunu söyleyebilirim. İkincisi ise kayıt dışı olarak istihdama yöneltip asgari ücretin altında bir istihdam  sağlamasıdır. Her iki durumda da açıklanan asgari ücret ne kadar yüksek olursa olsun işçinin eline geçen para yasal ücretin altında kalacaktır. Bu nedenle asgari ücretin çok fazla yükselmesi nitelikli ve teknik becerisi yüksek ve çalışkan iş gücünün zararına olacaktır. Asgari ücretin yüksek olması ve yükselmeye devam etmesi ülkede tek ücretin asgari ücret olacağı bir yere doğru gitmemize sebep olabilir ki bu korkutucu bir durumdur. Temennim o ki 2025 itibari ile iş yerlerinde belirlenen bu asgari ücretin üzerinde çalışan insanların artması ve bu yönüyle de daha adil bir ücret mekanizmasının ülkemize gelmesi yönündedir” ifadelerini kullandı.