SÖZ OLA KESE SAVAŞI, SÖZ OLA KESTİRE BAŞI
Söyleyenler ne güzel söylemiş bu sözü…
Zaten atalarımızda bir sözü söylerken kırk defa öl
Söyleyenler ne güzel söylemiş bu sözü…
Zaten atalarımızda bir sözü söylerken kırk defa ölçer, bir defa biçerlermiş. Onun için onların ağızlarından çıkan her söz kanun olurken günümüz siyasetçilerinin söylediği sözler de başlarına bela oluyor. Nitekim Hazreti Ali’nin “Söz ağızda iken sahibinin esiri, ağzından çıktıktan sonra da sahibi sözün esiri olur.” Sözü kulaklarda küpe edilen bir sözdür.
***
Büyük devlet adamları söyledikleri sözlerle tarihte yerlerini almış ve o sözleri günümüze kadar önemini koruyarak süre gelmiştir.
Kanuni Sultan Süleyman’ın “Halk arasında muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” sözü yaşam kadar önemli değil midir?..
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk Adana’dan İstanbul’a geliyor 13 Kasım 1918’de Boğazda düşman gemilerinin demirlendiğini bu gemilerde sevinç naralarının atıldığını görünce mahiyetindekilere dönerek “ Merak etmeyin geldikleri gibi giderler” diyor.
Onun bu sözü kazandığı zaferleri kadar önemlidir.
***
Ülkemizin şu anda içerisinde bulunduğu vahim tabloda payı bulunan siyaset ve devlet adamlarının söyledikleri sözler acaba gelecek nesillerimizin hatıralarını nasıl süsleyeceklerdir?..
Rahmetle mi?
Nefretle mi?
*
“PKK ile görüşenleri ben gönderdim. Derdi olan bana söylesin” Diyenler,
*
Sayın Öcalan demeyi ve PKK bayrağı asmayı suç olmaktan biz çıkardık” diye övünenler.
*
“Öcalan’ın olayları okuma kabiliyeti ve tecrübesi var”
*
“Öcalan’ın mesajları bizimde düşüncelerimizdir”
*
“Öcalan bölgenin durumunu daha sağlıklı yorumluyor”
*
“Öcalan dünyanın geleceğini çok iyi okuyor”
*
“Öcalan Türkiye’nin önünü açıyor” diyenler…
Devam edelim mi?..
***
“Öcalan’ın çok geniş bir prestij alanı var. Nadir insanlardan birisidir” diye buyuranlar.
*
“Öcalan Demokrasiye katkı sağlıyor”
*
”Apo aileden birisidir”
*
”Apo Kürtlerin lideridir.” Diyenler.
*
“Dağa çıkanı ayıplamak ayıp değil mi?.. Bende aklıma gelse dağa çıkarım” diyerek dağ özlemi çekenler.
*
“Eşkıya şehre indi, hükümet buna göz yumdu” Söylemi kuzuların sessizliği değil de nedir?...
*
“PKK İki yıl boyunca sığınak yaptı”
*
“Çözüm süreci PKK’yı palazlandırdı. Devlet göz yumdu PKK 2,5 yıl boyunca silahlandı” diyerek günah çıkaranlar.
*
“Dünya Kürdistan diyor biz niye demeyelim ki?”
*
”PKK bağımsız Kürdistan için silah kullanabilir” diyenler.
*
”Türkiye’ye bir kedimi bile vermem” diyenlerin ayakları altına kırmızı halı serenler. Ve onların hatırına bir caddemizde mevcut üzerinde “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” yazılı TAK’ı belediyelere ait iş makineleri ile söktürenler.
*
“PKK terörist değildir. Asıl terörist Türkiye devletidir” diyen Şivan Perver’in yaralı İBO ile yaptığı düette gözyaşı dökenler.
*
Münih’te konser vereceği sahneye zafer işaretiyle çıkıp “Arabamı şerefsizlerin ülkesinde bıraktım” diye koca Türk milletine hakaret eden Ahmet Kaya’ya Diyarbakır’dan selam gönderenler.
Dahası…
Askerin polisin elini kolunu bağlayıp devletin hakimini, cumhuriyet savcılarımızı Habur’da teröristleri karşılamaya gönderenler acaba tarihte hangi eylem ve söylemleri ile anılacaklardır?..
Merak etmemek mümkün değil.
*
Umarım sonumuz hayrolur.
Umarım ve dilerim ki o Yüce Allah her gün üçer beşer verdiğimiz aziz ve mübarek şehitlerimizin ve onların geride bıraktıkları 3-5 yaşlarındaki yavrularımızın, şehit babasının tabutu ile yan yana konulan dört yaşındaki şehit kızımız Mevlüde’nin yüzü suyu hürmetine sonumuzu hayreyler.