Serde Mandacılık Olunca…
Ülkemizde geçmişten bugüne birçok sanatçı, siyasetçi ve iş insanı gibi ünlülerin şifa kaynağı olarak bildiği ve bizzat uyguladığı doğal kürlerden oluşan ürün ve karışım önerdiklerine şahit olduk.
Ülkede daha önce var olmasına rağmen kuşburnu dönemin Başbakanı Tansu Çiller döneminde asıl şöhretini ve önem derecesini yakaladı.
Zaman içerisinde de birçok tanınmış isim, kendi uyguladıkları doğal ve sağlıklı beslenme yöntemlerini açıklayarak sağlıklı ve zinde kalmalarını bu beslenmeye bağlı olduğunu ifade ettiler.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz gün Tokat’ta çiftçilerden oluşan bir gurupla muhabbet esnasında kendi uyguladığı doğal beslenme kürünü açıklayarak şöyle bir tarif vermiş; “Şimdi ben bir tavsiye edeceğim. Ben şunu yapıyorum, her akşam yatarken manda yoğurdu. Manda yoğurdu hakikaten kalitedir, çok iyidir.
Onun içine şöyle Medine hurması doğrarım, 3 tane veya 5 tane. Ona biraz çay kaşığı kestane balı ve yulaf ezmesi atarım. Bu dörtlüyü karıştırarak yer yatarım, şifa”
Erdoğan’ın bu tavsiyesi, manda yoğurdu üzerinden eleştiri konusu yapıldı.
Erdoğan’ın tavsiyesi olan ve Medine hurması dışında hepsi Anadolu lezzetleri olan bu şifa karışımının çok pahalı olduğundan hareketle dozu kaçan eleştiriler yapıldı.
Oysa bahsi geçen tarifin bir porsiyonluk maliyeti 12 TL. Manda yoğurdu her bölgede olmadığı için normal yoğurt ile yapılan karışının maliyeti 5 TL’yi geçmez.
Aslında mesele manda yoğurdu değil. Mesele; ABD’den emir alıp, terör örgütlerini savunan siyasi partilere gücenmesin diye milli kalmaktan korkan ve ülkesinin ortaya koyduğu başarı hikâyelerinden gurur duymak yerine üzüntü duyan mandacı zihniyete teslim olmaktır.