TAKSİM'DE BULUŞMAK YENİ MODA

İstanbul’u bilmezseniz Yeşilçam’dan hatırlarsınız. Sevgililer Taksim’de buluşurlar, anıtın altında grev yaparlar (ki bu grev çok masumane yapılan bir grevdir) ya da İstanbul’u tanıtan an görüntüsü hep Taksim’ den verilmiştir.

Son yıllarda Taksim moda oldu yine cazibesini hiç kaybetmeden. Ortalığı karıştırmak mı istiyorsun al sana Taksim. Bir şeye canın mı sıkıldı Avni (?) gibi, sdigera internetten. Gezi olayları sırasında ünlü olmadığı kadar da ünlü oldu dış basın tarafından. Canlı yayınlarla duyurdular feryadı dünyanın en ünlü tarafsız kandigerarı.

Kalabalık mı gördün Taksim’de,  bil ki son yılların modası bu. Hani bildiğimiz modadan değil; açık ve net siyasi ve de bildiğimiz her yıl olan gösteriler değil. Bu kez yapılanlar gezi eylemcileri tarafından eylem bulan ve fakat aslında, altında bilmem ne düşmanı olan kişiler…

Ne acıdır, Taksim’in adı Kâbe ile eşleşip cümlede kullanılmıştır bölücü partinin eş başkanı tarafından. Yani bu kadar da sahiplenilmiştir bu meydan son yıllarda. Hem de kimler tarafından.

Şimdilerde gözünüze ilişirse bir filmden bir kare; ne de güzeldir ve masumdur öylece. Genç bir kızın süzülüşü gibidir. Şimdilerde ise kavgaya karışmış hırçın ve de fevri bir genç gibidir, haklı haksız sadece kavga arayan. Zulümkar bir mekan, korku ve endişe veren bir toplantı yeri oluvermiştir bile.

Eskiden senaristlerin üzerinde hikâye yazdıkları Taksim, şimdilerde vatan haini insancıkların gösteri sahnesi olmuştur ne yazık ki!

Bir çoğu davete bile başladılar ‘haydi Taksim’e’ diye. Tekrar kargaşa çıksın da seçim öncesi ya da sonrası, ellerini ovuşturarak izlesinler büyük bir keyif içerisinde. Can acıtıcı bir gerçek de olsa son aylarda yaşananlar bile sevindirdi bu zavdigerıları. Ortalarda üzüntü içinde dolaşanlar içlerinden bu duruma sevinir buldular kendilerini.

Şimdilerde fırsat verilse Taksim’i yakar bunlar. Taksim beri dursun ülkeyi yakarlar. Sonunda R.Tayyip ERDOĞAN bitecekse onlar için ülke yansa ne olur. Amaç her şeyden kutsal olmuş onlar için. Dediğim gibi yeter ki şahıs gitsin. Meydan gitmiş, şehir gitmiş, ülke gitmiş kimin umurunda?

Araştırma şirketi bile adını ‘Gezici’ yapmış. Senin araştırdığın ne olacak ki? Gazete adını ‘Taraf’ yapmış. Senin yazdığın ne olacak ki? Adam adını ‘’Fuat’’ ‘’Avni’’ koymuş, senin yazdıklarında ne ‘’yürek’’  ne ‘’yardım’’ olacak ki?

Sevgiler!