ŞEREFLERİ VAR MI Kİ?

Abu Dabi emirlik ailesinden Şeyh Hamad Bin Hamdan El Nahyal adını bir kilometro uzunluğundaki harflerle çöle yazdırmıştı

ŞEREFLERİ VAR MI Kİ?
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Abu Dabi emirlik ailesinden Şeyh Hamad Bin Hamdan El Nahyal adını bir kilometro uzunluğundaki harflerle çöle yazdırmıştı. Hamad isminden oluşan harfler kanal şeklinde yapılıp içine deniz suyu bağlanmıştı. Yazıyı uzaydan görülebiliyor.

            Neden böyle bir fanteziye ihtiyaç duymuş, bilmiyorum. Muhtemelen ahirette zebanilerin muamelesini çok merak etmiş ki, işi iyice abartmış!

            Ayrıca 200 adet arabası olan bu Hamad dünyanın en büyük kamyonunu da yaptırmış. Yük taşımak için olduğunu zannetmiyorum. Galiba bunu da ilginçlik adına yapmış.

            Dünya üzerinde bulunan, her biri yüzlerce milyon dolarlık yatların birçoğunun sahibi Arap şeyhleridir.

            Her bir şeyhin yüzlerce lüks marka otomobili vardır. Hatta bir tanesi yüzlerce arabayla mutlu olmadığı için 7/8 tane Audi A6 marka aracı tamamen gümüşten yaptırmış. Bir aracı da tamamen altındandır…

            Suudi Arabistan’ın vefat eden eski kralı bir seferinde Türkiye’de kaldığı otelden ayrıldığında sadece 400 bin dolar bahşiş bırakmıştı. O otelde garson olamadığıma hayıflanmıştım da oradan aklımda kalmış!

            Yine bir gün bu görgüsüz güruh Fransa’nın en ünlü plajlarından birisini bir haftalığına 12 milyon dolara kapatmıştı. Sonra Fransız halkı ayaklanmıştı ve plajlar Fransız halkınındır diyerek görgüsüzlüğe isyan etmişti. Devamında kiraya verenler tepki karşısında geri adım atmak zorunda kalmıştı.

            Sadece Amerika’da Arap Şeyhlerine hayat kadını satarak dolar milyoneri olan bir dünya pezevenk var. (Kusura bakmayın, başka kelime bulamadım!)

            İtalyan, Fransız, İngiliz ve Amerikan şirketleri Arap ülkelerindeki yatırımları, bedellerinin en az 4/5 kat fazlasına yapıyor. Arap’ın hiç umuruna bile gelmiyor.

            Bir oturuşta onlarca Arap kıtlıktan çıkmış gibi lüks sofralara el pençe saldırır. Onlar için sıradan bir olaydır…

            Birçoğunun evinde klozetleri, muslukları, kapı kolları vs hep altından… (Bir yazımda daha bu konuya değinmiştim. Adamlar resmen altın’a sıçıyor demiştim! Yine diyorum, öylesine işte!) 

            Sonra İslam coğrafyasının tam ortasında, İsrail her gün Filistin halkının namusunu iğfal edip, kan dökerken…

            Bu akşam Filistinli sofraya oturduğunda orucunu açacak kuru bir ekmek bulabilir mi?

            Allah kabul etsin!

BİZ DAHA KEYİFLİYİZ

            Bizim çarçur edecek paramız ve petrolümüz yok ya, sanki biz de aklımızı fazlaca çarçur ediyormuşuz gibi geliyor bana. Şöyle…

            Ramazan ayı boyunca televizyona çıkan hocalara sorulan sorulara bir baksanıza… Neler yok ki?

            Bir komedi programına replik hazırlasanız o sorulan sorulardaki malzemeyi bulamazsınız.

            Sonuçta biz Araplardan daha keyifliyiz. Orası kesin

MESELE

Mesele lüks mekanlarda iftar yapılması değildir. Mesele lüks mekanlarda iftar yapanların fakirliğin bitmesi için çaba harcamamasıdır!