Tarıma, İmar Tehdidi
Tarımsal üretimde yaşanan ciddi sorunlar, üretim yapılan arazilerde de kendini gösteriyor. Türkiye'nin verimli topraklarında yaşanan kayıplar endişe verici boyutlara ulaşırken yerleşim birimlerinde imara açılan tarım arazileri, yok olan meralar, erozyon ve çölleşme riski, gıda krizinin habercisi olarak yorumlanıyor.
Tüm dünya ile birlikte ülkemizin de gıda ürünlerine ulaşmada yaşadığı sorunlar, gelecek adına kaygı verici boyutlara ulaştı.
Artan nüfusla paralel artan gıda ihtiyaçları ve tarımsal ürünlere talep artarken, ekilebilen verimli tarım arazileri de her geçen gün azalıyor. Yaşanan fiyat istikrarsızlığı sonucu tarımla uğraşan küçük üreticiler de para kazanamadığı gerekçesiyle toprağını terk ediyor. Bu durum tarım sektörü açısından tehlikeli bir durum olmaya başladı.
TARIM, EKONOMİK KRİZİ TETİKLİYOR
Artan girdi maliyetleri sonucu tarımsal üretimin oldukça azaldığı ve bunun sonucu olarak gıda güvenliğini konuştuğumuz bir dönemde, toprağın önemi ve değeri her geçen gün daha çok anlaşılıyor.
Özellikle pandemi sonrası yaşanan ekonomik krizin ardından yaşanan gıda ürünlerindeki fiyat artışları sonrası tarımsal üretimin önemi daha fazla anlaşıldı. Tarım ülkesi olan Türkiye’de tarıma dayalı üretimin artması ve çiftçinin de emeğinin karşılığını alması için tarım arazilerinin imara kapatılması düşüncesi yaygınlaşmaya başladı.
ATIL TARIM ARAZİLERİ
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından geçtiğimiz yıllarda yapılan açıklamada, küresel boyutta pandemi niteliği kazanan yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) etkin mücadele yanında tarımsal üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması ve gıda arz güvenliğinin korunmasının büyük önem taşıdığı ve bu çerçevede Sağlık Bakanlığı ile ortak bir çalışmayla önemli bir projenin hayata geçirileceği bildirilmişti.
Açıklamada, hazineye ait atıl tarım arazilerini, örnek ekilişler için çiftçilerin kullanımına açacaklarını belirterek, Böylece tarım arazilerimizden en etkin bir şekilde çiftçilerimizin yararlanmasını sağlayacağız. Pilot uygulama olarak başlatılan bu çalışmada, ilk etapta 9 milyon 700 bin metrekare alanda ekim yapılacak. Hububat, baklagiller, yağlı tohumlar ve yem bitkileri gibi stratejik ürünlerimizin ekilmesi sağlanacak." görüşlerine yer verilmişti.
KÖYLÜ, TOPRAĞINI TERKEDİYOR
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Çiftçi Kayıt Sistemi verilerine göre 2002 yılında Türkiye'de geçimini çiftçilikle kazanan yaklaşık 2.6 milyon çiftçi varken, bu rakam 2013 yılı itibariyle 2.2 milyona geriledi. 2022 yılı itibari ile de geçimini çiftçilikle kazanan kişi sayısı daha da azalmaya başladı.
Veriler her geçen gün yok olan tarım arazileriyle birlikte o topraklarla uğraşan çiftçi ailelerinin de kırsaldan kente göç etmeye devam ettiğini gösteriyor.
ARAZİLER, TARIMA KAZANDIRILMALI
Mazot, Gübre, tohum, zirai ilaç, teknik ekipman gibi girdi maliyetleri, nakliye ve aracılar nedeniyle gıda fiyatlarının her geçen gün artması, bu konuda ciddi önlemler alınması gerekliliğini ortaya koydu.
Bunun için en önemli adım, tarım alanlarının imara kapatılması olarak öne çıkıyor.
DESTEKLEME PRİMLERİ KANTARDA VERİLMELİ
Çiftçilerimizin üretimlerini teşvik etmek amacıyla yıllardan beri uygulanan Doğrudan Destek primlerinin yanlış yöntemler uygulayarak çiftçiye verildiğine dikkat çeken uzmanlar, destek primini aldığı halde çiftçinin zarar etme korkusu ile ekim yapmadığını, bunun giderilmesi için primlerin üretim aşamasında ve ÇKS kayıtlarına uygun kağıt üzerinde yapılması yerine ürünün teslimatında yapılması gerektiğini ifade ediyorlar.
Merkezi ve yerel yönetimler işbirliği içinde şehirlerde tarımı yaygınlaştıran önlemler alınmalı. Sivil toplum kuruluşları da tarımsal üretimin artırılması için devreye girmeli.
KENDİ KENDİNİ BESLEYEN ŞEHİRLER
“Kendi kendini besleyen şehirler” modeliyle tarımın ülke ekonomisinde hak ettiği değere yeniden kavuşacağını aktaran uzmanlar,“ Söz konusu modelle tarımsal üretimin artacağını, bu sayede de vatandaşın gıda gereksiniminin çok daha ucuza karşılanacağını ifade ediyor.
Ayrıca Uzmanlar, “Tarım sektöründeki gelişmeler sanayiye girdi sağlanması, ihracat rakamlarının yükselmesi ve istihdamın artması anlamında da pozitif katkılar yapacaktır.” değerlendirmesinde bulunuyor.
TARIM ARAZİLERİ, İMAR TEHDİDİ ALTINDA
İklim ve mevsim değişiklikleri çok yakında kuraklık, kuraklığa bağlı olarak da gıda arzında çok ciddi sıkıntılara yol açacağını dile getiren uzmanlar, “Akaryakıt, elektrik, gübre, yem ve sulama gibi tarımsal üretimin ana girdisi olan kalemlerdeki fiyat artışları nedeniyle de zor dönemden geçen çiftçiler için çözüm yolu tarım ve gıda üretiminde şehirleri devreye sokmaktır. Şehirlerin kendi kendini besleyecek şekilde yerelleşmesi şarttır. Şehir tarımının yaygınlaştırılmasıyla, kilometrelerce uzaklardan getirilen ürünlerin, nakliye masraflarının da etkisiyle fiyatlarının aşırı yükselmesinin de önüne geçileceği gibi, tüketicinin de daha ucuza ürün alması sağlanır.”
TARIM ALANLARI AZALIYOR
Ülkemizde 2002’de 26.6 milyon hektar büyüklüğündeki tarım alanları, TAKBİS 2022 Ocak ayı verilerine göre yaklaşık 24 milyona geriledi. Son yıllarda Türkiye'de tarım sektöründe istihdam sayısı da hayli düştü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) verileri aslında problemin kaynaklarına ilişkin önemli bilgiler sağlıyor.Buna göre Türkiye’de çiftçi sayısı 2020 yılında yapılan araştırmaya göre son 12 yılda yüzde 48 azaldı. Tarım alanları da son 18 senede yüzde 12,3 düştü. Sebze bahçeleri alanı ise aynı dönemde yüzde yaklaşık 15 küçüldü.
ÇİFTÇİ SAYIMIZ AZALIYOR
2008’de 1 milyon 127 bin olan çiftçi sayısı 2019’da 600 bine kadar düştü. Bu veriler, kayıtlı çiftçi sayısında 2008’den bu yana 541 bin 600 azalma anlamına geliyor. Bu da yüzde 48'lik düşüşe karşılık geliyor. 2022 yılında ise çiftçi sayısın da daha düşük rakamların olduğu tahmin ediliyor. TÜİK verilerine göre tarım sektöründe istihdam edilen kişi sayısı ise 2002’de 7 milyon 458 bin kişiyken, 2020 Şubat ayı itibariyle 4 milyon 157 bin kişiye geriledi. Bu da son 18 yılda 3 milyon 301 bin daha az tarım çalışanı anlamına geliyor. Tarım sektöründe istihdam edilen kişi sayısının yüzde 44 azaldığı ortaya çıkıyor.2022 yılında ise istihdam rakamlarının azalacağı iddia ediliyor.