'Size Başkan Olayım!'
Geçtiğimiz günlerde kamuoyuna açık mesajlar vererek 'Siyasete dönmek istediğini' söyleyen, bunu söylemde bırakmayıp eyleme geçen eski Başbakan Çiller, tıpkı Abdullah Gül gibi umduğunu bulamamış.
1993-2002 arasında DYP Genel Başkanlığı yapan ve 3 Kasım 2002 seçimlerinde partisi yüzde 10 barajının altında kalınca siyasete veda eden eski Başbakan Tansu Çiller'in 20 yıl sonra siyasete dönebilmek için Demokrat Parti, Adalet Partisi ve Doğru Yol Partisi'ne “Ben genel başkan olayım” teklifi götürmüş.
Vecdet Öz, Çiller'le görüşmesinin detaylarını şöyle anlatıyor:
“Tansu hanım bana kahve daveti yaptı. Siyasi çizgimiz aynı olduğu için gittim. Niyetini bilmiyordum. Uzunca bir ekonomi konuştuk ve AK Parti politikalarını da eleştirdi. ‘Birlikte siyaset yapabilir miyiz' deyince her halde partiye katılacak diye düşündüm. ‘Partiyi bize teslim eder misiniz?' diye sordu. Tuhafıma gitti, ‘Bunu ben de parti yönetimi de kabul etmez' dedim. Tarlada emeği olmayanın ambarda hakkı olmaz.”
Çiller aynı teklifi DYP'ye de iletmiş. Ancak Genel Başkan Çetin Özaçıkgöz'den de olumsuz yanıt almış.
Çiller, “Dünyanın o kadar çok farklılaştığını, nelere meyillendiğini gördükçe, ben artık milletime bir şeyler vermek istiyorum” ifadesini kullanmıştı.
Siyasette eski yüzlere prim olamayacağını, yeni neslin yeni ve yıpranmamış yüz istediğini bile bile Çiller’in siyasi atağa kalkma girişimleri hayal kırıklığı ile sonlanması en çok da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yaradı.
Kendi siyasi geçmişine güvenerek ve REFAHYOL’un yol arkadaşı olma avantajını kullanarak birkaç partinin desteğini alarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kapısını siyasi pazarlık yapma amacıyla çalma hayali kuran Çiller’in hayali kısa sürmüş.
İttifak sistemiyle binde bir oyun bile kıymetli olduğunu gören oy oranı düşük partiler, bu avantajı ve kozu kaptırırlar mı hiç Çiller’e. Partinin kapısını göstererek çok iyi yapmışlar.