Sonbahar Temizliği!

1910′da Arnavutluk’taki ihtilâlin bastırılmasında ben de görevliydim. Karşılaştığım Alman gazetecilerin, “Türkiye’de mason olmayana hayat hakkı verilmiyormuş, bütün zabitler[subaylar] Mason olmuş.” diye endişeli sudigerer sorduklarına şahit oldum. (Kâzım Karabekir)

Cumhuriyet döneminde dünden bugüne bakıldığında elbette sıra sıra görevden alınmalar olmuştur. Ama 15 Temmuz’dan sonra maaşını devletten alıp, emirleri Pensilvanya’dan alan terör örgütlerini görevden alan hükümet takdir ediyorum. Bu hassasiyetle durulacak konuya vatandaş tam destek verdi. Tabi bu kararlılıkla devam ederken maaşını devletten alıp, emirlerini Kandilden alan terör örgütlerine mensup kişilere de operasyon düzenlenmesi takdire şayandır. Zaten terör örgütünün adı ne olursa olsun günahı VATAN HAİNLİĞİDİR…

İnsanları hemen vatan haini ve devlet düşmanı diye vasıflandırmak da doğru değildir. Her olayda, insanların iradesinin yanında bir de Allah’ın külli iradesi düşünülmelidir. Meseleyi iki açıdan ayrı ayrı değerlendirmek gerekir.

Başkent kulislerinde gündemde yer alan görevden alınmalar elbette bununla sınırlı kalınmayacağı konuşuluyor. Bu temizlik işadamların yanı sıra milletvekilleri düzeyinde yapılmaya devam edilecek. Yine kulislerde dolaşan eski milletvekilleri ve parti düzeyinde görev alanların da üzerinde durulacağı konuşulanlar arasında…

Önümüzdeki günlerde iç istihbaratın devreye girilmesi ile birlikte temizlik boyutunun aratacağı kanısındayım. Fikrimi soracak olursanız elbette bu operasyonel faaliyetlerin olması gerektiğidir. Hatta daha minimize ederek muhtarların da bu süzgeçten geçmesi kanaatindeyim. Şayet konuya bu noktadan ele alındığında iplerin çözüleceği düşüncesindeyim.

Meseleyi biraz daha derinleştirelim ve yazımın başında Kazım Karabekir’in sözüne kulak asalım. Ortada gözle görünür toplumsal ve ekonomik olarak hiçbir sorun yok iken, bir ayaklanma çıkarmanın, II. Meşrutiyeti ilan etmenin amacı neydi? Yoksa iyi giden işleri tekrar kötü hale getirip İngiltere’nin çıkarlarını korumak mıydı?

Hülasa, vatan hainlerinin ne denli içimizde yer aldığı aşikârdır. Bu dün Osmanlı’da, bugün ise Türkiye’dedir. Kangren olan bu yarayı tez elden ayrım yapmadan uygulanmalı, bu tip şahsiyetsiz insanlara fırsat verilmemelidir. Bataklığı kuruttuğumuz zaman 2023 hedeflerine ve 2057’ye doğru sağlam bir gelecek hazırlayacak kanısındayım.