SORUNLARA SİYASET GÖLGESİ
İlimiz CHP milletvekili Gürsel Erol’un girişimleri ve organizasyonu çerçevesinde 30 milletvekili ile birlikte Elazığ’a gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç’un otobüs üzerinde yaptığı açıklamalar hem siyasi çevrelerden hem de vatandaşlardan tepki topladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç’un “Yardım kolisi tam geliyor mu? Gelmiyor. Gelenin içinde de çoğunlukla biliyorum zamanı tarihi geçmiş ürünler var öyle değil mi? Hak mı böyle bir hak olur mu? Bunun için mi var devlet? Hepiniz, çoğunuz büyük bir çoğunluğunuz büyük bir kısmınız gittiniz AK Parti'ye oy verdiniz bunun için mi oy verdiniz? Hayır! Bunları uyarmak için kulaklarını çekmek için bugün buradayız. Başka bir derdimiz yok” cümleleri tepki seline dönüştü.
Özellikle “kulak çekmek” ibaresi üzerinden yapılan tartışma ve karşılıklı söz düellosuna, vatandaşlar da katılınca olay farklı yerlere savruldu.
Bu tartışmada Ak Partili milletvekillerinin yanında duranlar olduğu gibi CHP’li vekillere destek açıklamaları ve yorumları da geldi.
Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Öncelikle muhalefet partileri, hükümeti çalışmaya ve hizmet etmeye yönelten, yanlış ve eksiklikleri dile getiren siyasi bir güçtür.
Muhalefet elbette yanlış ve eksiklikleri dile getirecektir. Zaten halk, iktidarı değil bu görevi vermiştir muhalefet partilerine. Ancak bunu yaparken “zaman-mekan-ihvan” üçlemesi gereği, bulunduğu yere ve mekâna, konuştuğu cümlelere ve üslubuna dikkat etmek durumundadır.
Siyasiler, herhangi kötü bir kastı ve maksadı olmasa bile yanlış anlaşılabilecek, farklı yorumlanabilecek söylemelerden de kaçınmalıdır.
Siyaset kurumuna ve siyasetçiye hesap soran, ayar veren ve rahmetli Turgut Özal’ın seçim hezimeti yaşamasının ardından kullandığı; “halkımız bizi cezalandırmak istedi ama kantarın topunu biraz fazla kaçırdı” naifliğinden uzak bir şekilde CHP’li vekilin kulak çekme gibi irrite eden ve seviyeyi düşüren ifadesi doğru olmamıştır.
Siyasilerin kulaklarını çekecek tek makam ve mevkii milletin bizatihi kendisidir.
Muhalefet partilerinin, iktidardan hesap sorma, ayar verme ve kulak çekme gibi bir hakkı ve haddi yoktur olamaz.
Yanlışları dile getireyim ve popülizm yapayım derken, kendinizi öğretmen, iktidar milletvekilini de öğrenci konumuna sokarak üstenci bir dille, kulak çekme gibi siyasi literatüre ve nezakete sığmayan bir ifade kullanılması ve üstelik bunun Elazığ’da yapılması yanlış olmuştur.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztunç’un belki de kastını aşacak ve yanlış yorumlanacağı kestiremeden söylediği ifadelere elbette sözün muhataplarından cevap gelecekti ve geldi.
İlimizin Ak Parti milletvekilleri de kendilerine yönelik bu ifadelere karşı, CHP ve onun insanlara, siyasete ve hizmete bakış açılarını ve bu noktalardaki, yanlışlıklarını içeren paylaşımlarda bulundular.
Ve yine korkulan oldu, CHP’li vekillerin ilimizi ziyaret ederek sorunları ve problemleri yerinde görüp vatandaşlarla birebir görüşerek raporlaştırıp meclise ve ilgili bakanlıklara sunulma ve çözüm getirme olayı sanki gölgede kaldı.
Bu tartışmanın oluşturduğu toz duman arasında vatandaşın konteyner kent çilesi, orta hasar bilmecesi, TOKİ konutlarının kullanışsızlığı, köy evlerinin zemine sıfır yapılması ve şehir merkezinde dönüşümü bekleyen eski evler için verilecek düşük faizli krediler unutuldu.
Anlayacağınız, halkımızın sorunları siyasetin ve siyasi polemiklerin gölgesinde ve bir başka bahara kaldı.
