Sinsi göz hastalığı olarak bilinen glokom, kalıcı körlüğe yol açabiliyor
Glokomun (göz tansiyonu) kalıcı körlüğe neden olabildiğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Kader Yıldız Doğan, düzenli görme muayenesi ile çok sayıda insanın sinsi bir göz hastalığı olan glokom körlüğünden kurtarılabileceğini aktardı.
Dünya Glokom Haftasında göz tansiyonu hastalığı hakkında bilgi veren Elazığ Mediline Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Kader Yıldız Doğan, halk arasında 'karasu hastalığı' olarak da bilinen glokomun, dünyada ve Türkiye’de önlenebilir körlük nedenleri arasında önde gelen hastalıklardan biri olduğunu belirtti. Hastalığın genellikle düzenli göz muayenesi ve göz tansiyonu ölçümleri sırasında tesadüfen saptandığını ifade eden Op. Dr. Doğan, tedavi edilmediğinde ise geri dönüşümsüz görme sorunlarına yol açabildiğini dile getirdi.
Glokomun, görüntüyü beyne ileten görme sinirinde hasar oluşturduğuna vurgu yapan Doğan,“Görme sinirimizde pek çok farklı risk faktörüne bağlı olarak bir takım hücresel değişiklikler meydana gelmekte ve tedavi edilmediğinde bu hasarın geri dönüşümsüz olduğuna dikkat çekti. Bu risk faktörlerin içerisinde en önemlisi, yüksek göz içi basıncıdır. Gözümüzün içerisinde sürekli üretilen ve döngü halinde olan beyaz saf bir sıvı var. Bu sıvı sürekli olarak üretilmekte ve gözden dışarı atılmaktadır. Bu aradaki hassas denge bozulduğu zaman göz içi basıncı artmakta ve bu basınç göz sinirindeki hücrelerde geri dönüşümsüz hasar ortaya çıkarabilmekte” dedi.
Glokomun çeşitli alt guruplarının olduğunu aktaran Doğan,“En sık görülen formu, Primer açık açılı glokom denilen tipidir. Bu tipte hastanın herhangi bir şikayeti yokken, yani gözünde kırmızılık, ağrı, seğirme ya da baş ağrısı gibi hiçbir semptom ve bulgu vermeden göz sinirinde harabiyet oluşturan hastalıktır. Bu yüzden biz buna görmenin sessiz hırsızı deriz. Göz doktorlarının yaptığı rutin muayene esasında saptanan bir hastalık” diye konuştu.
Özellikle ailesinde göz tansiyonu rahatsızlığı olanları uyararak önerilerde bulunan Doğan,“Ailesinde rahatsızlığı olan kişiler mutlaka düzenli kontrollerini yaptırsınlar. Hiçbir problem veya semptomu olmayan kişiler bile 40 yaşından sonra yıllık düzenli kontrollerini yaptırmalarında fayda var. Hastalığın son evresinde özellikle bir tünelden veya borudan bakıyormuşçasına kenar görme alanlarını kaybettiğimiz için yanımızda geçen bir arabayı bile fark edemez duruma gelebiliyoruz. Merkezi görmeyi son evrelere kadar etkilemediği için hasta tarafından fark edilemeyeceği için ileri dönemlerde geç kalınabilir. Toplumun bu konuda bilinçli olmasını rica ediyorum” şeklinde konuştu.