SİVİLLİĞİNİZİ SEVSİNLER

TÜM ŞEHİR PLANCILARI, ŞEHİR İÇİNDEKİ ARAÇ VE YAYA YOĞUNLUĞUNU MERKEZİN DIŞINA KAYDIRMA DÜŞÜNCELERİNE RAĞMEN MEVCUTTA ŞEHİR DIŞINDA OLAN TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET BİNASINI ZÜBEYDE HANIM CADDESİ ÜZERİNE YAPILMASINI SAVUNAN STK GÖRÜNÜMLÜ KURUM VE KURUMUN MÜHENDİSLERİNE TEPKİLER ÇIĞ GİBİ...

SİVİLLİĞİNİZİ SEVSİNLER
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Atatürk Lisesi ile Elazığ Ortaokulu arazisine Diş Hastanesi yapılması projesinin tartışmaları devam ederken, Tarım İl Müdürlüğü Hizmet Binasının Zübeyde Hanım Caddesi üzerine yapılmak istenmesine olan tepkiler devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde elazığsonhaber sitesinin “Akıl Tutulması” olarak verdiği haberden sonra başta Hakimiyet Gazetesi olmak üzere pek çok basın yayın organı ile sosyal medyada gündeme gelen ve kararı eleştiren haber ve yorumların ardından konu ile ilgili olarak Şehir Meclisi Platformu’ndan şehir planlaması ve trafik yoğunluğundan doğacak sorunları görmezden gelip yok sayan ilginç bir açıklama geldi.
Son günlerde gündemde olan ve kamuoyunda akıl tutulması olarak yorumlanan Tarım İl Müdürlüğü binasının Zübeyde Hanım Caddesi üzerine yapılmak istenmesiyle ilgili Elazığ Şehir Meclisi Platformu Başkanı ve Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı ve aynı zamanda Elazığ Tarım İl Müdürlüğü çalışanı olan Mehmet Karaca da bir açıklama yaptı.

“YAPILMASI İÇİN KAMUOYU OLUŞTURULMALI”
Mehmet Karaca, açıklamasında Tarım İl Müdürlüğü binasının ivedilikle Zübeyde Hanım Caddesi’ne yapılmasıyla ilgili kamuoyu oluşturulması gerektiğini belirterek, yanlışa vatandaşları da ortak etme çaba ve gayreti tepkiyle karşılandı.

FANTEZİ Mİ ÖNGÖRÜ MÜ?
Tarım İl Müdürlüğü’nün Zübeyde Hanım Caddesine yapılmasıyla bölgede hem trafik, hem de şehrin önemli oranda oksijen deposu ve adeta kentin akciğerleri olan bölgeyi betonlaştırılması adına büyük bir yanlış olduğunu dile getiren çevrelerin haklı itirazlarına karşı “fantezi” olarak değerlendiren Mehmet Karaca, ağır hasarlı binalarda çalışanların ve hizmet alanların hayatlarının bu tür yer seçimi fantezilerine feda edilmemesi gerektiğini söyledi.

ŞEHRİ YOK SAYAN FECAAT
Elazığ Şehir Meclisi Platformu Başkanı ve Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı, aynı zamanda müdürlük personeli Mehmet Karaca’nın, adı şehir meclisi platformu olsa da şehri, şehircilik anlayışı ve halkı yok sayan ve halkın tepkisini çeken fecaat açıklamasında il yöneticilerini basiretsizlik ve ufuksuzlukla itham etmesi de olay oldu.
Her ne kadar sivil olduğu çok tartışmalı olup müdürünün sesi konumunda bir STK başkanı  olsa da bir kamu görevlisinin il yöneticilerine yönelik olarak: “Temel gerekçe olarak bu bölgelerin yeşil alan yapılarak halkın kullanımına açılması dillendirilmiş olsa da; konu ile ilgili bir planlama ve projeksiyonun olmadığı net bir şekilde görülmektedir. İli yönetenler maalesef ki bugüne kadar geleceği planlama ve programlamaya yönelik çalışma metotları belirleyip benimsememişlerdir.  Aksine günlük gelişmelere bağlı olarak akıllarına estiği gibi anlık söylem ve uygulamalarla şehri yönetmeye çalışmışlardır.” cümleleri şehir platformu yerine at yarışlarına görevlendirme karşılığı bir diyet borcu olarak yorumladı.

“ONLARA VAR BİZE YOK MU?”
 Tarım İl Müdürlüğü çalışanı Karaca, kendi il müdürlüğünün Zübeyde Hanım Caddesine yapılması gerektiğini çok ilginç örneklerle savunarak şunları ifade etti:
“Zübeyde Hanım Caddesinde bulunan resmi kurumları değerlendirecek olursak; DSİ 9. Bölge Müdürlüğü, hizmet binası ve lojmanlarını yeni tamamladı. İl Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü Hizmet binasının inşaatı tamamlanmak üzere ve 2-3 ay gibi kısa bir süre içerisinde hizmet vermeye başlayacaktır. Bu iki kurumun inşaatları buraya yapılırken gelecek planlaması yapılmamış mıydı? Şehri yönetenlerin başka bir düşüncesi yok muydu?”
Karaca’nın geçmişte bu alana DSİ Lojmanları ve Gıda laboratuvarı yapılmasını gerekçe göstererek adeta onlar yapıyor da biz niye yapamıyoruz diyerek yanlışı yanlışla devam ettirme gibi yanlış bir düşüncenin de savunuculuğuna soyunmuş durumda.

DEVLET CİDDİYETİNDEN HABERSİZ
 Kendi il müdürlüğü binasının Zübeyde Hanım Caddesi üzerine yapılması konusunda herhangi bir plan değişikliği yapılmadığını ve bu alanların planda yeşil alan değil hala kamu alanı görüldüğünü ifade eden Karaca;   “Söylendiği gibi başka bir belediye başkanının görevde olduğu ve izinlerin o dönemde verildiği ifadeleri devlet ve yönetim ciddiyetine uymaz ve şehri yönetenlere olan güveni sarsar. Nitekim 2020 yılında 11.05.2020 tarih 2020/63 sayılı Belediye Meclis kararı ile 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı değişikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliği onaylanmış olup 30 gün süreyle askıya çıkarılmış, itirazlar değerlendirilmiş ve yılsonunda kesinleşmiştir.  Son İmar Planı değişikliğini incelediğimizde de bu taşınma hususlarının dikkate alınmadığını ve böyle bir planlamanın şehri yönetenlerin gündeminde olmadığını net bir şekilde görüyoruz. Bu açıdan tartışılan bölgede bulunan resmi kurum alanları için henüz iki ay önce kesinleşen Uygulama İmar Planı incelendiğinde; bu sahanın tamamen resmi kurumlara ayrıldığı, şehrin bu bölge için projeksiyonu’nun resmi kurum alanı olarak kalacağı Elazığ Belediyesinin kanaati ve kararıdır. “ ifadeleri ile hem devlet ciddiyeti hem de devlet teamüllerinkinden ne kadar uzak olduğunu ortaya koydu.
İmarda kamu alanları olarak görülmenin yanında halen bu alanlarda kamu kurumları varken ve faaliyetlerine devam ederken emri vaki yaparak bu alanları imar planında yeşil alana çevirmenin ne devlet ciddiyeti, ne kamu kurum ve kuruluşları arasındaki, teamüllere ne de karşılıklı anlayış ve nezakete uygun olmayacağını belirten uzmanlar, Karaca’nın bu beyanıyla bu kadar basit bir teknik konu ile devlet işleyişine ne kadar yabancı olduğunu ortaya koyduğunu belirttiler.

BAKANLAR NEZDİNDE GÖRÜŞÜLÜYOR
Devlet terbiyesi ve nezaketi ile geçmişten bugün Belediye başkanlarının doğru yolu takip ederek kamu kurumlarının bağlı bulundukları bakanlar ile bizzat yaptıkları görüşmeler, talep edilen alan karşılığında o kuruma yer tahsisi ve binalarının yapımını kapsayan  protokoller sonuçlanıp bir karara bağlanmadan, bir emrivakiyle bu alanların  imar planında yeşil alana çevrilmesi fikrini savunan bir kişinin devlet memuru olma vasfından bile uzak olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu görüşü savunmanın tek amacının kurumlar arasında bir kavga ve kaos yaratarak bu zafiyetten siyasi olarak nemalanmak olduğunu iddia ediyorlar.

BUGÜN MÜ UYANDIN?
Kendisinin de çalıştığı Tarım İl Müdürlüğü binasının ağır hasarlı olması dolayısıyla yıkılarak yenisinin yapılması gerektiğini; ”Hasarlı kamu binalarında yüzlerce personel çalışmaya devam etmektedir. Yine bu binalardan hizmet alan vatandaşları da dikkate aldığımızda günde binlerce insan yıkılma riski ile karşı karşıya olan binalarda bulunmaktadır.” cümleleri ile dile getiren Karaca’nın bu gerçeği ifade etmesi için konunun Tarım İl Müdürlüğü binasına gelmesini mi beklediğini soran uzmanlar, depremin üzerinden bir yıl boyunca bu konuyu gündemine almayan ve bu kurumda çalışanların can güvenliğini düşünmeyen sözde bir STK başkanının bugün konuşmasının anlamlı ve düşündürücü olduğunu ifade ediyorlar.

ŞEHİR, FANTAZİYE KURBAN EDİLİYOR
Tarım İl Müdürlüğü’nün Zübeyde Hanım üzerindeki alana yapılmasına karşı çıkan duyarlı kesimlerin görüşlerini fantezi olarak gören Karaca; “Bu gerçekler ışığında 2021 yılı yatırım programına alınan kamu binalarının yapım işinin ivedilikle tamamlanması için kamuoyu oluşturulması gerekirken; birlerinin bugün aklına gelen “orada/burada/şurada resmi bina yapılmasın” söylemi, ağır hasarlı binalarda çalışanların ve hizmet alanların hayatlarını bu fanteziye feda etmektir. Bu bir akıl tutulmasıdır!” ifadesiyle çalışanlar üzerinden ajitasyon yaparak kendi tezine dayanak yaptığını ifade eden uzmanlar, asıl akıl tutulması yaşayanın kendisi gibi müdürüne yaranmak için bu tür fecaat açıklama yapanlar olduğunu ifade ediyorlar.

ŞEHİR BU KADAR UCUZA MI SATILIR?
Tarım İl Müdürlüğünün Zübeyde Hanım Caddesine yapılma projesini en çok savunan ve değişik ortamlarda ve özellikle basın mensuplarına bunun doğruluğunu izaha çalışan kurum personelleri Turan Yıldız ile Mehmet Karaca’nın, adına Şehir Platformu denen bir STK kurduklarını, ilk kuruluş amaçlarının ülkücü hareket içinde tanınırlık ve bilinirliği artırarak MHP’den milletvekili ve belediye başkanlığı için PR çalışması yapmak olduğunu ifade eden siyasi gözlemciler, ancak bu platformu, son günlerde kendi müdürleri emrine vererek, şehrin çıkarları yerine müdürünün sözcülüğünü yapan bir dernek haline düşürdüklerini ifade eden vatandaşlar, bu duruşları ile hem derneklerini hem de şehri sattıklarını belirttiler.

SİYASİLERE AĞIR GÖNDERMELER
Tarım İl Müdürlüğü binasının Zübeyde Hanım Caddesi üzerine yapılmasını savunma amacıyla ilin yöneticilerini basiretsizlik ve ufuksuzlukla suçlayıp, “Şimdiye kadar aklınız neredeydi" ithamımda bulunarak kamuoyu önünde küçük düşüren müdürlük çalışanı iki mühendisin,  bu pervasızlıklarının kamu işleyişi ve düzeninde ciddi zedelenme ve aşınmayı da beraberinde getireceğine vurgu yapan uzmanlar, sivil toplum kuruluşu başkanlığı adı altında ve gölgesinde kendi müdürlerinin tetikçiliğini yapmanın ve yöneticileri hizaya çekmenin yanlışlığına dikkat çekiyorlar.

İYİ PARTİ’DEN TEPKİ
 Tarım İl Müdürlüğü binasının Zübeyde Hanım Caddesi Viroloji Parkı’nın hemen üst tarafına yapılmak istenmesi şehirde akıl tutulması olarak yorumlanmıştı. Konu Elazığ Belediye Meclisi’nde de gündeme geldi. Belediye Meclis toplantısında; gündem dışı söz alan İYİ Parti Meclis Üyesi Gültekin Koç, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nün Zübeyde Hanım Caddesi üzerinde yeni hizmet binası yapmasına değindi.

TRAFİK SIKIŞIKLIĞINI GÖRMÜYORLAR MI?
Tarım İl Müdürlüğü binasının Zübeyde Hanım Caddesi üzerindeki bir alana yapılmasına tepki gösteren İyi Parti Belediye Meclis Üyesi Gültekin Koç, şunları söyledi:“Bizler Zübeyde Hanım Caddesi üzerindeki bölge müdürlüklerinin yani Karayolları Bölge Müdürlüğü, DSİ Bölge Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü bunların bir an evvel şehrin dışına çıkarılmasını beklerken; bu günlerde hepimizin de sosyal medyada gördüğü gibi, halk arasında konuşmalar olduğu gibi şimdi tarım müdürlüğü yeni binasını Viroloji Enstitüsü’nün arkasına yapmayı düşünüyor. Şimdi düşününüz; orada müthiş bir trafik sıkışıklığı var hastaneye giderken. Allah razı olsun Şahin Bey’in bir ön görüsüyle, bir çalışmasıyla orası rahat bir hale geldi. Şimdi siz bir il müdürlüğünü oraya taşırsanız ne olur oranın hali? O zaman yapılan bu emekler boşa gitmiş sayılmaz mı? Bu Viroloji Enstitüsü’nün Kuzey’inde yapılması düşünülen hatta ihale safhasına gelmiş denilen Tarım İl Müdürlüğü binasının yerinde neden yapılmadığını merak ettim. Orada bildiğim kadarıyla 60-70 dönüm bir arazi var ama hatta ve hatta bir kısmı da fazla geliyor ki kayısı bahçesi yapmışlar. Evet, kayısı bahçesi yapmışlar” ifadelerini kullandı.
İyi Parti Belediye Meclis Üyesi Koç, “Şimdi buna göre şöyle bir fikir jimnastiği yapalım; ortalama her gün 400-500 çiftçinin, besicinin, süt üreticisinin, tavukçunun, arıcının bilgi ve destek primi almak için çevre yollarında şehre girmeden traktörüyle, minibüsüyle, arabasıyla direk oraya ulaşması mümkün mü? Bunu bir kenara koyalım. Güneydoğu’sunda Toprak Mahsulleri Ofisi, Kuzey’inde Elazığ Ziraat Odası, Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü olan bu kurum 80 dönüm olan arazinin içerisinde bütün şubeleriyle hizmet vermektedir. Günde 400-500 çiftçinin giriş-çıkış yaptığı kurumun virolojinin içerisine yapılması halinde zaten sıkıntılı olan şehir trafiği ne hale gelebilir? Tasarruf buyurunuz”

KAYISI BAHÇESİNİ KURUTAN ZİHNİYET
400-500 çiftçinin uğradığı bu kuruma çeşitli destekler ve çiftçi sisteminin işlemlerinin yapılacağı Ziraat Odası’nın da hal; 20-30 metre mesafede bulunması, belirli günlerde bin işçinin oraya belirli günlerde her gün değil oraya uğradığı da bir gerçeğini dile getiren Gültekin Koç şunları söyledi: “35 yıldır Tarım İl Müdürlüğü’nün bulunduğu Olgunlar Mahallesi’nde mahallenin sosyo-ekonomik durumu bu müdürlüğün gitmesiyle çok etkilenecektir. Burası Sayın İl Müdürü’nün ifade ettiği gibi ‘5 metrede su çıkıyor’ diyor. ‘Bataklıktır’ diyor, ‘burada onun için yapmıyoruz’ diyor. Afaki sözler olarak ben bunları değerlendiriyorum. Oysaki biz revize imar planında 8 kata müsaade vermedik mi arkadaşlar? Hepimiz onay verdik. Eğer bunun dibi suysa biz buraya niye yaptık bu revize imar planında 8 kata niye müsaade ettik? O zaman öyle bir şey varsa burada mecliste suçlu. Buraya özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Ama oysaki benim araştırmalarıma göre 5 metreyi bırakın; orada ektikleri o kayısı bahçeleri de kurumaya başlamış su yok diye. O civarda 100 metreden aşağı artezyende su çıkmıyor”

“ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKİYORUM”
 Meclis Üyesi Gültekin Koç, “Müdür Bey nasıl bir kılıf hazırlamış, nasıl bir şey ifade ediyor onu da anlamakta zorluk çekiyorum. Tabiatıyla bu müdürlüğün gitmesiyle birlikte ifade ettiğim gibi oradaki bakkal, esnaf, fırıncı, bunlar da ekonomik bakımdan bayağı sıkıntıya gireceklerdir. Düşünülen Viroloji Enstitüsü’nün arkasındaki yer; ulaşım nasıl olacak? Bir de orayı eklerseniz orada trafik sıkışıklığı bugün olmazsa yarın, yarın olmazsa diğer gün orası içinden çıkılmaz bir hal alacaktır. 35 yıldır hizmet verilen o müdürlüğün yerinde yenisinin yapılması daha uygundur diye düşünüyoruz. Zira yeni inşaat var velev ki altında su varsa bile yeni inşaat teknolojilerine göre, yeni deprem yönetmeliğine göre orada yapılacak binaların sağlıklı olacağının kanaatini taşımaktayız” diye konuştu.

BAŞKAN ŞERİFOĞULLARI:“İLİMİZ ADINA ÇOK KIYMETLİ”
 Konu ile ilgili açıklama yapan Başkan Şerifoğulları, kamu kurumlarının taşınmasının gündemlerinde olduğunu belirterek, bu konuda kararlarının çok net olduğunu söyledi.
Başkan Şerifoğulları, “İlimizin yıllardan beri konuşulan problem olarak gösterilen olarak gösterilen konulardan bir tanesi. Şehir içerisinde kalmış kurumların taşınamaması. Daha önceki dönemlerde de konuşulmuş ama maalesef başarılamamış diyelim. Bizim de gündemimizde olan konulardan bir tanesi. Hem Karayolları’nın taşınması, hem de Orman Bölge Müdürlüğü’nün eğer yeni bir bina yapılacaksa farklı bir yerde, şehrin dışında yapılmasıyla ilgili biz kanaatlerimizi hem buradaki Karayolları Bölge Müdürlüğü’ne hem de Orman Bölge Müdürlüğü’ne ilettik. Bununda ötesinde Karayolları’nın taşınmasıyla ilgili Ulaştırma Bakan’ımıza hem geçen ay ilimize geldiğinde ve Cumartesi günü de Kömürhan Köprüsü’nün açılışına geldiğinde kendisine ilettik. Karayolları’nı inşallah başarabilirsek şehir içerisinde kalmış kurumların taşınmasını ilimiz adına çok kıymetli, çok önemli olacak. Ama başaramadığımız da en azından yerinde yapılmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz” ifadelerine yer verdi.

BAŞKAN ŞERİFOĞULLARI:  “KARARLILIĞIMIZI KENDİLERİNE NET İFADE EDECEĞİZ”
Başkan Şerifoğulları, “21 aylık görev süremizde şehrimiz adına, şehrimize ihanet edecek hiçbir karar almadık. 39 ayımız da da kesinlikle şehrimize ihanet edeceğimiz hiçbir kararı Allah’ın izniyle bu mecliste almayacağız. Milletvekillerimizle de görüştük. Tarım İl Müdürü’müz le de bugün görüşecektik programı çıktı, yarın görüşeceğiz. Yerinde yapıldığı takdirde sıcak bakacağımızı özellikle de Zübeyde Hanım Caddesi’nde yapılmamasıyla alakalı kararımızı kendilerine net bir şekilde ifade edeceğiz. Bir taraftan Karayolları’nı, Orman bölge Müdürlüğü’nü kaldırmaya, taşımaya çalışırken yeni bir yerin yapılması bizleri de vicdanları da yaralar. İnşallah da bu konuda kararımız çok net. Duruşumuz da bu şekilde net olacak” diye ifade etti.

HİSSİ YAKLAŞILIYOR
Tarım İl Müdürlüğü’nün Zübeyde Hanım Caddesine yapılmasına şehrin yüzde 99’unun karşı olduğuna dikkat çeken vatandaşlar, yüzde birlik kısmının ise olaya bilimsel ve şehir gerçeklerinden uzak hissi yaklaştıklarını ifade ediyorlar.
Birileri Elazığ Belediyesi’nin halkın geleceği adına ortaya koyduğu güzel projelere ket vurmak ve akıllarınca muhalefet etmek adına Tarım il müdürlüğü ve bürokratlarını yanında yer alıyorlar.
Bir gazetemizdeki haber yorumda yer verilen “En önemlisi ise farklı bir açıdan yaklaşıp bu şehrin  geleceğine hizmet vermek ve yatırımlarına katkı sağlamak isteyen üst düzey bürokratların hizmetini sekteye uğratmak bu şehre yapılacak en büyük yanlıştır.” ifadesi olayın nerelere savrulduğunun en somut göstergesi oldu.
Oysa yereldeki bazı bürokratların tezi ve görüşü olmasına rağmen halkın büyük tepki duyduğu bir projeyi  Ankara’ya ve üst bürokratları zor durumda bırakacak şekilde savunmanın, o bürokratları zor durumda bırakacağı gerçeğinden habersiz olunması da gösteriyor ki, bu kesimler gerçekçi olmak yerine şahsi ve indi görüşleriyle Elazığ Belediyesi ile siyaset kurumunu yıpratmaya çalışıyorlar.