SORUN ÇOK, ÇÖZÜM YOK

ELAZIĞ'DA HER KESİMDEN ŞİKÂYET VE SERZENİŞLER YÜKSELİYOR. DEPREM VE PANDEMİ SÜRECİNİN OLUMSUZLUKLARINI YAŞAYAN KİME DOKUNSAN BİN AH İŞİTİLİYOR AMA BU SORUNLARI DUYDUĞU VE İZLEDİĞİ HALDE YÖNETİCİLERDEN HERHANGİ BİR ADIM GELMEMESİ TEPKİLERE YOL AÇIYOR

SORUN ÇOK, ÇÖZÜM YOK
TAKİP ET Google News ile Takip Et

24 Ocak depremi ve ardından başlayan pandemi süreci en çok ilimizi ve hemşerilerimizi mağdur etti.

Depremin, şehrin hemen her mahallesini ve her insanını etkileyen olumsuzlukları her gün basın-yayın organlarında dile getirilip ile sosyal medya hesaplarında paylaşılmasına rağmen, sorunların yöneticilerin gündemine gelmemesi ve bu konuda adımlar atılmaması tepkilere yol açıyor.

SORUN YOKMUŞ GİBİ DAVRANILIYOR

Şehir insanının her konuda yığınla sorunla mücadele ettiğini ifade eden vatandaşlar, bu konuda il yöneticileri ile bürokratların herhangi bir adım atmadıklarını, problemlerin yüksek sesle ifade edilmesine rağmen tarafların dinlenerek çözüm konusunda herhangi bir gayretin olmadığını ifade ediyorlar.

DİLEK VE PETEK’LE BAŞLADI

Deprem sürecinin getirdiği problemler ile şehrin yapılaşması ve vatandaşların taleplerini dinleyen ve çözüm için harekete geçen hiçbir yetkilinin bulunmadığını ifade eden vatandaşlar depremde yıkılan ve yerlerine TOKİ tarafından yeni binalar yapılan Dilek ve Petek sitelerindeki vatandaşların haklı taleplerini dinleyen bir merciinin hala çıkmadığını ifade ediyorlar.

Şehrin en değerli alanında ve 70 dairenin yıkılarak yeşil alanları da yok edip 168 konut yapılan Dilek ve Petek sitesi sakinlerinin kura çekmek yerine,  eski evlerinin aynı konumunda ev taleplerini defalarca dile getirmelerine rağmen muhatap bulamamaları ve böylesine kolay çözülebilecek bir konuda kurumların duyarsız ve yetersiz kalması gelecek günler adına endişe verici bulunuyor.

ÇÖZÜM MAHKEMELER Mİ?

Dilek ve Petek sitesi  sakinlerinin çok kolay çözülebilecek haklı taleplerine kulak tıkayan bürokrasinin vatandaşın hakkını yargıda arama mecburiyeti karşısında önümüzdeki süreçte daha çok zor günler geçireceği ve kurumların mahkemelerde kaybedecek olması ile de kamunun, vatandaşın haklı talebini yerine getirmekle birlikte yüklü tazminatlar ödemek suretiyle devleti zarara uğratacakları ifade ediliyor.

YIKIM BEDELLERİ DE YARGIDA

Dilek ve petek sitesi sakinlerinin kura çekilmesini kabul etmeyip yıkılan binalardaki eski evlerinin eşdeğer konumundaki ev talepleri yetkililer tarafından kabul edilmeyince vatandaş doğal olarak yargıya başvurdu ve davalar açıldı. Bu süreçte evlerine geçmeyen vatandaşlar, davayı kazandıkları takdirde hem eski evlerinin konumundaki bir ev hem de bu süre zarfında ödedikleri kiraya kavuşacaklar. Bu durum da hem kurumlara güveni zedeleyecek hem de kamuya daha çok maddi yük getirecek.

Kurumların gerçekleştirdiği yıkım ihaleleri de yargının konusunu oluşturmuş durumda. Van depreminde benzer davalar açıp kazanan Van Barosuna bağlı avukat büroları, bugünlerde ilimizde vatandaşlarla görüşüp dava açmaları yönünde telkin ve tekliflerde  bulunuyorlar.

Yıkılan evlerdeki hurda ve diğer müştemilatın hak sahiplerinin olduğuna dikkat çeken hukukçular, kamunun ihale yaparak yüklenicilere verdiği yıkım faaliyetlerinden doğan kazanımın mülk sahiplerine ait olduğunu ifade ediyorlar.

Bu konuda açılan davalar sonuçlanır ve emsal gösterilirse kamu kurumları burada da ciddi bir zararın içerisine düşeceğini ifade eden hukukçular, yıkım konusunun daha uzun süre gündemi meşgul edeceğini belirtiyorlar.

 

YIKIMCILAR BİLDİĞİNİZ GİBİ

Şehrin dört bir yanında yıkım çalışmalarının sürdüğünü, vatandaşın şikâyet ve mağduriyetlerine rağmen keyfiliğin ve hurda öncelikli çalışmaların aynı herhangi bir süre tahdidi olmadan devam ettiğini belirten vatandaşlar, değişen bir şey olmadığı için susup izlemeyi tercih ettiklerini ifade  ediyorlar.

Yetkililerin göstermelik denetleme ve şartname hatırlatmalarına rağmen, yıkım firmalarının bildiğini okuduğunu, uyarıda bulunanları terslediklerini ifade eden vatandaşlar, şehrin sahipsizliğinden dert yanıyorlar.

 

SORUN TAKİP MERKEZİ

Şehrin ve vatandaşın yaşadığı sorunları tespit edip çözümü için adım atan bir birimin oluşturulmasını ve il valisinin başkanlığında haftalık olarak toplanıp kararlar alınması gerektiğini ifade eden vatandaşlar, bu birimin biran önce kurulması gerektiğini ifade ediyorlar.

Kurulacak bu birimin vatandaşların taleplerini ve sorunlarını dinleyerek reel olarak maddeler halinde rapor sunması gerektiğini ifade eden vatandaşlar, kamuoyunda  ve medyada dile getirilen sorunların da takip edilerek bu rapora eklenmesi gerektiğini belirtiyorlar.

Aynı birimin değişik meslek guruplarını da ziyaret ederek sorunları bizzat yerinde dinleyerek raporlaştırması gerektiğini ifade eden vatandaşlar, talepler konusunda zaman zaman anketlerin de yapılabileceğini belirtiyorlar.

TOPLANTI ÇÖZÜM GETİRMELİ

Zaman zaman valilik bünyesinde kamu kurum ve STK başkanlarını katılımıyla yapılan toplantılarının sonuç ve  çözüm getirme yerine, kendini gösterme ve kameraya karşı konuşma yarışına dönüştüğünü, bazı başkanların bunu şova dönüştürmek zaafiyeti sebebiyle toplantıların çözüm yerine çözümsüzlük getirdiğine dikkat çeken vatandaşlar, toplantıların;  siyasiler, il yöneticileri ve bürokratlarla yapılmasını ve kamera kaydı yapılmamasıyla daha çözüm odaklı  olacağını ifade ediyorlar.

Sorun takip merkezinin objektif kriterlere göre hazırlayacağı ve halkın tüm kesimlerinin yaşadığı sorunların görüşülüp, ilde çözülebilecekleri  il yöneticilerine, Ankara’da çözülebilecek sorunların da siyasilere havale edilip, bir hafta sonra bu konuda hangi gelişmelerin yaşandığına dair kamuoyunun bilgilendirilmesiyle bugün yaşanılan birçok problemin sona ereceğini belirten vatandaşlar, bu konuda hem il yöneticilerinin hem de siyaset kurumunun daha etkin bir planlama yapmalarının gerekli olduğunu ifade ediyorlar.