Şiddete sınır gelmemiş
Ülke olarak koronavirüs salgınının neredeyse bir yıllık bir bölümünü evde geçirdik ve hala geçiriyoruz.
Sosyal hayatımız alabildiğine kısıtlı! Bu durum toplumsal yaralarımıza ne kadar kısıtlama getirmiş diye merak edip sorduğumuzda önümüze sürülen analizlerden anlıyoruz ki kısıtlamadan nasibini alamamış pek!.. Özellikle de şiddet olaylarında büyük bir azalma yaşanacağı beklentisi boşa çıkmış gözüküyor. Yani şiddeti koronavirüs durduramadığı gibi kısıtlama da getirememiş ne yazık ki..
2020 yılı boyunca ülke genelinde 3 bin 682 silahlı şiddet olayı yaşanırken 2 bin 40 kişin öldüğü, 3 bin 688 kişinin ise yaralandığı belirtilen raporda, yaşanan şiddet olaylarının illere göre dağılımı verilmiş.
Elazığ'da suç olaylarının seyri nedir diye bir göz attığımızda ise; Cumhuriyet Başsavcılığı'na 2020 yılında 17 Bin 745 adet soruşturma dosyası geldiği, 2019 yılından devreden 16.571 dosya ile birlikte toplam 34.316 adet soruşturma dosyasından işlem yapıldığı açıklamasıyla karşı karşıya kalıyoruz. Yani gelenek bizde de bozulmamış!..
Özellikle de çocuk suçları, uyuşturucu madde kullanımı ve aile içi şiddet vakaları gibi kanayan yaralarımız kaldığı yerden devam ediyor gibi!..
Evet, şehrimizde ve ülkemizde ekonomik kaynaklı pek çok unsur vakalarda doğrudan ilintili görülebilir fakat refah seviyesinin çok iyi olduğu zamanlarda da aynı yerden yara alıyorduk! Yani günah keçisi deprem ya da ekonomik sorunlardan ziyade, anlayabilsek artık!..
Zor zamanları atlatabilmenin asıl anahtarı olan birlikte olma şuuru nereye saklandı acaba! En çok ihtiyacını duyduğumuz şu zamanlarda.
Yani insanoğlu kaldığı yerden devam ediyor zahmetine! Her hal üzere şiddete bahanesi oluyor. Bir yıldır dünyaya diz çöktüren salgın, bizim insanımıza sınırlı bir varlık olduğunu anlatmaya yaramamış. Hala küheylanlar en çok güçlerinin yettiği çocuklara ya da eşlere ellerini ve dillerini uzatıyorlarmış. En yakınına en yakınından geliyor darbe, tokat, sille! Memnun olmadık bu verilere. Bahtiyar kalmadı bu sonuçlar. Korkularımızı ve endişelerimizi de bir hayli arttırdı. Çoğu zaman buradan yetkili kurumlara yaptığımız çağrıları yenilemek istiyoruz. Artık, insanımızın ruh sağlığı için ülkemizin aydınlık geleceği için sahalara inin. Tutulmadık el, sarılmamış yara kalmasın!..
