Siyasetçiye Düşen…

Ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Ekonomik sıkıntılar, geçim zorluğu, yeniden artan koronavirüs vakaları ve zorlu kış şartları.

Siyasetçiye Düşen…
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Bu dönemde herkesin, özellikle siyasilerin ve yöneticilerin daha bir sorumluluk içende hareket etmesi gerekiyor.

Milli menfaatler ve ülkenin gururu projeleriyle herkesin gurur duyması lazım. Ancak iktidar cephesinin de tüm ülkede yaşayan her bir ferdin yöneticisi olduğu gerçeğini göz ardı etmeden, dışlamadan, ötekileştirmeden bir eylem ve söylem içinde olması lazım.

En muhalefet gibi görünen insanlarda bile eğer bir lobiye yakın  değilse  bir milli tarafı ve hassasiyeti vardır.  Bu gerçeği bilip, zaman zaman eleştiri getiren çevreleri külliyen dışlamamak ve onları da anlamak gerekir.

Siyaset, ayrışarak yapılır benzeşerek değil. Tüm siyasi partilerin ve bunlara mensup insanların aynı şeyleri düşünmeleri ve hissetmeleri zaten beklenemez. 

İttifaklar için de dahi zaman zaman görüş ayrılıkları yaşanıyorken, kesin hatlarla birbirinden ayrı partilere mensup insanların farklı düşünmesi doğal ve normaldir.

Sözü yormadan ve uzatmadan şunu söylemek istedik.

Siyasilerimizin konuşmalarında sık sık yer verdikleri, Şeyh Edebali'nin Osman Bey'e Nasihati, bugün daha bir ihtiyaç haline gelmiştir. 

Şeyh Edebali Osman Bey’e;

“Ey Oğul!

Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana...

Güceniklik bize; gönül almak sana..

Suçlamak bize; katlanmak sana..

Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana..

Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana..

Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana...

Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana..

Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana..”

Sözlerini sırf konuşmalarında söyleme malzemesi olarak değil, bunu  hayata geçiren siyasetçi, hem gönülleri hem de seçimleri kazanır. Bu olmazsa insanlar siyasetten de siyasetçiden de uzaklaşır.