Su Hayatsa, Hayatımız Kayıyor!

Henüz korona salgınını atlatamamışken kuraklık dünya genelinde olduğu gibi ülkemizin ve şehrimizin kapısını araladı.

Su Hayatsa, Hayatımız Kayıyor!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Öyle ki benzeri şehrimizde on yıl önce görülmüştü şimdiki kuraklığın.

 Bölgemizde yağışların az olması sebebiyle bu bahar tabiatın coşkulu bir uyanışa ev sahipliği yapmayacağını tahmin ediyorduk ve yaşayarak tasdik de ettik maalesef ki.

 Ancak Keban Baraj Gölü'nün havzasıyla, onu besleyen Murat Nehri'nde bu denli su seviyesinin düşüşünü görmeyi ummuyorduk. 

Yenikapı köyü mevkiinde su seviyesinin yaklaşık 2,5 kilometre çekilmesi ile ortaya yüzlerce dönüm arazi çıktı. Tabi köy sakinleri araziyi arpa, buğday, pancar ve mısır gibi çeşitli ürünler ekerek değerlendirecekler, fakat tüm ürünlerin öncelikli ihtiyacı olan suyun azalmış olması asıl meselemiz.

 Bu yıl kış yağışı göremeyen ekinlerin başakları da çoğunlukla boş kaldı.

Henüz ilkbahar mevsimindeyiz ancak dağın taşın derelerin görüntüsü yazın son aylarına yaklaştığı intibaı oluşturuyor daha şimdiden...

Su ki şu dünyada canlılığın ilk adımı... 

Ve her bir dünya canlısının kayıtsız şartsız en elzem ihtiyacı...

 Hatta ve hatta cansız olan tüm teknolojik araçların olmazsa olmazı!..

 Nasıl mı? Şöyle ki; bildiğiniz tüm elektronik cihazların çalışmasını sağlayan "çip" üretimi fabrikaları su olmadan üretim yapamıyor...

 Zaten son aylarda yaşanan salgın etkisiyle küresel çip talebi artmış ancak ihtiyaca karşılık veremeyecek halde olan bir elektronik sektörü var karşımızda.  

Kuraklığında küresel ölçekte olduğu şu sıralar çip üretim merkezi olan Tayvan'dan kuraklık çanları çalmaya başladı. Yani yine Çin!?.

Haliyle artık çip fabrikaları, üretim için ihtiyaç duydukları suya erişmekte sorun yaşadığı için su krizi yeni bir küresel salgın olarak tüm dünyanın karşısına dikilmeye hazırlanıyor.

Salgınlı günlerimizde dünya çapındaki sokağa çıkma kısıtlamaları; bilgisayar ve oyun konsolu gibi elektronik cihazlarda talep patlamasına yol açmış, fakat kısıtlamalar nedeniyle tedarik, üretim ve dağıtımda sorunlar yaşanmaya başlamıştı ki neredeyse tüm elektrikli cihazlar çip ile çalışıyor, buzdolabı, fırın, televizyon... 

Ey su sen nelere kadirsin! Allah bizleri sensiz bırakmasın... 

 Su neden birinci sıradaki ihtiyacımız sanırım daha iyi anlaşılmıştır şimdi.

Sosyal hayattan, eğlenceye, yemeden, içmeye,  giymeye, otomotiv sektörüne, elektrikli tüm ürünlere varıncaya değin su birinci kaynak. Onların da hayatta var kalabilmesinin yegâne şartı su... 

Yani dostlar ferdi olarak bizlere çok görevler düşüyor elbette ki. Suyu israf etmemek adına.  Ancak asıl iş valiliklere, yerel yönetimlere, DSİ’ye ve doğal olarak hepimize düşüyor.  Tabi susuz kalmadan önce..


Su hayattır, hayat da güzeldir...

Güzelliklerimiz baki ve bizlerle kalması, hayatın güzelliğinin devamı için, ”acil” koduyla adımlar atılmalı artık. Yoksa susuz bir dünyada hayatımız kaymış ve bitmiş olur..