ŞUT VE GOL
Deplasmandaki Gaziantep Büyükşehir Belediyespor maçının notlarını almak ve maçı seyretmek için henüz yerimize oturmuştuk ki Hamidou Traore'nin 2
Deplasmandaki Gaziantep Büyükşehir Belediyespor maçının notlarını almak ve maçı seyretmek için henüz yerimize oturmuştuk ki Hamidou Traore’nin 2.dakikada rakip kaleye gönderdiği harika şut golle sonuçlandı ve daha o andan itibaren sıra dışı bir maç seyredeceğimiz anlaşıldı.
Aslına bakarsanız maç öncesi parametreler Elazığspor’un çok da lehine değildi. Gerek içeride kaybedilmiş Denizlispor maçının moral bozukluğu ve cezalı duruma düşen Mehmet Yiğit ‘in eksikliği gerekse TFF tarafından takıma verilen cezalar keyifsiz bir deplasman geçireceğimiz kanaatini uyandırdı hepimizde. Lehimize düşünebileceğimiz tek kriter, Gaziantep takımının iyi oyunculardan kurulu olan, ama hâlâ oturmuş bir takım olamadığı gerçeği ve oynadığı son dört maçtaki etkisiz görüntüsüydü.
Hamidou Traore’nin mükemmel golünden sonra serbest vuruştan kazandığımız ikinci gol, hem rakibin gardını düşürdü hem de Elazığspor’un endişeli gittiği deplasmanda daha maçın başında ipleri eline almasını sağladı. 9.dakikada Tom Wellington’un ceza yayı çarprazından kullandığı serbest vuruş, iki takım oyuncularını kafasından sekerek arka direkte Murat Kalkan’ın önüne düştü ve Murat Kalkan da golü yapmakta zorlanmadı.
Rakip ilk 9 dakikada arka arkaya yediği iki golle abondone duruma düşmüşken Elazığspor adeta akın akın rakip kaleye gitmeye devam etti . İlk 30 dakikada biri penaltıdan olmak üzere Tom Wellington, Murat Kayalı ve Lamjed Cheoudi ile üç yüzde yüz gol şansını değerlendiremeyen Elazığspor bu zaman diliminde kalesinde de ikisi direkten dönen ikisini de kalecimiz Serdar Kulbilge’nin önlediği dört tehlike yaşadı. İlk yarı boyunca pozisyonlar değerlendirilebilse ve direkler önlemese gol zenginliği açısından son yılların en iyi maçını seyretmiş olacaktık.
İlk yarının sonlarına doğru pabucun pahalı olduğunu gören Gaziantep Büyükşehir Belediyespor takımı Nenad Marinkoviç , Nemanja Kojiç ve Ehiosun Ekigho ile pozisyonlar buldu ama ilk yarı Elazığspor’un lehine 2-0 şeklinde sonuçlandı.
İkinci yarının başlamasıyla birlikte rakibin Elazığspor’un üzerine geleceği belliydi. Metin Diyadin hoca elindeki tüm kozları kullanarak Yasin Palaz - Himmet Ertürk ve Ehiosun Ekighou – Muhammed Reis değişiklikleriyle orta saha üstünlüğünü eline aldı ve oyunu neredeyse bizim sahamıza yıktı. 65.dakikaya kadar dört tehlikeli atak geliştiren rakip karşısında orta saha ve defans hattı oyuncularımız hayli zorlandı ve rakibe pozisyonlar verdiler. Elinde hamle yapacak yeterli oyuncusu olmayan Bayram Bektaş 80. dakikadaki ilk oyuncu değişikliğine kadar gerek dizilişte gerekse oyun formatında bir değişiklik yapmadı. Bunda 2-0 önde olmanın getirdiği rahatlık kadar alternatifsizlik de etkili oldu diyebiliriz.
İkinci yarının Elazığspor adına en ciddi atağında Hamidou Traore’nin pres sonucu kazandırdığı topla Tom Wellington’u rakip kaleciyle karşı karşıya bırakması maçın 3-0’ a gelip bir anlamda bitmesini sağlayabilirdi ama Tom Wellington’un zor olanı yapıp topu dışarı atması rakibin dirençli kalmasına yol açtı. Bu direnç Gaziantep takımının 82.dakikaya kadar dört tehlikeli atak geliştirmesini de beraberinde getirdi.
Rakip bu kadar üzerimize gelip defans güvenliğini bir anlamda bırakmışken üçüncü golü ne zaman atar da maçı bitiririz diye bekledik durduk. Beklentimiz gerçekleşmekte gecikmedi . Elazığspor adına maçın en iyilerinden olan Berk Yıldız, yakaladığı pozisyonu golle sonuçlandırarak rakibin tüm umutlarını bitirdi.
88. dakikada Hamidou Traore ‘nin uzun pasını kovalayan Berk Yıldız, soldan sürdüğü topla kaleciyi de geçti ve sıfıra inmeden akıllı ve ustaca bir plaseyle topu rakip ağlara gönderdi ve endişeli gittiğimiz deplasmanı keyifli bitirmemizi sağladı
Böylece Elazığspor, maçın henüz ilk iki dakikasında rakip kaleye attığı etkili şutla öne geçerken yine maçın son iki dakikasında akıllı bir vuruşla üçüncü golü buldu ve maçı süre anlamında değil ama sonuç anlamında bitirdi.
SONUÇ OLARAK
*Elazığspor bu ligde her zaman sürpriz sonuçlar alabilecek bir takım karakterinde olduğunu herkese gösterdi. Önce Mersin idman Yurdu maçında zor şartlarda kazanılan 3 puan ,sonra kupada Galatasaray karşısında alınmış 1 puan ,daha sonra içeride Denizlispor’a tartışmalı mağlubiyet ve Gaziantep Büyükşehir maçında kazanılan farklı galibiyet rakipleri de şaşırtan sonuçlar oldu.
*Berk Yıldız’ın gittikçe artan form grafiğinin ilk devrenin sonuna yaklaştığımız ve bazı oyuncularımızın formunun düştüğü bir döneme rastlaması bizim açımızdan bir kazanç oldu.
*Gilles Binya, hem Mersin İdman Yurdu maçında hem de bu maçta tandemin ikilisinde beklentinin üzerinde iyi oynayarak takıma katkı sağladı en azından Mehmet Yiğit’in yokluğunu çok aratmadı.
*Lamjed Cheoudi , belli yetenekleri olmasına rağmen ağır kalışı ve zaman zaman oyundan düşüyle henüz istediğimiz kıvamda değil.
*Serdar Kulbilge, ileri yaşına rağmen profesyonelce davranışları ve formuyla takdirimizi kazanmaya devam ediyor.
*Bu maça neredeyse 2-0 önce başlamamız maç öncesi planlamaları iki takım adına da değiştirdi ve maç beklentinin dışında bir oyun şekline büründü. Bu bizim açımızdan kazanç oldu ama rakibe verdiğimiz pozisyon sayısını görünce hızlı hücum oyununda ve takım savunmasında açıklarımızın olduğunu düşünüyoruz.
*Tom Wellington bu ligin en fark yaratan oyuncularından biri olmasına rağmen son vuruştaki yetersizliği ve maçlardaki zaman zaman kopuşları bizi de hayrete düşürüyor. Tom Wellington kesinlikle bu değil.
*Bu maç, futbolda şut gerçeğinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu ve bol şut atan takımın kazanmaya yakın takım olduğunu hepimize gösterdi.
*Bu galibiyet, içeride kaybedilmiş Denizlispor maçı sonrası çok daha bir anlam kazandı. Kaybetsek ligin dinine demirleyecektik, çok şükür korkulan olmadı.
Bir sonraki yazımda buluşmak dileğiyle sevgiyle ve huzurla kalın.